İlk Defa Bir Araya Geldiler!
Dünyanın en ünlü top modelleri ve yakın arkadaş olan Kate Moss ile Naomi Campell, Interview dergisinin Almanya edisyonu için ilk defa bir röportajda bir araya geldi. Moss ve Campell birbirlerine sorular yöneltti
Top modeller Kate Moss ile Naomi Campell'ın arkadaşlığı 20 yıl geriye dayanıyor. Kariyerlerine başladıklarında, Campbell ilk fotoğraf çekimi için İngiltere'den New Orleans'a gittiğinde 15 yaşındaydı, Moss'un ise model olarak kariyer yapmak için çok zayıf ve kararsız olduğu söyleniyordu.
1990'larda podyumların en aranan yüzleri haline gelen Moss ve Campbell, beraber oturdular, beraber eğlendiler, aileleriyle beraber tatile çıktılar. Dünyanın en ünlü fotoğrafçıları tarafından görüntülendiler, Fidel Castro, Nelson Mandela ve istedikleri herkesle tanıştılar. Interview dergisinin Almanya edisyonu, ilk defa bu iki yakın arkadaşı bir röportajda bir araya getirdi. Türk fotoğrafçı Mert Alas ve ortağı Marcus Piggott da fotoğraf çekimini gerçekleştirdi. İşte Moss ve Campbell'ın birbirlerine yönelttikleri sorular ve yanıtları:
'Çok ortak noktamız var'
Naomi: Tamam, şimdi burada Naomi Campell ve Kate Moss konuşuyor. Önce ben başlayayım. Tabii ki meslektaşız ama her şeyden önce arkadaşız, “wagon” (Kate Moss'u kastediyor).
Kate: İkimiz de birbirimize “wagon” diyoruz.(Sokak dilinde “içki içmediği halde bir araçtan düşen kimse”)
Naomi: İkimizin çok fazla ortak noktası var. Bir tanesi tabii ki, ikimizin de Güney Londra'dan geliyor oluşu. Çocukluğuu geçirdiğin Croydon'a geri gittin mi?
Kate: Oraya uzun zamandır gitmedim. Annem orada oturuyor, bazen onu orada ziyaret ediyorum. Fakat genelde o Londra'ya geliyor. Üstelik, erkek kardeşim hâlâ Croyon'da oturuyor.
Naomi: Olimpiyatlar sırasında Londra'da kaldık. Olimpiyat geçidine katılmamıza izin vermeleri muhteşemdi değil mi? Senin o günden aklında kalanlar neler?
Kate: Çılgınlıktı. Çok eğlendim. Oraya gelmeden önce çok heyecanlandım. Daha önce hiç podyumdan düşmedim ama o gün gerçekten çok panik oldum. Otobüsten indiğimde titriyordum. Stadyumu koruyan askerlerden biriyle konuştum. Bana “İyi misin?” dedi. Sadece, “Hayır” dedim, titriyordum ve bunu dışarıdan anlayabiliyorlardı.
'Amerika'ya geldiğimde şok geçirdim'
Kate: İkimiz de aynı yaşlarda modellik yapmaya başladık. Sen İngiliz Elle'e kapak olduğunda 15 yaşındaydın? O zamandan kalan hatıraların neler?
Naomi: Sanırım, yolculuklar. Bir ergenken dünyayı keşfetmek, heyecan vericiydi.
Kate: Okulu ne zaman bıraktın?
Naomi: 15 Nisan'da sınavlarım vardı, Paskalya'da ise New Orleans'ta fotoğraf çekimlerim vardı.
Kate: İnanamıyorum, ilk çekimin için seni New Orleans'a gönderdiler.
Naomi: Evet daha sonra, Missisipi, Alabama ve daha güneye gittim. Aksanı olan küçük siyahi bir kız iken ülkemden ayrıldım. Babaannem için kartpostallar alıyordum, gittiğim her yerden ona yazıyordum. Annem endişeleniyordu. Fakat ilk menajerim Lucinda Chambers bana bir şey olmayacağına dair ona garanti verdi.
Kate: Sence moda dünyası ne yönde değişti?
Naomi: Ben İngiliz moda dünyasından geliyorum. Daha önce hiç ırkçı şeyler duymamıştım. Amerika'ya gelip bunları duyduğumda şok geçirdim.
Kate: New York'a ilk geldiğimde, bunlar ne hakkında konusşuyor demiştim. Hiçbir şey anlamıyordum. Komikti.
Naomi: Ben özüme sadık kalmaya çalıyorum. Beni bilirsin (gülüyor).
1990'larda podyumların en aranan yüzleri haline gelen Moss ve Campbell, beraber oturdular, beraber eğlendiler, aileleriyle beraber tatile çıktılar. Dünyanın en ünlü fotoğrafçıları tarafından görüntülendiler, Fidel Castro, Nelson Mandela ve istedikleri herkesle tanıştılar. Interview dergisinin Almanya edisyonu, ilk defa bu iki yakın arkadaşı bir röportajda bir araya getirdi. Türk fotoğrafçı Mert Alas ve ortağı Marcus Piggott da fotoğraf çekimini gerçekleştirdi. İşte Moss ve Campbell'ın birbirlerine yönelttikleri sorular ve yanıtları:
'Çok ortak noktamız var'
Naomi: Tamam, şimdi burada Naomi Campell ve Kate Moss konuşuyor. Önce ben başlayayım. Tabii ki meslektaşız ama her şeyden önce arkadaşız, “wagon” (Kate Moss'u kastediyor).
Kate: İkimiz de birbirimize “wagon” diyoruz.(Sokak dilinde “içki içmediği halde bir araçtan düşen kimse”)
Naomi: İkimizin çok fazla ortak noktası var. Bir tanesi tabii ki, ikimizin de Güney Londra'dan geliyor oluşu. Çocukluğuu geçirdiğin Croydon'a geri gittin mi?
Kate: Oraya uzun zamandır gitmedim. Annem orada oturuyor, bazen onu orada ziyaret ediyorum. Fakat genelde o Londra'ya geliyor. Üstelik, erkek kardeşim hâlâ Croyon'da oturuyor.
Naomi: Olimpiyatlar sırasında Londra'da kaldık. Olimpiyat geçidine katılmamıza izin vermeleri muhteşemdi değil mi? Senin o günden aklında kalanlar neler?
Kate: Çılgınlıktı. Çok eğlendim. Oraya gelmeden önce çok heyecanlandım. Daha önce hiç podyumdan düşmedim ama o gün gerçekten çok panik oldum. Otobüsten indiğimde titriyordum. Stadyumu koruyan askerlerden biriyle konuştum. Bana “İyi misin?” dedi. Sadece, “Hayır” dedim, titriyordum ve bunu dışarıdan anlayabiliyorlardı.
'Amerika'ya geldiğimde şok geçirdim'
Kate: İkimiz de aynı yaşlarda modellik yapmaya başladık. Sen İngiliz Elle'e kapak olduğunda 15 yaşındaydın? O zamandan kalan hatıraların neler?
Naomi: Sanırım, yolculuklar. Bir ergenken dünyayı keşfetmek, heyecan vericiydi.
Kate: Okulu ne zaman bıraktın?
Naomi: 15 Nisan'da sınavlarım vardı, Paskalya'da ise New Orleans'ta fotoğraf çekimlerim vardı.
Kate: İnanamıyorum, ilk çekimin için seni New Orleans'a gönderdiler.
Naomi: Evet daha sonra, Missisipi, Alabama ve daha güneye gittim. Aksanı olan küçük siyahi bir kız iken ülkemden ayrıldım. Babaannem için kartpostallar alıyordum, gittiğim her yerden ona yazıyordum. Annem endişeleniyordu. Fakat ilk menajerim Lucinda Chambers bana bir şey olmayacağına dair ona garanti verdi.
Kate: Sence moda dünyası ne yönde değişti?
Naomi: Ben İngiliz moda dünyasından geliyorum. Daha önce hiç ırkçı şeyler duymamıştım. Amerika'ya gelip bunları duyduğumda şok geçirdim.
Kate: New York'a ilk geldiğimde, bunlar ne hakkında konusşuyor demiştim. Hiçbir şey anlamıyordum. Komikti.
Naomi: Ben özüme sadık kalmaya çalıyorum. Beni bilirsin (gülüyor).
