Saçlarımın Yarısını Adada Bıraktım

‘Survivor Ünlüler-Gönüllüler’ yarışmasında iki ay boyunca adada kalmayı başaran ve Adriana Lima’ya benzerliğiyle dikkat çeken Fatmagül Fakı, sunuculuğa adım attı.

Star TV'de yayınlanan StarLife'ı canlı olarak sunmaya başlayan Fakı, “Deneyimli bir ekiple bomba gibi bir program yapıyoruz” diyor. İşi gereği artık magazin programlarını takip edeceğini belirten Fakı, ilerleyen zamanlarda konuk alabileceği bir program yapmak istiyor.

* Survivor yarışmasına nasıl hazırlandınız?
Açlık konusunda deneyimliydim çünkü az ve sık yiyenlerdenim. Son zamanlarda yürüyüşe ve sabah koşularına ağırlık verdim ama ciddi disiplin gerektiren bir şekilde hazırlanıp gitmedim.

* Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz?
Sıkı bir Survivor izleyicisiydim. Adaya gidip o deneyimi yaşamak istedim. Şansıma güvenip başvurdum. Kısa süre sonra başvuruma olumlu yanıt geldi. Ofise görüşmeye gittim ve ardından kendimi adada buldum.

* Gönüllü olarak katıldınız ama Tuncay Şanlı'nın sevgilisi olduğunuz için adaya seçildiğiniz konuşuldu...
Eğer Tuncay'ın kız arkadaşı olarak bir yere gelmek isteseydim, o zamanlar önüme gelen imkanları değerlendirirdim. Kolayı varken, bu kadar zorluk çekmez, yarışmaya katılmazdım. Adaya gitmem tamamen benim başvurumla gelişen bir durum. Tuncay'la alakası yok. Tuncay'ın sevgilisiyim diye bir yere gelmedim.

* İki ay kalacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
Bu kadar dayanabileceğimi asla düşünmüyordum. Anneme bile “Üzülme iki hafta sonra dönerim” dedim. 2 ay sonra geldim. Çok kırılgan, narin görünsem de içimde mücadeleci bir ruh var. Bundan dolayı, iki ay boyunca kalabildiğimi düşünüyorum.

* Yarışmalardaki performansınız hakkında neler söyleyeceksiniz?
Survivor, performans yarışması olmadığı için, olumlu veya olumsuz eleştirileri kabul ediyorum. Ama eleştiri boyutu saygısızlaşmaya başlayınca “Sen git ve gör” diyorum. Bu kadar açlığa, güneşe ve yorgunluğa benim bünyem bu kadar dayandı. Kazandığım oyunlar da var, kaybettiklerim de... Sakatlık yaşadım ve takmam gereken kolluğum vardı. Üç gün taktım. Açlığın yanında ilaç kullandım. Elimden o kadarı geldi. 27 oyun oynadıysam yarısında bir şeyler yapabildim.

* Yarışmada ne gibi katı kurallarla karşılaştınız?
Ödül oyununda ekmek ve bir menemen kazanmışsanız ona ek hiçbir şey yiyemiyorsunuz. Adaya giderken herkese bir çanta verildi. Bir şort, iki tshirt, bir spor ayakkabı vardı. Onun dışında bir çöp bile alamadık. Çantalar kontrol edildi. Ek bir şey götürmeye çalışan diskalifiye oluyordu.

* Etrafınızda sürekli kameraların olması ve her an izleniyor olmak nasıl bir duygu?
Yaptığınız her şeyi çeken biri var. Sadece lavabo kısmında yalnızdık. Daha önceki yarışmalar da aynı yerde çekildiği için, nerede nasıl bir tehlike var kameramanlar biliyordu.
Başımıza bir şey gelse yanımızda birileri var diye onlara güveniyorduk.

* Survivor'dan geriye size ne kaldı?
Böceklerin ısırıkları ve izleri kaldı. Bizdeki sinekten çok farklı bir sinek vardı. Isırdığı yeri kaşıyınca iz bırakıyor. Bir de vücudumda oyunlardan kalma birkaç izim var. Tabii bana kalan en büyük şey edindiğim tecrübe.

* Yarışmada devamlılığı sağlamanın stratejisi var mı?
Hiçbir strateji kullanmadım. Survivor'a gitme amacım yaşam mücadelesini ne derece verebileceğimi görmekti. Birinci olmak gibi bir kaygım yoktu. Benim dışımdaki herkes birinci olmanın mücadelesini verdi. Onların kullandığı strateji ise dedikodu ve entrika oyunlarıydı.

* Adada sizi en çok mutlu eden olay neydi?
Dokunulmazlıkları biz hep kaybediyorduk. Benim sakatlandığım gün yine bir dokunulmazlık oyunu vardı. Hastaneye götürüleceğim zaman arkadaşlarım dokunulmazlık oyununu kazandı. Bana ithaf ettiler. Tüylerim diken diken oldu. Sanki savaşı kazanmışım gibi bir duyguya girdim.

* Yarışmaya dair pişmanlığınız var mı?
Saçlarımın yarısını adada bıraktım. En büyük pişmanlığım uzun saçlı gitmem oldu. Keşke kısacık kestirip gitseydim. Kum, deniz ve sürekli düğümlenen saçlarla çok zor oldu ama hepsine değdi. Bir daha olsa yine giderim.

* Yer aldığınız bölümleri izlediniz mi?
İzledim. Ailem ve arkadaşlarım üzülmekte çok haklılar. Düştüğümde kolumdan çıkan ses aynen televizyondan da duyuluyor.

* StarLife programını sunmaya başladınız. Hayal ettiğiniz bir şey miydi?
Evet. Benim hayalim haber spikeri olmaktı ama ses tonum ince olduğundan habere uygun olmadığı söylendi.

* Magazinle aranız nasıl?
Şu saatten sonra iyi olmak zorunda. Severek takip ederim, okurum.

'EVRENE FAZLA MESAJ YOLLAMIŞIM'

* Sunuculuk teklifini nasıl aldınız?

Evrene fazla mesaj yollamışım. Bu teklifin hemen geleceğini tahmin etmemiştim. Belli bir süre geçer diye düşünüyordum. Bir telefon aldım “Sen çağırdın biz geldik” dediler. Bu kadar enerjik bir espriyle bana yaklaşan ekibi bende seve seve kabul ettim.

* Programdan biraz bahseder misiniz?
Hafta içi her gün canlı sunacağım bir magazin programı. Çok heyecanlıyım ama hiç başaramam korkusuna girmedim. Girersem başarısızlık gelir. Olumlu düşünüyorum. Adadan büyük bir enerji patlamasıyla geldim. Şu an hayatın kıymetini daha çok biliyorum. Star TV'nin çatısı altında deneyimli bir ekiple bomba gibi bir program yapıyoruz.

* Magazin dışında ne tarz programlar sunmak istersiniz?
Konuk alabileceğim bir sohbet programı yapmak isterim. Enerjimin tuttuğu biriyle de ortak bir program yapabilirim. Mesela Beyazıt Öztürk gibi bir kişiyle çalışmak çok güzeldir herhalde, sürekli gülersin.

* Sunuculukla başladınız bir sonraki adımınız ne olacak?
Oyunculuk olabilir. Eğitimle yeteneğin bir arada olduğunu düşünüyorum. Oyunculuk anlamında yeteneğim var mı bilmiyorum. O yüzden bunu biraz askıya almış olsam da ileride yapmak isterim.

* Acun Ilıcalı için hayatınızın dönüm noktası diyebilir misiniz?
Bunun biraz şans, biraz da kişiyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Bu senin evrene yolladğın enerji ve insanlarla olan diyaloğunla alakalı. İnsanlar seni sevmezse bir yerlere zor gelirsin. Ama ilişkilerinle sevilen bir kişiysen, başkalarına fark atarsın.