Cem Özer'in En Büyük Pişmanlığı

90'lı yıllarda Laf Lafı Açıyor" programıyla fırtına gibi esen Cem Özer, yine TV'ye dönüyor.

Özel televizyonların hayatımıza girdiği yıllarda ekranın en ünlü yüzleri arasındaydı Cem Özer... Sunduğu 'Laf Lafı Açıyor ' programıyla fırtına gibi esen Özer, sahne şovları, filmler, tiyatro oyunları derken şimdi yıllar sonra yine benzer bir formatla seyirci karşısına çıkıyor. Mehmet Ali Yılmaz'ın yeni kurduğu TV EM isimli kanalda seyirciyle buluşan Özer, bu kez 'Laf Lafı Aşıyor ' isimli sohbet programını sunuyor. Yıllar içinde tiyatro sevdasından hiç kopmayan Özer, hayatındaki en büyük pişmanlığın ise 3. evliliği olduğu söylüyor.

* 'Laf Lafı Aşıyor ' programı nasıl şekillendi?

'Laf Lafı Aşıyor ' programı eskisine benzer bir şekilde hazırlandı. Sürekli eski, yeniden moda oluyor. Hele ki günümüzde 90'lara özlemin arttığı gözönüne alınırsa... 'Laf Lafı Açıyor ', 90'ların fenomenidir. Ancak benim formasyonumun geçen 10 yılda uğradığı değişiklik, programın da temel değişikliği olacaktı ve bu nedenle de sohbetin kendini aşmasından kaynaklanan bir isim olsun dedik.

* Yeni kanalla buluşmanız nasıl oldu?

Ben hep kanalların kuruluş aşamasında başladım. Star TV, Show TV, Kanal D'ye daha test yayınlarındayken bir apartmandayken başladım. Yine kader aynı... Mehmet Ali Yılmaz talep etti ve eskiden tanıdığım ve güvendiğim biridir. Hedefleri büyük... Televizyonun birinci liginde olmak istiyor ve olacağına da inandığım için teklifini kabul ettim.

* Programın içeriğinden bahseder misiniz?

Sohbet, müzik ve eğlence... Vaadimiz hoş beş etmek ama çok da içi boş olmasın şeklinde bir kaygımız var. Haaa her program kahkahalar ve şamatayla geçmese de olur. Bazen hüzün, bazen eleştiri dolu geçebilir. Bir de öyle aksiyon olsun diye VTR ve skeç bombardımanı olmayacak. Bu hafta olan bir şey hoşumuza gitmezse öbür hafta olmaz. Yerine başka bir şey koyarız. Kafamıza göre yani. Bir format vaadimiz ya da garantimiz yok.

* Konuk alırken nelere dikkat ediyorsunuz? 'Çağırmam ' dediğiniz konuk var mı ya da özellikle ağırlamak istediğiniz?

Konuk çağırırken konuşkanlığı ve tanınırlığı önemli. Açıkçası 'Çağırmam ' dediğim bir konuk yok. Yeter ki, kafamda bir ışık çaktırsın ve 'Evet ya olur ' diyeyim.

* Yayın öncesi nasıl bir hazırlık süreci geçiriyorsunuz?

Önce konuklar belirleniyor. Uyum sağlayabilmelerine özen gösteriliyor. Sonra konuk için ayaklı bölümler hazırlanıyor, ardından bağımsız bölümler ve sonra kostümdü, seyirci organizasyonuydu falan... Yayın günü hiçbir şey yapmamaya özen gösteriririm ve yayından 4 - 5 saat önce kanalda olup bütün hafta olduğu gibi hazırlıklara nezaret eder denetlerim.

* Yayın öncesi uğur getirsin diye yaptığınız özel bir şey var mı?

Allah'la ve artık yaşamayan babamla konuşurum ve babamın saatini takarım.

* Yayın öncesi konuklarla bir araya geliyor musunuz yoksa tam tersi her şey yayında doğal gelişsin mi istiyorsunuz?

Merhaba merhaba o kadar... Derin sohbete girmem, yayına saklarım lafları.

* İlk talk şovu yapan, stand up konusunda da öncü olan isimsiniz, sizden sonra gelen isimler arasında en iyi komedyen ve sahne adamı kim sizce?

Samimi olarak söylüyorum ki, hepsinin yeri ve tadı ayrı. Ama Okan Bayülgen, Beyazıt Öztürk, Cem Yılmaz ve Ata Demirer'in yeri apayrıdır. Son zamanlarda Eser'i de beğenmekteyim.

'EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIM 3. EVLİLİĞİM'

* Bir dönem Türkiye'nin en ünlü isimlerinin başında geliyordunuz. O günden bugüne şöyle bir değerlendirme yaparsak şöhret sizin hayatınıza neler kattı ve de neler götürdü?


Kattıklarıyla götürdüklerinin muhasebesini yaparsak zet raporunda artık değer olarak geriye ben kaldım.

* Şu anda yaşadığınız hayattan mutlu musunuz yoksa içinizde ukte kalan şeyler var mı?

Ölsem gözüm açık gitmez kıvamındayım. Daha ne isteyeyim ki! Çok şükür en dipten en tepeye 5 kişilik hayat yaşadım. 15 yaşındayken 15'te birini bile hayal edemezdim. Ünlü ve güzel kadınlar, arabalar, tekneler, seyahatler, ödüller, alkışlar, sevgi, aşklar ve çocuklar. Daha ne ister ki bir insan? Nankör denir yahu! Ayıptır.

* Şimdiye kadar hayattaki en büyük pişmanlığınız ne oldu?

Üçüncü evliliğim... (Modacı Esin Maraşlıoğlu ile evliliğini kastediyor.) Kariyerimi olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Ama yaşamasaydım belki de yapmadığım için pişman olacaktım.

* Oğlunuz Osman Nejat'ın da sizin izinizden gidip oyuncu olmasını ister misiniz?

Yok canım, isterse olsun. Adam olsun da önce, insan gibi düşünsün, yaşasın. Ablası gibi yani.

* Özel eklemek istediğiniz şeyler var mı?

Çok teşekkürler. Kısmet olursa oyunculuk olarak da sürprizlerim olacak. Destek olanlara sevgiler, köstek olanlara sövgüler. İzlemeye devam edin.

'KADIN TALK SHOW'CUYU SEYİRCİ KABÜLLENMİYOR'

* Türkiye'de neden çok başarılı bir kadın talk şovcu çıkmıyor?


Dünyada da Oprah Winfrey dısında çok parlak biri yok. İzleyici kabullenmiyor herhalde. Hani kadınlar çok konuşur bir şey söylemez ya ondan olabilir. Ya da giyim kuşam, süs püs, makyaj falan. Çok önem verip abartıyorlar ve sohbetin doğallığı kalmıyor.

* Siz ekran karşısına geçtiğinizde neler izliyorsunuz, televizyonların durumunu nasıl buluyorsunuz? Bir gelişmeden bahsedebilir miyiz?

Film ve birkaç takip ettiğim kriminal dizim var. Onları izliyorum ve arada denk gelir de o an hoşuma giderse tartışma sohbet falan takılırım. Kısaca beğenmediğim hiçbir şeyi izleyip de afyonlanmıyorum. Onun yerine kitap okuyorum. Glişmeden çok gerileşmeden söz edebiliriz. Her alanda olduğu gibi.

* Takip ettiğiniz yerli dizi var mı?

Yerli dizi takip edemiyorum. Her hafta o gün, o saatte televizyon karşısında olma zorunluluğu beni kasıyor. O yüzden yabancı kriminal ve fantastik dizilere takılıyorum. Her hafta bağımsız bölüm olduğundan izlemediğinde bir şey kaçırmıyorsun. Serbest bir ilişki yani...

* Tiyatro oyununuz nasıl gidiyor? Yeni sezonda yeni bir oyun var mı?

Sezon bitti. İyi gitti. Hem de çok iyi... Sezonda yeni oyunlar ve kendi kuracağımız yeni bir tiyatromuz olacak.

* Sinemayla ilgili yeni bir çalışmanız olacak mı?

Vallahi Sinan Çetin'le bir Ahmet Ümit romanı projesi için konuştuk ve anlaştık ama Sinan bu, vazgeçmiş olabilir. Sesi soluğu çıkmıyor. (Gülüyor)