Burcu Çetinkaya: İstanbul'u terk edeceğim
Son dönemde tesettüre girmesiyle konuşulan milli rallici Burcu Çetinkaya, "Etrafımdaki sahtelikten çok bıktım; bir süreliğine İstanbul’u terk edeceğim" dedi.
Milli rallici Burcu Çetinkaya, Vatan'dan Banu Duran'a konuştu.
İşte Burcu Çetinkaya ile yapılan o röportaj:
Milli rallici Burcu Çetinkaya son dönemde kazandığı yarışlarla değil; tesettüre girmesiyle konuşuluyor. “Bu kadar tepki göreceğimi biliyordum. Oysa kimseyi ilgilendiren bir durum değil bu; açılabilirim de kapanabilirim de. Etrafımdaki sahtelikten çok bıktım; bir süreliğine İstanbul’u terk edeceğim” diyor.
Tesettüre girme kararını nasıl aldınız?
Bugün alınmış değil bir karar değil bu; uzun zamandır aklımda olan, istediğim bir şeydi. Hatta üç yıl önce katıldığım bir televizyon programında da bu dileğimi söylemiştim. Sürekli insanlara bir şeyler anlatır durumunda da olmak istemiyorum. Kimseyi ilgilendirmiyor çünkü; açılabilirim, kapanabilirim. Benimle Allah arasında; dolayısıyla bu kadar büyük olay olması da çok saçma zaten. Bu kararı daha fazla Allah’a yaklaşmak, daha fazla sevgili olmak, daha huzurlu olmak için aldım. Kimseye öfke duymak için almadım. Bu da bir imtihan benim için.
Bu kadar dikkat çekmek, konuşulmak garip geliyor mu?
Geliyor tabii; artık yoruyor da hatta.
İlk birşeylerin farkına varış nasıl oldu?
Kendimi mutsuz hissediyordum. Şu anda da etrafımda mutlu olmak için bir sürü sebebi olduğu halde mutsuz olan pek çok insan görüyorum. Benim için de öyleydi. Bir arayış başladı böylece.
Adım adım gelişti değil mi her şey?
Sigarayı 10 yıl önce bıraktığımı gururla söylüyorum, çünkü bu bir nefsi mücadeledir. Günde bir buçuk paket içiyordum. Alkolü altı yıl önce bıraktım. Namaza da dört yıl önce başladım.
‘Kur-an’ı ilk 15 yaşındayken okumuştum’
Namazı önceleri gizli gizli kıldığınızı söylemişsiniz, neden?
Çünkü farz ibadetlerin açık yapılması gerektiğini bilmiyordum. Sonradan saklamanın da doğru olmadığını düşündüm. Her zaman olduğum gibi oldum zaten.
Namazı dört yıl önce kılmaya başladınız ama tesettüre yeni girdiniz. Bu kararı almanız neden uzun sürdü?
Nasip bu işler. Hazır olmadan yapmak istediğim bir şey değildi... İlk iki yıl önce “yapabilir miyim” acabayı düşünmeye başladım. Kur-an’ı 15 yaşındayken okumuştum ama çok anlayamamıştım. Tam anlamıyla okuyup anlamam 5 yıl öncesine tekabül ediyor.
Bir akıl hocanız var mı?
Yok, hayır. Ancak namaz kılmayı uçakta tanıştığım bir kız arkadaşım öğretti.
Çevrenizdeki insanlar nasıl karşıladı?
Arkadaşlarımın çoğu çok samimi karşıladı. Bazıları ise garip tepkiler verdi; onlar da zaten arkadaşım olamamış.
Başbakan’ı seviyorum dediğim için topa tutuldum
-Ben bir sporcuyum zaten. Bundan bir yıl önce de röportaj veriyordum. Kapandığım için vermiyorum ki... Bu kadar tepki göreceğimi de biliyordum; çünkü artık toplumsal olarak birbirimize karşı samimiyetimizi ölçtüğümüz bir noktadayız. Hem de her konuda.
-Ben Başbakan’ı seviyorum diye topa tutuldum. Bir şey bekliyor oldum. Oysa yüreğimden geldiği gibi yaşıyorum.
-Bir kitap yazıyorum. Orada yaşadıklarımı anlatacağım. Amacım benim yaşadığım acıları, mutsuzlukları yaşayan birilerine örnek olabilmek.
-Önceki Burcu ve yeni Burcu arasında fark yok. Önceden de önyargısızdım; sevgiye inanıyordum şimdi de.
İstanbul’u bir süre terk edip Doğu’ya gideceğim
-Sahte mutlulukları hiçbir zaman sevmedim. Gerçek muhabbet sabrederek, severek Yaratılanı Yaradan’dan ötürü severek yapılan bir muhabbettir... Çok yakında da bir süreliğine İstanbul’u terkeyleyebilirim. Çünkü gerçekten, etrafımdaki sahtelikten çok bıktım. Daha Doğu’ya doğru gideceğim.
-Başımı örtmemin sonrasında çok bir şey değişmedi hayatımda. Ben zaten 10 yıl öncesinde bu yolculuğa çıkmıştım. İnsanlar zannediyor ki başını örttü bir şey oldu. Başı açık bir insan da aynı yolculukta aynı şeyleri yaşıyor olabilir. Tek fark; insanlar duruşunuzu dışardan algılayabiliyor.
‘Yedi yıl önce mini etek giyen de bendim’
Önceden aynalardan besleniyordum. Sonuçta 7 sene önce mini etek giyen de bendim. Özellikle büyük şehirlerde kadınlar birbiriyle yarış halinde. Erkekler de aynı şekilde çok geçici heveslerin peşinde. Kimseyi yargılamıyorum ama ben artık insanların beni dış görünüşümle beğenip, algıladığı bir düzenin içinde olmak istemiyorum. Yine dış görünüşünüz var tabii ki ama en azından bir kısmı kapanmış oluyor. Bunun zorluğu şu; ilgi görmekten dolayı kendini iyi hissetme noktası... Aynaya baktığında onu görmemek zaman zaman moralini bozuyor; özellikle ilk gün evden çıkarken çok zorlandım. Sonra zaman içinde Allah nasip ederse, o çok özel insanla ve ailemle onu paylaşmak istiyorum; geriye kalan insanlarla da varsa güzellik paylaşmak istemiyorum. Bana ve sevdiklerime kalsın istiyorum...
‘En büyük hayalim, beş çocuk yapmak’
Evleneceğiniz adam Müslüman olmak zorunda mı?
Allah inşallah bana yürümek istediğim yolda olacak bir eş nasip eder.
Ateist de olabilir mi?
Allah oradan imtihan etmez inşallah.
Ralliye devam mı?
Aynen devam. Türkiye Gazetesi’nde otomobil editörlüğü yapıyorum şu an. Bir süre sonra da tasavvuf üzerine yüksek lisans yapmak istiyorum.
Otomobil kullanırken başörtüsü görüş açınızı kısıtlamıyor mu?
Hayır; bu, insanların başörtülü insanlara laf uzatmak için ettiği sözler.
Hacca gidecek misiniz?
İki defa umreye gittim zaten. İnşallah Allah ailemle Hacca gitmeyi nasip eder.
Şu an en büyük hayaliniz?
Beş çocuk yapmak.
İşte Burcu Çetinkaya ile yapılan o röportaj:
Milli rallici Burcu Çetinkaya son dönemde kazandığı yarışlarla değil; tesettüre girmesiyle konuşuluyor. “Bu kadar tepki göreceğimi biliyordum. Oysa kimseyi ilgilendiren bir durum değil bu; açılabilirim de kapanabilirim de. Etrafımdaki sahtelikten çok bıktım; bir süreliğine İstanbul’u terk edeceğim” diyor.
Tesettüre girme kararını nasıl aldınız?
Bugün alınmış değil bir karar değil bu; uzun zamandır aklımda olan, istediğim bir şeydi. Hatta üç yıl önce katıldığım bir televizyon programında da bu dileğimi söylemiştim. Sürekli insanlara bir şeyler anlatır durumunda da olmak istemiyorum. Kimseyi ilgilendirmiyor çünkü; açılabilirim, kapanabilirim. Benimle Allah arasında; dolayısıyla bu kadar büyük olay olması da çok saçma zaten. Bu kararı daha fazla Allah’a yaklaşmak, daha fazla sevgili olmak, daha huzurlu olmak için aldım. Kimseye öfke duymak için almadım. Bu da bir imtihan benim için.
Bu kadar dikkat çekmek, konuşulmak garip geliyor mu?
Geliyor tabii; artık yoruyor da hatta.
İlk birşeylerin farkına varış nasıl oldu?
Kendimi mutsuz hissediyordum. Şu anda da etrafımda mutlu olmak için bir sürü sebebi olduğu halde mutsuz olan pek çok insan görüyorum. Benim için de öyleydi. Bir arayış başladı böylece.
Adım adım gelişti değil mi her şey?
Sigarayı 10 yıl önce bıraktığımı gururla söylüyorum, çünkü bu bir nefsi mücadeledir. Günde bir buçuk paket içiyordum. Alkolü altı yıl önce bıraktım. Namaza da dört yıl önce başladım.
‘Kur-an’ı ilk 15 yaşındayken okumuştum’
Namazı önceleri gizli gizli kıldığınızı söylemişsiniz, neden?
Çünkü farz ibadetlerin açık yapılması gerektiğini bilmiyordum. Sonradan saklamanın da doğru olmadığını düşündüm. Her zaman olduğum gibi oldum zaten.
Namazı dört yıl önce kılmaya başladınız ama tesettüre yeni girdiniz. Bu kararı almanız neden uzun sürdü?
Nasip bu işler. Hazır olmadan yapmak istediğim bir şey değildi... İlk iki yıl önce “yapabilir miyim” acabayı düşünmeye başladım. Kur-an’ı 15 yaşındayken okumuştum ama çok anlayamamıştım. Tam anlamıyla okuyup anlamam 5 yıl öncesine tekabül ediyor.
Bir akıl hocanız var mı?
Yok, hayır. Ancak namaz kılmayı uçakta tanıştığım bir kız arkadaşım öğretti.
Çevrenizdeki insanlar nasıl karşıladı?
Arkadaşlarımın çoğu çok samimi karşıladı. Bazıları ise garip tepkiler verdi; onlar da zaten arkadaşım olamamış.
Başbakan’ı seviyorum dediğim için topa tutuldum
-Ben bir sporcuyum zaten. Bundan bir yıl önce de röportaj veriyordum. Kapandığım için vermiyorum ki... Bu kadar tepki göreceğimi de biliyordum; çünkü artık toplumsal olarak birbirimize karşı samimiyetimizi ölçtüğümüz bir noktadayız. Hem de her konuda.
-Ben Başbakan’ı seviyorum diye topa tutuldum. Bir şey bekliyor oldum. Oysa yüreğimden geldiği gibi yaşıyorum.
-Bir kitap yazıyorum. Orada yaşadıklarımı anlatacağım. Amacım benim yaşadığım acıları, mutsuzlukları yaşayan birilerine örnek olabilmek.
-Önceki Burcu ve yeni Burcu arasında fark yok. Önceden de önyargısızdım; sevgiye inanıyordum şimdi de.
İstanbul’u bir süre terk edip Doğu’ya gideceğim
-Sahte mutlulukları hiçbir zaman sevmedim. Gerçek muhabbet sabrederek, severek Yaratılanı Yaradan’dan ötürü severek yapılan bir muhabbettir... Çok yakında da bir süreliğine İstanbul’u terkeyleyebilirim. Çünkü gerçekten, etrafımdaki sahtelikten çok bıktım. Daha Doğu’ya doğru gideceğim.
-Başımı örtmemin sonrasında çok bir şey değişmedi hayatımda. Ben zaten 10 yıl öncesinde bu yolculuğa çıkmıştım. İnsanlar zannediyor ki başını örttü bir şey oldu. Başı açık bir insan da aynı yolculukta aynı şeyleri yaşıyor olabilir. Tek fark; insanlar duruşunuzu dışardan algılayabiliyor.
‘Yedi yıl önce mini etek giyen de bendim’
Önceden aynalardan besleniyordum. Sonuçta 7 sene önce mini etek giyen de bendim. Özellikle büyük şehirlerde kadınlar birbiriyle yarış halinde. Erkekler de aynı şekilde çok geçici heveslerin peşinde. Kimseyi yargılamıyorum ama ben artık insanların beni dış görünüşümle beğenip, algıladığı bir düzenin içinde olmak istemiyorum. Yine dış görünüşünüz var tabii ki ama en azından bir kısmı kapanmış oluyor. Bunun zorluğu şu; ilgi görmekten dolayı kendini iyi hissetme noktası... Aynaya baktığında onu görmemek zaman zaman moralini bozuyor; özellikle ilk gün evden çıkarken çok zorlandım. Sonra zaman içinde Allah nasip ederse, o çok özel insanla ve ailemle onu paylaşmak istiyorum; geriye kalan insanlarla da varsa güzellik paylaşmak istemiyorum. Bana ve sevdiklerime kalsın istiyorum...
‘En büyük hayalim, beş çocuk yapmak’
Evleneceğiniz adam Müslüman olmak zorunda mı?
Allah inşallah bana yürümek istediğim yolda olacak bir eş nasip eder.
Ateist de olabilir mi?
Allah oradan imtihan etmez inşallah.
Ralliye devam mı?
Aynen devam. Türkiye Gazetesi’nde otomobil editörlüğü yapıyorum şu an. Bir süre sonra da tasavvuf üzerine yüksek lisans yapmak istiyorum.
Otomobil kullanırken başörtüsü görüş açınızı kısıtlamıyor mu?
Hayır; bu, insanların başörtülü insanlara laf uzatmak için ettiği sözler.
Hacca gidecek misiniz?
İki defa umreye gittim zaten. İnşallah Allah ailemle Hacca gitmeyi nasip eder.
Şu an en büyük hayaliniz?
Beş çocuk yapmak.