Gökçe Bahadır: 'Hiçbir Şeyimi Sevmiyorum'
Kayıp Şehir dizisinin yıldızı Gökçe Bahadır, All dergisine Aysel'i ve kendisiyle ilgili tüm bilinmeyenleri anlattı
Kayıp Şehir dizisindeki performansıyla tüm dikkatleri üzerine çeken güzel oyuncu Gökçe Bahadır, canlandırdığı karakter Aysel'le ve özel hayatıyla ilgili özel açıklamar yaptı. İşte All dergisine birbirinden samimi açıklamalar yapan Bahadır'ın röportajı.
Çekim yapacağımızı bilen ve seni tanıyan, seninle çalışan kişiler hep “zor” sözcüğünü telaffuz ettiler. Hangi anlamda zor olduğunu kastettiler sence?
- Zor beğendiğimi kastediyor olabilirler. Her şeyin mükemmel olmasını isteyen biriyim.
Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi?
- Zor bir şey. Aslında en çok da kendime zor. Çünkü çok detaycıyım. Hayatta hiçbir şeyi kolay kolay beğenmiyorum. Hiçbir şeyimi sevmiyorum. Her şeyin aynı anda çok iyi olması lazım beğenmem için. Bir ekip işiyse, herkesin işini çok önemsemesi gerek.
“Hiçbir şeyimi sevmiyorum” dedin galiba. Kendini beğenmiyor musun?
- Oynadığım sahneleri beğenmiyorum mesela. Çoğunlukla birileri güzel olduğunu söylediğinde “Bilmem güzel miydi?” diyorum.
Herkes Aysel 'i ne kadar harika oynadığını konuşuyor, nasıl beğenmezsin?
- O kadar da beğenmemek gibi değil de işte, fazla detaycılıktan kaynaklanan bir memnuniyetsizlik diyelim.
NE GİYERSEM O RUH HALİNE BÜRÜNÜYORUM
Gökçe 'den Aysel 'e transformasyon nasıl oluyor?
- Kostüm, makyaj ve saç zaten beni rolüm için çok havaya sokan şeyler. Ne giyersem o ruh haline bürünüyorum. Dizi ilk başladığında daha çabuk havaya girmek için sakız kullanıyordum. Rahatlatıyor, biraz gevşetiyordu. Şimdi ondan da vazgeçtim.
Neden? Hayat kadınları hep sakız çiğnemez mi?
- Hayır, çiğnemiyorlar. Hayat kadınını oynamak çok kolay zannedilir. Ağzına bir sakız atarsın, süslü kıyafet giyersin, biraz da oynak yürürsün... Bu benim sevmediğim bir oyunculuk tarzı. Kırıtarak yürümeden, sakız çiğnemeden, klişelerle ortaya çıkmış değil; yaşayan, gerçek bir hayat kadını gibi oynamak zor olan oyunculuk işte. Ben onu yapmaya çalışıyorum.
Hayat kadınlarına karşı bakış açında bir değişiklik oldu mu onlardan birini canlandırdığından beri?
- Olmadı galiba. Hep çok güçlü olduklarını düşünürdüm. Hakikaten de öylelermiş. Zor bir hayatları var ama Her Şeye Rağmen dimdik ayaktalar.
Kayıp Şehir başladığından beri hiç hayat kadınlarının yaşadığı yerlerde bulundun mu, onlardan tepki ya da yorum aldın mı?
- Bir hayat kadınından direkt bir yorum almadım ama genel olarak İstiklal Caddesi, Beyoğlu, Tarlabaşı, Tophane 'de Aysel 'i çok sevdiklerini duyuyorum. O erkeklere posta koyan halleri çok hoşlarına gidiyor insanların. Özellikle kadınlar belki de kendi yapamadıkları şeyleri yaptığı için, hislerine tercüman olduğu için Aysel 'i çok seviyorlar. Bir keresinde sokakta yürürken “Yürü be Aysel kim tutar seni!” diye bağırdılar arkamdan. Bu en çok duyduğum slogan.
Kadın&kadın
Çekim yapacağımızı bilen ve seni tanıyan, seninle çalışan kişiler hep “zor” sözcüğünü telaffuz ettiler. Hangi anlamda zor olduğunu kastettiler sence?
- Zor beğendiğimi kastediyor olabilirler. Her şeyin mükemmel olmasını isteyen biriyim.
Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi?
- Zor bir şey. Aslında en çok da kendime zor. Çünkü çok detaycıyım. Hayatta hiçbir şeyi kolay kolay beğenmiyorum. Hiçbir şeyimi sevmiyorum. Her şeyin aynı anda çok iyi olması lazım beğenmem için. Bir ekip işiyse, herkesin işini çok önemsemesi gerek.
“Hiçbir şeyimi sevmiyorum” dedin galiba. Kendini beğenmiyor musun?
- Oynadığım sahneleri beğenmiyorum mesela. Çoğunlukla birileri güzel olduğunu söylediğinde “Bilmem güzel miydi?” diyorum.
Herkes Aysel 'i ne kadar harika oynadığını konuşuyor, nasıl beğenmezsin?
- O kadar da beğenmemek gibi değil de işte, fazla detaycılıktan kaynaklanan bir memnuniyetsizlik diyelim.
NE GİYERSEM O RUH HALİNE BÜRÜNÜYORUM
Gökçe 'den Aysel 'e transformasyon nasıl oluyor?
- Kostüm, makyaj ve saç zaten beni rolüm için çok havaya sokan şeyler. Ne giyersem o ruh haline bürünüyorum. Dizi ilk başladığında daha çabuk havaya girmek için sakız kullanıyordum. Rahatlatıyor, biraz gevşetiyordu. Şimdi ondan da vazgeçtim.
Neden? Hayat kadınları hep sakız çiğnemez mi?
- Hayır, çiğnemiyorlar. Hayat kadınını oynamak çok kolay zannedilir. Ağzına bir sakız atarsın, süslü kıyafet giyersin, biraz da oynak yürürsün... Bu benim sevmediğim bir oyunculuk tarzı. Kırıtarak yürümeden, sakız çiğnemeden, klişelerle ortaya çıkmış değil; yaşayan, gerçek bir hayat kadını gibi oynamak zor olan oyunculuk işte. Ben onu yapmaya çalışıyorum.
Hayat kadınlarına karşı bakış açında bir değişiklik oldu mu onlardan birini canlandırdığından beri?
- Olmadı galiba. Hep çok güçlü olduklarını düşünürdüm. Hakikaten de öylelermiş. Zor bir hayatları var ama Her Şeye Rağmen dimdik ayaktalar.
Kayıp Şehir başladığından beri hiç hayat kadınlarının yaşadığı yerlerde bulundun mu, onlardan tepki ya da yorum aldın mı?
- Bir hayat kadınından direkt bir yorum almadım ama genel olarak İstiklal Caddesi, Beyoğlu, Tarlabaşı, Tophane 'de Aysel 'i çok sevdiklerini duyuyorum. O erkeklere posta koyan halleri çok hoşlarına gidiyor insanların. Özellikle kadınlar belki de kendi yapamadıkları şeyleri yaptığı için, hislerine tercüman olduğu için Aysel 'i çok seviyorlar. Bir keresinde sokakta yürürken “Yürü be Aysel kim tutar seni!” diye bağırdılar arkamdan. Bu en çok duyduğum slogan.
Kadın&kadın