'İmkansız Bir Aşk Yaşamadım'

Erler Film’in yapımcılığını üstlendiği ‘Büyük Sürgün’, Rum kızı Eleni ile faytoncunun oğlu Sedat’ın imkansız aşkını anlatıyor. Başrolü Tolgahan Sayışman’la paylaşan Saadet Aksoy, yeni filmini ve hakkında merak edilenleri anlattı.

Çekimler devam ederken film hakkında konuşmak zor olsa gerek ama ben hissiyatınızı merak ediyorum.

İçindeyken değerlendirmek gerçekten zor oluyor. Biz de heyecanla sonucun çıkmasını bekliyoruz. Bu bir aşk filmi. Rum kızı Eleni ile Sedat 'ın Büyükada 'da yaşadığı çok güzel bir aşk... Arka planında 1960 'ların siyasi olaylarına küçük bir gönderme var. 1964 yılında Rumların Türkiye 'den sınır dışı edilmesini anlatıyoruz. Eleni ve Sedat da yaşananlardan etkileniyor elbette. Tamamen onların kontrolünün dışında, gelişen olaylar sebebiyle aşkları imkansız hale geliyor.

Mesafe ilişkinin yürütülmesine engel olabilir mi?
Olamaz. Olamıyor da. Bence zaten o büyük bir özgürlük. Sizin duygularınıza hiç kimse, hiçbir olay engel olamaz. Bir arada yaşanmasına engel olabilir ama içinizde yaşadığınız sürece o aşk devam
ediyordur zaten.

Bu aşk hikayesinde sizi en çok etkileyen şey neydi?
Sadece saf, birbirlerine duydukları aşk var ortada. Daha sonra tabii ki çevresel faktörler durumları değiştiriyor ama yine de o aşk devam ediyor. Aslında baktığında, Eleni 'nin ailesi çok zengin ve babası çok önemli biri. Ama Sedat 'ın babası
faytoncu ve maddi durumları çok iyi değil. Ama aslında hayatları birbirinden farklı değil. Aynı güzelliklere sahipler. Adada yaşıyorlar, aynı üniversitede okuyorlar. Bu bahsettiğimiz durumlar, onların aşkını etkilemiyor.

Siz Eleni ile Sedat 'ınki gibi imkansız bir aşk yaşadınız mı?
Öyle bir şey yaşamadım çok şükür. Aşık olduğum kişi hayatımda. Biraz da bu dönemde daha kolay artık her şey. Konuşmak, iletişim kurmak... Uzakta olsanız bile Skype 'tan konuşuyorsunuz. O yüzden bugüne baktığımızda daha az imkansız aşk vardır diye düşünüyorum. Tabii iki kişi gerçekten
birbirini seviyorsa...

Türker Bey (İnanoğlu) de bugün setteydi. Filmin hazırlık sürecinde o neler anlattı?
İlk onunla konuştuk bu projeyi. Ondan dinlemek daha heyecan verici oldu. O döneme dair başka hikayeler de anlattı. Zaten bu projede yer almamın nedenlerinden biri de, Türker Bey 'in bunca yıl sonra bir sinema filmi yapması. Güzel bir aşk hikayesi olması beni heyecanlandırıyor. 60 'lar da görsel açıdan ilgi çekici yıllar.

Dönem filminde oynama hayaliniz var mıydı?
Benim hayalim kariyerimde çeşitlilik olması zaten. Çeşitli roller oynayabilmek, farklı tarzda filmlerde rol alabilmek. Bu da benim şu ana kadar yapmadığım tarzda bir film. O anlamda heyecanlandığımı söyleyebilirim.

“Tolgahan 'la güzel bİr ikili olduk”

Çekimler nasıl gidiyor?

Büyükada, çekim yapmak için güzel bir yer. Ama tabii çok yoğun çalışıyoruz. Gece gündüz bir set durumu var. Büyükada 'daki çekimler bittikten sonra İstanbul sahnelerine geçeceğiz.

'Büyük Sürgün 'de Rum bir ailenin kızını oynuyorsunuz. Rol için aksan çalıştınız mı?
Sette bir diyalog koçumuz var, bu konularda bize yardımcı oluyor. Zaten şu anda Türkiye 'de yaşayan Rumlara baktığınızda birçoğunda belirli bir aksan yok. Küçük bir şey hissediyorsunuz.

Rol arkadaşınız Tolgahan Sayışman için neler söyleyeceksiniz?

Güzel bir ikili olduk. Yıllar önce aynı dizide oynamıştık. Tekrar bir araya gelmek keyifli oldu. Birlikte çalışmaktan mutluyum.

YURT DIŞI KARiYERi ÖNCELiKLi

Dizi projeniz var mı?

Şu anda dizi yapmıyorum. Çünkü dizi olduğu zaman hep burada olmam lazım.

Yurt dışı kariyerinize öncelik veriyorsunuz sanırım.
Evet, oradaki kariyeri çok önemsiyorum. Birkaç film için görüşmelerim sürüyor. Sürekli bir e-mailleşme, deneme çekip yollama durumu söz konusu. Aslında film olmasa Los Angeles 'a gidecektim. Biraz orada olmam lazım. Çekimler bitince kısa bir tatil yapıp, sonra giderim herhalde. Türkiye 'den çıkan hikayelerin içinde olmak benim için önemli. Ama yapmak istediğim o kadar çok şey var ki...

Neler mesela?
İlla Hollywood gibi bir kısıtlama yapmak istemem. Benim bu mesleğe başlarken hayalim; farklı dillerde, farklı coğrafyalarda oyunculuk yapabilmekti. Hâlâ da değişmedi. Aslında bütün mesele bu işi evrensel boyutta yapmaya devam etmek.