Petek Dinçöz: 'Annelik için ölümü göze aldım'

Petek Dinçöz, felç kalma riskine rağmen anne olmak için her şeyi göze aldığını söylüyor.

Kısa bir süre önce yaşamını işadamı Serkan Kodaloğlu ile birleştiren Petek Dinçöz, felç kalma riskine rağmen anne olmak için her şeyi göze aldığını söylüyor.

Petek Dinçöz'le güneşli bir İstanbul öğleden sonrasında buluştuk. Mesleğini, kariyer planlarını, evliliğini ve hayallerini konuştuk.

Yeni şarkınız'Tadilat' çok sevildi. İlgiden memnun musunuz?

‘Tadilat'ın pop müzikte bu kadar tadilat yapacağını hayal bile edemezdim. Sevgili Şehrazat'ın şarkısı, aranjörlüğünü de Volga Tamöz yaptı. “Pop Müzik'te başarılı olabilecek miyim?” diye kuşkularım vardı. Ama başardım. Birçok kişi yorumumu Ajda Pekkan'a benzetti. Süperstar'ın sesine benzetilmek gurur verici ve müthiş bir duygu. Ruhum ve bedenim de tadilata uğradı. Hayatımda her şey çok güzel gidiyor.

Klip de çok iddialı ve seksi olmuş.

Klip yayınlanmadan önce menajerim, basın danışmanım ve eşime seyrettirdim. “Bu Türkiye'ye çok fazla” dediler. “Türkiye'de benden başka bu dansları yapacak biri var mı?” dedim, “Yok” dediler. Klipte bacak kaslarımın görünmesini istediğim için, maratona hazırlanan bir sporcu gibi çalıştım.

Danslarınız da çok konuşuluyor.


Belli bir dönem dans etmedim. Dansa küstüm. “Petek'in klipleri hep danslıdır” gibi bir kanı vardı ve insanlar bir beklenti içindeydi. Dans ettikçe, danstan sıkıldım. Ama şimdi kapı gıcırtısında oynuyorum. Tamer Aydoğdu yönetmenliğinde, aralarında yabancıların da olduğu 20 kişilik bir dans ekibiyle 2 günde çektik klibi.

'19 YAŞINDA İSMİM EN TEPEDEYDİ'

Assolistlik bitti mi?

Şu an sadece sahnede var. Pop müzikte olmuyor.

En genç assolisti kaybettik yani.

Yok kaybetmedik, yaşıyor (Gülüyor). Rahmetli Fahrettin Aslan'ın, bana bu altın bileziği takması ve son assolist olmak gurur verici. 19 yaşında ismim en tepede yazılmıştı. Şu an zaten gazinolar kalmadı. Festivallere ve bayi toplantılarına gidiyorum. Yurtdışında konserlerim olacak. Gece kulüplerinde sahne almıyorum. Çıkan arkadaşlara saygı duyuyorum ve tebrik ediyorum. Çünkü çok geç saatlerde sahneye çıkıp sabaha karşı sahneden iniyorlar.

Müzik hayatına ilk adım attığınızda en büyük desteği hangi sanatçılardan gördünüz?


Sibel Can, Gülben Ergen, Seda Sayan ve Ebru Gündeş. Hepsi destekledi. Destek olmayan olduysa da benim haberim olmadı.

Müzikle birlikte sunuculuk ya da oyunculuk da yapacak mısınız?

Üçünü de yapacağım.

Bu yoğunlukta eşinize vakit ayırabilecek misiniz?

Kocamı ihmal etmem. Belli bir saate kadar Petek Dinçöz'üm. Akşam sahnem yoksa 20.30'dan itibaren Petek Dinçöz Kodaloğlu oluyorum. Eve gidip eşime yemekler hazırlıyorum.

'FELÇ KALMA RİSKİM VAR'

Bu kadar hızlı evlenince, herkes sizi hamile zannetti. Keşke olsaydım. Benim doğuştan boyun kemiğim ters. Hareket kısıtlılığım var. Sınırı geçtiğim an felç kalma riskim mevcut. Doktora boyun fıtığı şikâyetiyle gittiğimde, “Kaza mı geçirdiniz? Boyun kemiğiniz ters. Felç kalma ve anne olmama riskiniz var” dedi.

Çok geçmiş olsun.

Ben ölümü bile göze aldım Ömür. Anne olmak istiyorum. Gözümü kararttım.

Evlat edinme seçeneği de var. Düşünmüyor musunuz?

Allah nasip ederse, kendi içimden, kanımdan bir parçaya sahip olup, annelik duygusunu tatmak istiyorum. Ama olmazsa, evlat edinirim.

Çocuğunuz olmazsa, evliliğiniz olumsuz etkilenir mi?

Etkilenmez. Serkan sağlık problemim olduğunu bilmiyordu. Söylediğimde “Hayatım, senden bir parçam olmasını tabii ki isterim ama senin sağlığın her şeyden önemli” dedi. Yeni ev tuttuk bir odayı bebek için ayırdık. O kadar inandık.

Bebek için isim düşündünüz mü?

Erkek olursa İrfan olacak. Serkan'ın babasının ismi. Kayınpederim tek adı olsun istiyor. Kız olursa da ismini ben koyacağım: Su. Kısa ve öz.

'2 KERE EVLENME TEKLİF ETTİ'

Petek Dinçöz eşi Serkan Kodaloğlu'ndan iki kez evlenme teklifi almış. Kodaloğlu nikâh kıyıldıktan sonra Boğaziçi Köprüsü'ne “Karıcığım seni çok seviyorum. Benimle evlenir misin?” diye yazdırmış

En çok neyi hoşunuza gitti?


Gözleri ve bakışları. Çok saygılı. Benden bir bardak su isterken bile, “Karıcığım bir bardak su rica edebilir miyim?” der. Karşımda adam gibi bir adam vardı ve âşık olmamak elde değildi.

Evlenme teklifini nerede yaptı?

İki kere evlenme teklifi aldım.

Birinciyi red mi ettiniz?


Yok. Evin altındaki kafede kahve içiyorduk. Zaten ikimiz yan yana gelince liseli âşıklar gibi oluyoruz. “Evlenelim bence hemen” dedi. “Bence de evlenelim” dedim. (Gülüyor) Sonra gelinlik bakmaya gittik, kimse anlamasın diye de “Klip için bakıyoruz” dedim. O gün evleneceğim gelinliğin provasını yaptım.

Serkan Bey'in nikâha geç kaldığı söylenmişti. Doğru mu bu gerçekten?


Evet, köprü trafiğine takılmış. Benim geç kalmama ve insanları bekletmeme gibi bir prensibim vardır. Nikâhın kıyılacağı mekâna gittiğimde, ne damat, ne de belediye başkanı vardı. Süslemeler bile yapılmamıştı. Ramazan ayında olduğumuz için iftar yemeğinden sonra aile arasında bir nikâh kıyılacaktı. Ama ben imzayı atmak için kocamı bekledim.

İkinci evlilik teklifi?

Nikâh kıyıldıktan sonra tekneye bindik. “Benim içime sinmedi. Yukarı bak” dedi. Boğaziçi Köprüsü'nün üstünde lazerle, “Karıcığım seni çok seviyorum. Benimle evlenir misin?” yazdırmış. İkinci teklifi orada aldım.

Ama nikâh kıyılmıştı.

Kıyılmıştı evet. (Kahkahalar) işine girmek yorum. Her yemek yemeyi rum. Dünya Urfa ve Antep olduğu bir planlıyorum. düğün hediyem İbrahim çiğköfteydi”

'EV HANIMLIĞI ZOR MESLEK'

Eşinize yaptığınız ilk yemek neydi?


Kuzu incik. Kayınvalideme yemeğe gitmiştik. İncik pişirmiş. “Ben daha iyisini yaparım” dedim. Kaynat Allah kaynat (Gülüyor). Ev hanımlığı en zor meslek.

Evde bütün yemekleri siz mi yapıyorsunuz yoksa bir yardımcınız var mı?

Şu an yardımcım yok.

Serkan Bey aç kalıyor yani.

Aç bırakmıyorum asla. Aşk olsun. Ispartalı ve yemeğe çok düşkün. Güzel güzel giyinip mum ışıkları eşliğinde soframı kuruyorum. Romantik takılıyoruz. Allah nazardan saklasın.

Tanışma hikâyenizin detaylarını merak ediyorum. İlk karşılaşmanızın spor salonunda olduğunu biliyorum. Yanınıza gelip “Hareketi yanlış yapıyorsunuz” mu dedi? Nasıl oldu?


Yok onu diyemez ben ondan daha profesyonelim. Göbeği var da biraz (Gülüyor). Yanıma geldi ve çok sempatik yaklaştı.

Ne dedi?

“Merhabalar, nasılsınız? Siz de mi burada oturuyorsunuz?” dedi. Sonra hadi bir kahve içelim dedik, sohbet sohbeti açtı. Etkilenmeler başladı. Çok yardımsever olduğunu gördüm. Cuma namazını asla kaçırmıyor. Sağlıklı yaşamayı seviyor, bir de çok titiz.

'KAHVESİNE TUZ DÖKEMEDİM'

Kız isteme töreni oldu mu?


Ailece yemek yedik. Kahvesine tuz dökmeye niyetlendim ama “Sakın kahveme tuz dökme” dedi. Ben de dökemedim.

Düğün hediyesi ne oldu?

Araba. Birbirimize hediye almayı seviyoruz.

Kıskanç mıdır?

Kıskançtır. Tek kaşını kaldırınca, kıskandığını anlıyorum.

Kıyafetlerinize karışır mı?

Zaman zaman. “Nerede nasıl giyineceğini bilen bir kadınsın. Şov dünyasındasın, tabii ki sahnenin gerektirdiği gibi giyineceksin” diyor. Zaten ben de onu üzecek, zor durumda bırakacak kıyafetler giymiyorum.

İlk kavganızın konusu neydi?

Daha hiç kavga etmedik, şeytan kulağına kurşun. Sesimiz bile yükselmedi birbirimize. Zaten ben yüksek sesle konuşmayı hiç sevmem. O da öyle, birbirimize çok benziyoruz.

Çok ani bir evlilik oldu.Ne kadar zamanda tanışıp evlendiniz?

Her şey 1.5 ay içinde oldu.