Masumlar Apartmanı'nın Han'ından flaş itiraf!

Meriç Aral ve Efe Tunçer’in sunumuyla Youtube'da yayınlanan 'Teras Noir’ programının bu haftaki konuğu Birkan Sokullu oldu. 'Han' karakterine hayat verdiği 'Masumlar Apartmanı' dizisiyle gündemde olan oyuncu, basketbol sahasından tiyatro sahnesine taşınan kariyeri hakkında detayları paylaştı.

Basketbol kariyerine değinen Birkan Sokullu, “Son saniye üçlüğü mü, yoksa etkili bir smaç mı?” sorusuna, 'Son saniye üçlüğünü daha çok severim. Çünkü hayatta da hep son dakikacıyımdır' dedi.

'BİR YILDA SADECE 50 SANİYE SÜRE ALDIM'

'10 yıldan fazla basketbol oynadın yanılmıyorsam?” sorusuna ünlü oyuncu, 'Daha fazla, 12 yıl oynamışımdır. Çok küçük yaşta başladım; alt yapılarda oynadım, ardından A takıma çıkma fırsatı yakaladım ve o dönem birinci ligde yer alan bir takımda bir yıl geçirmiştim' cevabını verdi.

Sokullu, 'Aslında çok profesyonel bir basketbolcu olmak istiyordum ama bir sene boyunca sadece 50 saniye süre alınca çok teşekkür ettim ve ‘İyi günler' deyip, okul takımında oynamaya devam etmeye karar verdim' ifadelerini kullandı.

'O ANIN HİSSİNDEN ÇIKAMADIM'

Basketbolun kişisel hayatındaki yansımalarını anlatan Birkan Sokullu, 'Aslında küçükken tercihlerine ailenin katkısı oluyor ve seçimlerini etkiliyor. Benim de babam basketbolu çok severdi. Esasen Boşnak bir ailenin çocuğu olduğum için bizim ailede çok sporcu vardı ve genelde herkes bir spor branşına yönelirdi' açıklamasını yaptı.

36 yaşındaki oyuncu, 'Benim o kadar çok ilgim yoktu ama bir gün babam beni çok iyi bir organizasyonun olduğu basketbol seçmelerine götürdü ve bir anda o salonda olma hali, tüm o ışıklar, adrenalin... Belki de o an için tiyatro sahnesinde olmaya benzer bir histi. Çıkamadım o anın hissinden ve kaldım basketbolda. Elbette baskılı bir spordu, ‘dün yok, yarın daha iyisi olacak' anlayışında bir spordu. Bu beni çok fazla geliştirdi. Çünkü basketbol bir zeka oyunudur' şeklinde konuştu.

'ELİMDE TELEFON VARSA SATRANÇ OYNUYORUMDUR'

Birkan Sokullu, 'Sosyal medya hesaplarını, beğenilerini, reytinglerini kontrol edip sürekli rakamları takip eder misin?' sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Hiçbir ilişkim yok denilebilir. Elbette yaptığım mesleğin farkındayım, insanların beklentilerinin ve sosyal medyanın gücünün de farkındayım, tamamen yok saymıyorum. Yalnızca bu işin prensiplerine aykırı olmamak adına kullanmaya çalışıyorum. Oradan sürekli takip ettiğim bir şey yok...'

'Elbette arkadaşlarımın gönderdiği, kendi aramızda güldüğümüz bazı şeylere setteyken açıp baktığım oluyor ama hayatım orada geçmiyor. Eğer benim elimde telefon görüyorsanız muhtemelen satranç oynuyorumdur.'