Cem'in Magazinel Hayatı Beni Etkilemiyor

Cem Yılmaz ile evliliğinin birinci yılını kutlamasına kısa zaman kala, Ahu Yağtu hayatında yeni bir sayfa açıyor.

Geçtiğimiz yılı, Türkiye'nin en merak edilen çifti olarak kapatan Cem Yılmaz-Ahu Yağtu'nun evlilikleri birinci yılını doldurmak üzere. Çift, artık yedi aylık olan Kemal bebekle birlikte 'aile' oldu.

Yağtu'nun kendisinin de dediği gibi, yıllardır hayalini kurduğu evlilik, çocuk ve aşk denklemini gerçekleştirebildiği için olsa gerek, Ahu Yağtu'nun enerjisi ve mutluluğu fazlasıyla hissediliyor. Yağtu şimdi de aktif iş hayatına dönüyor. 21 yıldır moda sektörünün içinde olan ve üç yıldır üzerinde çalıştığı internet sitesini yakında yayına sokmaya hazırlanan Yağtu, 'asıl mesleğim' dediği oyunculuğa dönmek için kendisine birkaç ay daha ya da 'Kemal biraz daha ortaya çıksın, ' zamanı vermiş.

- Çok kısa sürede hem anne hem de eş oldunuz, sisteminiz bu durumu sindirdi mi?
- Evet, her şey biraz hızlı gelişti. Ama yaşadıklarımı risk olarak görmedim. Çünkü çok istiyordum; bir ailem, bir yuvam, bir bebeğim olsun hakikaten çok istiyordum.

MAGAZİNİ HAYATIMA SOKMUYORUM

- Cem Yılmaz'ın nasıl bir koca olacağını bilmeden, onu tanımadan evlenmek sizi korkutmadı mı?

- Olaylar böyle gelişti, çok da hesap yapmadım 'Hay Allah şimdi ne olacak?' diye düşünmedim. Şimdi bunları yaşayarak öğreniyorum. Aradan geçen zamanda, ilişkimizin oturduğunu, birbirimizi dengelediğimizi düşünüyorum. Onları bir şekilde dengelemeden mümkün değil zaten evliliğin yürümesi.

- Görüyoruz ki Cem Yılmaz bu hayatı sevmiş; sizin hislerinizi alsak.
- Cem gibi, ben de çok çok sevdim bu hayatı tabii ki. Ben bunları gerçek anlamda çok istedim, çok hayal ettim sonunda da oldu. Sevmemem mümkün değil. Allah isteyen herkese versin.

- Hayal ettikleriniz gerçek oldu, bu süreci keyfine vararak yaşayabildiniz mi?
- Tabii ki keyfiyle yaşadım. Farkındalık çağında yaşıyoruz ve yaş itibariyle de isteklerimin bilince olduğum bir dönemdeyim. Uzun zamandır, bunların hayalini kuruyordum ama kader, doğru zamanı bekledi ve oldu diye düşünüyorum.

- Sadece yuva ve bebek özlemi çekiyorduysanız, seçtiğiniz eşinizin Yılmaz gibi göz önünde olan biri olması olumsuz bir özellik değil mi? Mutluluğunuzu baltalayacak pek çok unsur var.
- Bu hayat beni kısıtlamıyor ki. Cem'in göz önünde olması, onun hayat seçimiyle alakalı bir durum ve ben bunu seçmeme hakkına sahibim. Olaya başka tarafından bakıyorum. Cem'in magazinel hayatı, beni çok da fazla etkilemiyor, ben ne kadarını almak istiyorsam, o kadarını alıyorum.

- Düğün sürecini kötü hatırlamak için de pek çok sebebiniz var; magazin basınının ilişkinize olan ilgisi ve babanızla yaşananlar.
- Magazin tabii ki Cem'in hayatının bir parçası. Bunları yaşayacaktık, yaşadık. Ama bu beni ne kadar tahirp etti? Gördüğün gibi, çok da yıpranmadım. Çünkü bunlara çok fazla önem vermiyorum, bunları kişisel almıyorum. Benim hayatımın temelinde bambaşka şeyler var, bunlar çok tali konular.

- Yaşadıklarınız, ilişkilerinizi tekrar gözden geçirmenize, bazı insanları hayatınızdan çıkartmanıza neden oldu mu?
- Onlar magazinin yarattığı olaylardı, bunlar yüzünden hayatımda bir şey değiştirmedim. Bir yerden çıkarken beni çektiklerinde suratım asıksa, bu benim mutsuz olduğumu göstermiyor, hayatımı yansıtmıyor.

- Babanızın sizinle ilgili açıklamalarıyla ilgili bir tutumunuz olmadı mı?
- Bunlar söylenmiş olabilir, ama söylenmemiş de olabilir... Beni de yazıyorlar, benim de açıklamalarım varmış. Bunları konuşacak olursak bitmez, bambaşka noktalarda buluruz kendimizi, hayatlarımızı. İşte ben de tam bu yüzden hayatıma kesinlikle bunlara göre yön vermiyorum.

36 BEDENDE BİLE KIYAFETLER İYİ DURMUYOR

- Nasıl bir anne oldunuz?

- İnsanlar genelde çok evhamlı olmadığımı söylüyor. Hormonal olarak çok etkilenmedim, sakinliğim değişmedi. Normal seyrimde devam ettiğimi düşünüyorum ama anneme, kocama da sormak lazım tabii.

- Kemal ile hangi noktadasınız?
- Kemal yedi aylık oldu, emzirmeye devam ediyorum. Emzirmeyi sevdim, ilk başta olayın yeniliği, uykusuzluk filan yüzünden keyfini çıkartamıyorsun ama bebek reaksiyon vermeye başlayınca çok keyifli oluyor.

- 'Anne olmayan anlamaz,' denilen aşkı yaşadınız mı?
- Kemal'le yaşadığım sevginin nasıl bir tarifi var bilmiyorum. Herkes söylerdi 'Anne olunca anlarsın,' diye; hakikaten bu his kelimelerle anlatılamıyor. İlk andan itibaren yaşamaya başlıyorsun. O iletişim, bana gülmesi inanılmaz.

- En çok âşık olacak adamı buldunuz değil mi?
- Evet, kesinlikle. Bebeğim erkek olduğu için çok mutluyum, erkek istiyordum zaten başından beri. Ama bir kızım da olsun isterim vallahi.

- Kaç kilo aldınız?
- Hamileliğimde 15 kilo aldım. Kendime göre büyük bir rakam. Şimdi dört fazla kilom kaldı, ama hiç stres olmuyorum, rejim de yapmıyorum. Zaten Kemal ayaklanınca, onun arkasından dolanırken gidecek bu kilolar. Hep çok zayıftım, şimdi kilolu olmak ne demek anlıyorum.

- Kilolu olmak ne demekmiş?
- Modelliğe başladığımda, 14 yaşındayken, 43 kiloydum. Düşünsene 32 bedendim, hiçbir şey olmazdı. İnsanlar beni gördüklerinde inanamazlardı, iki büyük ekmek yerdim. Kızların, teyzelerin bana pis pis baktığını, sinir olduğunu hatırlıyorum. Şimdi anlıyorum, birileri aç kalarak kilo veremezken, yemek yiyen çok ince birine ne kadar sinir olunabileceğini. Bazı kıyafetler, 36-38 bedene denk gelince iyi durmuyor.

- Bu dolgun halinizi beğendiniz mi?
- Fit olduktan sonra bence dolgun olmakta bir problem yok. Ama ben yine eski kiloma dönmek istiyorum.

- Modada kariyerinizi devam ettiriyorsunuz...
- 2006'da Second Chance adlı vintage butiğimi Bebek'te açtım, sonra Galata'ya taşındım. Ama mağazayla belli bir kesime ulaşabiliyorsun. Daha fazla insana hitap etmek istiyordum, bu yüzden internet projesine başladım.

- Bu sitenin özelliği nedir?
- auvintage.com'da üyelik sistemi yok. Satışın yanında, bir moda platformu oluşturmak, insanlara dergiye bakıyormuş hissi vermek istedik. Stili tarif etmek, vintage'ı anlatmak için çalışmalar yaptık, tavsiyeler vereceğim, röportajlar olacak. Vintage, ikinci el ve Türk tasarımcıların yeni parçaları da satılacak. Yedi kişilik bir ekip kurduk.

'ZENGİN OLDUM ' DEMİYORUM

- Ciddi bir yatırımla, büyük bir işe girişiyorsunuz, ama bebeğiniz henüz yedi aylık. Bu gücü nereden buldunuz?

- Çok uzun zamandır, 2010 yılından beri, internete girmek için proje geliştiriyordum. 'Kemal'le birlikte zor olmadı,' dersem, yalan söylerim. Ama işin olmaması gibi bir şey söz konusu değildi. Kemal, bir buçuk-iki aylıkken evden yazışmalara başladım. Biraz daha toparlanınca, daha aktif çalışmaya başladım. Şimdi siteyi açmak üzereyiz.

- Türkiye'nin en çok kazanan sanatçısıyla evlendiniz. Artık zengin oldunuz gibi hissediyor musunuz?
- 'Aman zengin oldum, oraya buraya para saçayım' gibi bir durumum yok. her zaman tutumluydum, müsrifliği hiç sevmem. 'Param oldu, kendime güzel kıyafetler alayım,' diyen biri hiç olmadım. Çok özel bir şey bulursam tabii ki alırım, ama öyle özel bir şey bulsam evlenmeden önce de alırdım. Paramı ayırır, biriktirir, alırdım.

- Kendinize biraz şımarma, rahatlama hakkı tanımıyor musunuz?
- Geçenlerde de biri 'Oh şöyle yayılayım, oturayım, tadını çıkartayım' demiyor musun?' dedi. Açıkçası ben tüm bu gelişmelerin keyfine varamadan, işe güce sarıldım. Devamlı bir hayat gailesi içindeyim, çünkü öyle alışmışım. Çalışmadan bir hayat bilmiyorum. 'Aman oh ne güzel'i, tatile çıktığımda diyorum.

- Bundan sonraki dilekleriniz, hayalleriniz neler?
- Çok şükür mutluluk içindeyim. Daha da, şuralara gelmek istiyorum gibi bir hedefim yok. İnternet sitemi açmak, belli bir başarıya ulaştırmak istiyorum, onun haricinde birazcık Kemal büyüdüğü zaman oyunculuğa devam edebilirsem ne ala. Genel olarak ailemle mutlu zaman geçirmek ve sağlık olması.

CEM OYUNCULUĞUMU BEĞENİYOR

- Çok sakin bir yapınız var, hayatta tutku duyduğunuz ne var?

- Benim tutkum vintage kıyafetler. Eski müzikler, filmler için de 'tutkum' diyebilirim.

- Bunca yıldır mağazacılık yapıyorsunuz, iyi bir tüccar mısınız?
- İyi bir tüccar olma yolundayım. Ben oyunculukta da 'İyi bir oyuncuyum,' diyemem. Bence ben iyi bir tüccar ve iyi bir oyuncu olma yolundayım.

- Oyunculuğa devam etmek istiyor musunuz?
- Tabii ki istiyorum, oyunculuk benim mesleğim. Ben bu işin eğitimini aldım. Akademi İstanbul'da gösteri sanatları okudum, bir sürü dizide rol aldım, sunuculuk yaptım, sonra Amerika'ya gittim, bir fasıl da orada oyunculuk eğitimi aldım. Bildiklerimin üzerine cila yaptım.

- Teklif gelse, oyunculuğa dönebilir misiniz?
- Tam şu anda değil, bu iş biraz otursun, bir de Kemal azıcık daha büyüsün istiyorum. Dizi seti, insanın çok ciddi zamanını alan bir şey. Bu yüzden büyük ihtimalle seneye ekrana dönerim.

- Cem Yılmaz ne diyor sizin oyunculuğunuzla ilgili?
- Valla beğeniyor. Tabii ki birbirimizi destekliyoruz ya da kritik edebiliyoruz. Ama şimdiye kadar olumsuz hiçbir tepki almadım ondan.

DÜĞÜNÜMÜZ ÇOK SAMİMİ VE GÜZELDİ

- Cem Yılmaz'ın evlilikle ilgili çok keskin tespitleri var. Bunları yapmak için olaylara dışarıdan bakmak gerekiyor. Cem Yılmaz düğün gününü nasıl yaşadı?

- Çok keskin yorumlar değil aslında, düğünde halay çekmekten bahsediyor. Ama bu tespitleri yaparken olaylara dışarıdan bakmıyordu. Bizim düğünümüz çok samimi ve güzeldi. Cem de tabii ki, olayların içindeydi, sonunda bir düğün organize ettik ve ev sahibiydik. Başka türlüsü de düşünülemezdi. Ama o anda, içinde nasıl hissediyordu, ona sormak lazım.

- Bu kadar yetenekli bir adamın kendisiyle ciddi bir savaşı vardrı. Bununla yaşamak zor değil mi?
- Bu konuyla alakalı çok fazla yorum yapamam, belki Cem böyle şeyler yaşıyor ama bana yansıtmıyor, bizim böyle bir savaşımız yok. Belki de daha ilişkimizin o noktasına gelmedik, daha çok yeniyiz, martta evliliğimizin bir senesini dolduracağız.

PAZAR SABAH / AYŞE FERAHGİL