Yeşilçam'ın mavi gözlü yoncasının son röportajı yürek burktu! 'Benim çocuğum sinema'

Yeşilçam sinemasının usta ismi ve dört yapraklı yoncasından biri olan Fatma Girik son yolculuğuna uğurlanıyor. Girik için Şişli Belediyesi Başkanlık binasında bir tören düzenlendi. Törenin ardından Cemal Reşit Rey Salonu'nda anma töreni gerçekleştiriliyor. Son verdiği röportajda Girik, sanat yaşamında yorgunluk ve sitemin hiç yer almadığını dile getirerek, "Nasıl ki bir anne için çocuk hiçbir zaman pişmanlık, yorgunluk, harcanan yıllar değildir, benim de çocuğum sinema oldu." dedi.

79 yaşında hayata gözlerini yuman Yeşilçam'ın usta ismi son yolculuğuna uğurlanıyor.

BELEDİYE BAŞKANLIK BİNASINDA TÖREN

Eski Şişli Belediye Başkanı olan Fatma Girik için Şişli Belediyesi Başkanlık binasında tören düzenlendi.

Şişli Belediyesi'nde yapılan vedalaşmanın ardından Cemal Reşit Rey Salonu'nda anma törenigerçekleştiriliyor.

CENAZE PROGRAMI

Öğle namazının ardından Teşvikiye Camii'nde cenaze törene düzenlenecek. Girik'in cenazesi Bodrum'da hayat arkadaşı Memduh Ün'ün yanına defnedilecek. Fatma Girik'in vefatı, sanat dünyasını yasa boğdu. 'Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncası' diye anılan oyuncu arkadaşları Türkan Şoray, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit, haberin şokunu yaşarken, üzüntülerini anlatacak kelime bulamadı.

Yeşilçam'ın mavi gözlü yoncasının son röportajı yürek burktu! 'Benim çocuğum sinema'

TÜRKAN ŞORAY

'Dünya güzeli maviş gözlerinle cıvıl cıvıl bakardın canım arkadaşım. Seni çok özleyeceğim birlikte olduğumuz, güldüğümüz günlerimizi. Sinema yolculuğunda kader arkadaşıydık
sevinçlerimiz, üzüntülerimizle. Seni seven milyonlar çok özleyecek, Türk sinemasında yerin dolmayacak. Duyduğum derin acıyı ifade etmem zor, kalbimdesin sonsuza kadar…'

FİLİZ AKIN

'Şimdi daha haberin şokundayım. Herhalde yanlış duydum diyorum olmuyor. Telefonlar çalıyor. Mesajlar geliyor. Ah benim dobra arkadaşım. Ben şimdi kime 'Menekşe Gözlüm'
diyeceğim '

HÜLYA KOÇYİĞİT

'İçim yanıyor. Canım arkadaşım, o masmavi gözleriyle hepimize enerji, mutluluk veren dev yürekli, benim canım arkadaşım. İnanasım gelmiyor. Fatma'm, seni ziyaretlerimde ne planlar yaptık arkadaşım. Hani hepsini gerçekleştirecektik... Böyle olmadı, yüreğim çok yanıyor. Türk sineması en önemli oyuncularından birini kaybetti, ben kardeşimi... Bu dünyadan bir Fatma Girik geçti... Ruhun şad olsun Fatma'm, güzel yüreklim. Hepimizin başı sağ olsun. Çok çok yakın arkadaşımdı. Ziyaret ettim bu hastalık sürecinde. Hâlâ onu kaybettiğimize inanamıyorum. Kendimi toparlamaya çalışıyorum konuşabilmek için. Bir ay kadar önce ziyaret etmiştim. Çok iyiydi. Aklı başındaydı. Yürüyemiyordu, onun için fizik tedavi görüyordu.

Yeşilçam'ın mavi gözlü yoncasının son röportajı yürek burktu! 'Benim çocuğum sinema'

SON RÖPORTAJI: BENİM ÇOCUĞUM SİNEMA

Usta oyuncu Fatma Girik, vefatından bir süre önce İzdiham dergisine verdiği son röportajında, hayatını adadığı sinemada büyük güzellikler yaşadığını belirterek. 'Bu sebeple
çok iyi hissediyorum. Bir 78 yılım daha olsa, yine sinemaya verirdim.' demişti. Yeşilçam'ın unutulmaz isimleri arasında yer alan Girik, sinema ve sanatla geçen yıllarını, Yeşilçam filmlerini ve oynadığı çok boyutlu kadın portrelerini anlattı. Yağız Yılmaz imzalı söyleşide, harika bir hayat geçirdiğini belirten usta oyuncu, gördüğü sevgiye ilişkin 'Halk beni çok sevmiş, şükürler olsun hala seviyor da. Ne mutlu bana, yıllarımı verdiğim sinema sanatı, büyük güzellikler getirdi yaşamıma. Bu sebeple çok iyi hissediyorum. Bir 78 yılım daha olsa yine sinemaya verirdim.' diye konuştu.

Girik, sanat yaşamında yorgunluk ve sitemin hiç yer almadığını dile getirerek, 'Nasıl ki bir anne için çocuk hiçbir zaman pişmanlık, yorgunluk, harcanan yıllar değildir, benim de çocuğum sinema oldu. En güzel duyguları, heyecanları, sevinçleri, endişeleri sinema ile yaşadım. İyi ki de öyle yapmışım.' ifadelerini kullandı.

Yeşilçam'ın mavi gözlü yoncasının son röportajı yürek burktu! 'Benim çocuğum sinema'

'İNSANLARIN ASLA YAŞAYAMAYACAĞI ÇEŞİTLİ HAYATLARI TANITTIK'

Sinema sanatı ile Yeşilçam filmlerinin yapısına değinen sanatçı, şunları aktardı:

'Sinema, pek çok farklı disiplinin inceleme alanı içerisinde yer almış bir sanat ve iletişim aracıdır. Onun kendine has özelliğini ortaya koyan unsur, sinematografik imgelerden meydana gelmiş olmasıdır. Bildiğimiz gibi de imge, görsel kültürün temelidir. Görsel kültür pedagojik içerikli bir kavram olarak 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ele alınmaya başlamış. Özellikle bu dönemde sinema alanındaki bilimsel ve sanatsal gelişmeler pedagojiyle sinemayı birbirine yakınlaştırmış, eğitimin yeni fonksiyonlar yüklenmesine neden olmuştur.

Bizler de filmlerimizde bu olguları ele alarak bir iş yapmayı hedefledik. Günümüzde alay konusu haline gelen melodramları bu bilinçle ve o zamanın etken unsurlarıyla harmanlayıp izleyiciye ilettik. Biz o filmlerde insanların asla yaşayamayacağı çeşitli hayatları tanıttık. Çünkü sinema, bir düş atmosferinin bireydeki iz düşümüdür. Gölge ise rol kişisiyle izleyici kişisinin hem bilinç dünyasına hem de kalbine vuran naçizane bir bütünlük. Bu temel imgelerin sonucu ise yine sanatın özüne dayanır. Sanatın özü de yine bizlere çıkar, insanlığa.'

Yeşilçam'ın mavi gözlü yoncasının son röportajı yürek burktu! 'Benim çocuğum sinema'

'GENÇLER ÇOK DEĞERLİSİNİZ'

Fatma Girik, Yeşilçam filmlerinin barındırdığı samimiyet ve içtenlik dolayı defalarca izlendiğini kaydederek, 'Ne diyordu William Shakespeare? 'İçtenlik bütün dehanın kaynağıdır.' Bizler de bu filmlerde, gerek senaryo gerek küçük unsurlardan oyunculuklarımıza, öyle samimi dokunuşlar işlemişiz ki, sonuç devasa yapıtlarla birleşmiş. O hikayeler herkesin kendinden bir şeyler bulacağı hikayelerdi. Oradaki her şey çok gerçekti. Her şey tertemiz. Duygular, insanlar, aşklar... Başka bir anlamı vardı. Kötüler bile iyiydi. Mazlumlar hakiki mazlumdu. Öpüşürken perdeye gelen vazonun bile nahif bir hali vardı. O vazo, arzuya dayanamayan vücutların buluşması demekti.' değerlendirmesinde bulundu. 

Rol aldığı yapımlarda güçlü, cesur ve savaşçı tarafının yanı sıra zarif olduğunu söyleyen Girik, şunları kaydetti:

'Güçlü olunca illa ki erkek Fato olmuyor insan. Ben kendim gibi oldum. Güçlü olan zarif de olabilir aslında. Bunun milyonlarca kadın örneği var. Filmlerde bu tür karakterleri anlandırmak çok da hoşuma gidiyordu açıkçası. Çünkü bu tür kadınlarımız ne yazık ki aynı şeyleri yaşıyor bu hayatta. Türkiyemizin en büyük sorunu haline geldi bu olaylar. Yahu baksanıza, 'Böyle şeyler yalnızca filmlerde oluyor.' derdik. Olmuyormuş kuzum. Filmlerde ve kitaplarda bile olmayan kötülüklerle boğuşmayı öğrenecek durumla karşı karşıya kaldık.'
Unutulmaz sanatçı, siyasete atıldığı dönemde PKK tarafından tehdit edildiğini söyleyerek, 'Başkanlık döneminden sonraydı. Gelip beni tehdit ettiler. Bir arkadaşları yurt dışına mı çıkacakmış ne. Benden para istediler. 'Parayı vermezsen kaçırırız seni.' dediler. Ben de 'Kaçırın ama lütfen beyaz atla gelin.' dedim. Sonra terörle mücadeleden aradılar ve bana koruma verdiler. Bir dönem etrafımda korumalarla yaşadım. Nereye gidersem peşimdeler, iki seneye yakın öyle dolaştım. Tuvalete kalkıyorsun, iki kişi peşinden kalkıyor. Çok sinir bozucu bir durumdu.' diye konuştu.

Yeşilçam'ın mavi gözlü yoncasının son röportajı yürek burktu! 'Benim çocuğum sinema'

Girik, söyleşinin sonunda gençlere şu tavsiyelerde bulundu:

'Güzel gençler, her biriniz o kadar değerlisiniz ki. O kadar eminim ki yıllar sonra 'Ah keşke gençliğimin kıymetini bilseydim. Değerimi görseydim!' diye düşüncelere dalacaksınız. Çünkü bizler bunları yaşadık, aslında herkes yaşadı, herkes daldı bu düşüncelere. Zira hayat bu, bir karış. Yaşadın yaşadın. Yaşayamadın gelip geçiyor, gidiyor elden. Doğru yaşayın, pişman olmayın. Mümkünken sevin, sarılın, bırakmayın. Yoksa tasası büyük oluyor. Bu sebeple pişman olacağınız kararlar vermeyin. Kimseyi yarı yolda bırakmayın. Gururunuza yenik düşmeyin ama gurursuz duruş da sergilemeyin. Haddim değildir sizlere akıl vermek lakin tecrübeyi paylaşmak boynumun borcudur. Ne olur siz de paylaşın ve görün sizi gerçekten sevenleri, unutmayın birlikte geçirdiğiniz kıymetli zamanları. Bir anlık öfkeyle yılları silip atmayın, geri gelmiyor çünkü. Yakınken, çok geçmeden sarın sarmalayın o çok kızdığınız arkadaşınızı. Gidin öpün kırdığını düşündüğünüz ama gururunuza yediremediğiniz sevgilinizi. Her gün öpülsün, ayakları yıkansın o güzelim anne babaların. Bu
dünyanın bir diğer tarafı da var. Görmezden gelmeyin. Bu nedenle lütfen pişman olmayın. Yalnızca iyi yaşayın. İyi yaşarsanız iyilik de sizi bulacaktır. Gözlerinizden öperim.'