Doğukan Manço: Kapılar hep yüzüme kapandı

Doğukan Manço, "Albüm sürecinde gündemdeki birkaç isimle görüşmeye gittim. Ancak kapılar hep yüzüme kapandı" dedi.

Unutulmaz sanatçı Barış Manço’nun oğlu Doğukan Manço, şarkıcı Tuğba Yurt ile gerçekleştirdiği single çalışmasını, araba tutkusunu ve gelecek hayallerini HT Magazin’e anlattı.

Binlik Demlik isimli single çalışmasından sonra Tuğba Yurt ile birlikte Sertab Erener’in'Sakin Ol’ şarkısını yeniden düzenleyen Doğukan Manço “Babam müzisyendi, ben müzik adamıyım şarkı söylemek için hevesim yok 10 yaşında sahneden ağlayarak indim” diyor.

■ Babanızın eski kayıtlarına ulaştığınız'Binlik Demlik’ şarkısıyla başlayan hikâyeden bahsedelim...


Manço Prodüksiyon babamın yıllar önce kurduğu fakat askıya aldığı şirketti. Şirkete birtakım misyonlar geliştirmek için çalıştık. Ben de o sıra kendi ellerimle farkımı yaratabileceğim bir stüdyo kurdum. Babamın'Nick the Chopper’ şarkısında'Baba bana para ver binlik olsun anne bana çay yap demli olsun’ diye sözler geçiyordu. Sadece onun sesini kullanarak farklı bir müzik ortaya çıkarmak istedim.

■ Bu single çalışması size neler yapabileceğinizi gösterdi mi?


Hoşuma gitti gerçekten benim burada yapmak istediğim şey nabız yoklamaktı. “İnsanlar benim hoşlandığım müzikten keyif alır mı?” sorusunun cevabını almak ve bu işin gerisini getiririm demekti.

■ Neden'Sakin Ol’ şarkısını tercih ettiniz?

Geçen sene katıldığım yarışma programından döndükten sonra, biz yokken Türkiye’nin karmaşık bir döneme girdiğini gördüm. Bir gün Sertab Erener’in'Sakin Ol’ parçasını çaldım ve insanların coşkuyla eşlik ettiğini gördüm. Bu parça çok güzel mesajlar içeriyor diye düşündüm. Bu parçayı yeniden yapmalıyım dedim.

‘YÜZÜME KAPANDI’

■ Albümün süreci nasıl başladı?


Sezen Aksu ve Uzay Heparı’nın ailesinin desteğini aldım görüştüm ve yapmak istediğim işten bahsettim. Onlar sayesinde çok yükseldim açıkçası daha sonra da şarkıya başladım.

■ Birlikte çalışmaya nasıl karar verdiniz?

Albüm sürecinde gündemdeki birkaç isimle görüşmeye gittim. Ancak kapılar hep yüzüme kapandı. O dönem umutsuzluğa kapıldım ama albümün de altyapısı bitmişti. Tuğba’yı yarışmadan döndükten sonra menajerim tavsiye etti.

■ Tuğba Yurt şarkıyı okuduğunda, “İşte bu” dediniz mi?

Tuğba şarkıyı ilk okuduğunda nameli bir tarzı vardı. Ama ben daha farklı bir tat ortaya koyup “Küstah okumanı istiyorum” dedim ve beni hiç kırmadı. Kendi tarzını değiştirdi bir nevi. Sonucunda da çok güzel bir şey ortaya çıktı.

■ Kardeş Payı ekibiyle çok eğlenceli bir klip çektiniz...

Klibin senaryosu bambaşka oldu. Tuğba’yla beraber eski bir kamyonet kiraladık. Amacım sloganlar ata ata insanlara sakin olma mesajı vermekti. Daha önce de çalışmalarında bulunduğum Kardeş Payı ekibine ricada bulundum “Bir bölümde bana katılır mısınız?” diye ve onlar da seve seve kabul ettiler ve klibin senaryosu değişti. Çünkü inanılmaz bir enerji oldu.

'TEPKILERDEN ÇOK KORKTUM'

■ Klip doğaçlama oldu sanırım...

Tamamen doğaçlama ve gördüğünüz sahneler ekibin koreografisi ile her biri tek seferde çekildi. Tekrar yapılmadı ve o kadar çok malzeme çıktı ki 15 dakikalık bir klip olsa insanlar gülmekten kalp krizi geçirirdi. Yönetmenimiz de Kemal Başbuğ’du ve olağanüstü bir iş çıkardı.

■ Şarkı için gelen olumlu olumsuz eleştiriler nelerdi? Nasıl karşıladınız?

Açıkçası ben gelecek olan tepkilerden çok korktum. Değerli isimlere “Ne düşünüyorsunuz?” diye sorduğumda Doğu yapma dediler Sertap Erener gibi güçlü bir isimden sonra eleştiri alabilirsin dediler. Sonrasında çok farklı bir tarzda parçayı yorumladığımız için çok da olumsuz eleştiriler almadım.

■ Tuğba Yurt’la birlikte yeniden bir projeniz var mı?

Yeni projeye çoktan başladık bile. Haberini şimdiden vereyim. Bu ay sonuna kadar bazı şeyler netleşmiş olacak. Yaz sonuna kadar da çıkarmayı düşünüyorum.

Yorumcu olmaktan neden çekindiniz?

22 sefer nakarat kısmını söyleyebildim. Onun ötesine geçemem diye düşünüyorum. İnsan yapabildiği şeyleri yapmalı. Şarkı söylemek için hevesim yok. Babam her kapıyı bize açtı ama bizim önümüzde öyle bir emsal olduğu için bu işlere girmememiz gerektiğini anladım. 10 yaşında sahnede detone olup ağlayarak çıkmıştım.

■ Barış Manço’nun oğlu olmak müziğin içinde ne gibi baskılar yaratıyor?

Yaptığınız işi önünüzde babanız gibi bir isim varsa kabul ettirmek çok daha zor. Babam müzisyendi ben müzik adamıyım yaptığım işte en iyisi olmak tek kaygım. Ama ister istemez önümüzdeki emsallere bakıp kıyaslanıyoruz.

Müzikten uzaklaştığınız dönemde neler yaptınız?


Kendimi spora ve otomobille ilgili uğraşlara verdim. Her türlü işi yaptım. Pirince isim yazıp kolyeler yaptım, temizlik yaptım, evlerde boya yaptım. Bütün bunları Amerika’da yaptım. İyi ki de yapmışım bugün yapacak hiçbir şeyim kalmasa sokakta yaşasam her şeyi yapacak durumda olgunlaştığımı düşünüyorum.

■ Drift denince akla ilk gelen isimlerdensiniz...

Türkiye’de bunun duyrulmasında en çok emeği geçen insanlardan biri benim. Bu işe çok inandım, emek sarf ettim. Bizim de dünyaca ünlü pilotlarımız yetişsin yarışalım istedim. Yavaş yavaş bu oturmaya başlıyor. Birçok kez yarıştım ödüller de aldım. Gündemdeki varlığım yurtdışında ilgi çekti King of Europe yarış etkinliğinde senede 50 yarışmacı arasından Türk pilot olarak aracımı yetiştirebilirsem yarışacağım.