Semih Zeki “Tehdit / Threat” Sergisine Ünlü Akını
Semih Zeki “Tehdit / Threat” isimli kişisel sergisinin açılışını 2 Mayıs Çarşamba akşamı Artgalerim Nişantaşı Sanat Galerisi’nde sanat ve cemiyet dünyasından ünlü isimlerin katılımıyla gerçekleştirdi.
Tarihi Nişantaşı Damat Tween Mağazası 'nın 6. ve 7. katlarında gerçekleşen açılışa cemiyet hayatından Pervin Ersoy, Fulya Gündoğdu ve Evrim Çetin gibi tanınmış isimler katıldı. Sergi 27 Mayıs 'a kadar sanatseverler tarafından ziyaret edilebilir.
Semih Zeki doğayı ve mimari konstrüksiyonu iç içe kullanarak, insanın parçası olduğu doğa ile olan ilişkisini irdeleyerek günümüz insanının farkına varamadığı çıkmazı, farklı bir anlatım dili ile göstermektedir.
Pentür tadını kaybetmeden, alt yapısı güçlü bir şekilde yapılan resimler sanatçının doğaya karşı olan duyarlılığının net göstergelerini de içlerinde taşımaktadır. Resimlerin ön planlarında görünen kütleler kendi içinde bir dinamizmi ve devingenliği de içlerinde barındırmaktadır. Kütlelerdeki deformasyona baktığımızda, sanatçının figüre yeni bir duyarlılıkla yaklaştığını görürüz. Ayrıca resimlerde görünen mekanlardaki boyut içinde bir başka boyutu yakalama çabası bunun en iyi göstergesidir. Yapısalcı ve yapıbozucu tavırla yapılan resimler sürreal izler taşısada, izleyiciler sanatçının samimiyeti ile doğaya nasıl sahip çıktığını direk olarak anlayacaklardır.
Doğal olanla, uygarlık sahibi olan insanın, doğal olmayan üretiminin kontraslığı ile oluşan resimler sanatçının bilinçaltından gelen içgüdüsel haykırışının yüzey üzerindeki izdüşümü niteliğindedir.
Semih Zeki doğayı ve mimari konstrüksiyonu iç içe kullanarak, insanın parçası olduğu doğa ile olan ilişkisini irdeleyerek günümüz insanının farkına varamadığı çıkmazı, farklı bir anlatım dili ile göstermektedir.
Pentür tadını kaybetmeden, alt yapısı güçlü bir şekilde yapılan resimler sanatçının doğaya karşı olan duyarlılığının net göstergelerini de içlerinde taşımaktadır. Resimlerin ön planlarında görünen kütleler kendi içinde bir dinamizmi ve devingenliği de içlerinde barındırmaktadır. Kütlelerdeki deformasyona baktığımızda, sanatçının figüre yeni bir duyarlılıkla yaklaştığını görürüz. Ayrıca resimlerde görünen mekanlardaki boyut içinde bir başka boyutu yakalama çabası bunun en iyi göstergesidir. Yapısalcı ve yapıbozucu tavırla yapılan resimler sürreal izler taşısada, izleyiciler sanatçının samimiyeti ile doğaya nasıl sahip çıktığını direk olarak anlayacaklardır.
Doğal olanla, uygarlık sahibi olan insanın, doğal olmayan üretiminin kontraslığı ile oluşan resimler sanatçının bilinçaltından gelen içgüdüsel haykırışının yüzey üzerindeki izdüşümü niteliğindedir.