Aşk İçin Yaşıyorum Tek Başıma Ölemem
Melankolik şarkılarıyla tanınan Halil Sezai "Hayalini kurduğum kadın kim acaba; hiçbir fikrim yok ama ben aşka inanıyor ve hayattan bir sürpriz bekliyorum. Yalnız ölmeyeceğim" diyor.
O aslında birçok dizide ve filmde rol aldı. Kimileri onu 'İncir Reçeli' filmindeki rolüyle daha yakından tanıdı. Ancak Halil Sezai Paracıkoğlu ya da sahne ismiyle Halil Sezai en büyük çıkışını 'Seni Beklerken' adlı albümündeki 'İsyan' isimli parçayla yaptı. Namı yurdun dört bir tarafına, hatta yurt dışına taşan Halil Sezai; kariyerini, şarkılarını nasıl yaptığını ve özel hayatını anlattı...
Eskişehir'deki öğrencilik yıllarınızdan başlayalım... Nasıldı o günler?
Orada ailemle yaşıyordum. Liseden sonra her tembel öğrenci gibi en son tercihlerimi kazandım. Sevmedim bölümümü... 'Öğretmen mi olacağım ben? ' dedim, sonra üçüncü denememde konservatuvara girdim. Yine tembellikten okul uzadı ama üniversite yılları çok güzeldi. Bale, müzik, tiyatroyla iç içe... O günlerde arkadaşlarımla yediğim makarnanın tadını; şu an en baba suşide bile alamıyorum. Suşi de neyse... Havyar desek de olur.
LİSEDE POPÜLER BİR ÇOCUKTUM
Tiyatroya hep meraklı mıydınız? Okulda kulüplere giren sosyal biri miydiniz?
Ortaokul ve lisede aktif tiyatro kulübü içinde değildim. Zaten kendimi bildim bileli temizlik kolundaydım. Ama küçükken hep aile içinde 'Aa ne komik çocuksun ' derlerdi. Liseden sonra 'Konservatuvara nasıl girilir acaba? ' diye düşünmeye başladım.
Lisenin popüler çocuğu muydunuz?
Evet, popülerdim çünkü gitar çalıyordum. Bulutsuzluk Özlemi dinler, saçı uzatır, küpe takardım. Yaşar Kurt, Pentagram, Mavi Sakal, Bülent Ortaçgil ve Fikret Kızılok söylerdim. Lisede bir grubumuz vardı.
Peki konservatuvara girdiğinizde 'Ben sanatçıyım' havası var mıydı?
Daha birinci sınıftan itibaren size bir sanatçı sıfatı yapıştırıyorlar. 'Biz sanatçıyız, aykırıyız ' falan olanlar var tabii ama o saçma bir kafa ya... 'Tiyatrocular hep açtır ' diye bir düşüncemiz vardı. Sonra da o idealist kafa sürdü.
O KADAR ZEKİ DEĞİLİM
Albüm çıkarmak bir cesaret meselesi miydi?
O sevda ilk şarkımı yaptığım günden beri vardı. Ama hem tiyatro yapıp, hem para için dizilerde oynayıp, hem de müzik olmuyordu. 'Hadi artık kaldır kıçını ' dediğim an, geçen seneydi.
'Müslüm Baba ve İbrahim Tatlıses ortalarda görünmüyor, benim zamanım geldi ' dediniz mi hiç?
O kadar zeki değilim ben. Türkiye müzik piyasasını takip edip boşluğu dolduracağım diye düşünmedim. 'Bende öyle şarkılar var ki İbo'nun, Müslüm'ün tahtına kesin otururum ' gibi bir şey yok. Yıllardır yaptığım şarkıların derlenmiş, toparlanmış hali bunlar. Zeki olsam bunu 10 yıl önce yapardım. Öyle bir iddiam yok.
SAÇINI BENİMKİ GİBİ YAPTIRAN KIZLAR VAR
İlginç kıyafetleri ve saç modeliyle de adından söz ettirmeyi başaran Halil Sezai, saçlarını onun gibi kestirmek isteyen birçok genç kız olduğunu söylüyor. Sezai, 'Annemin kuaföründe, haftada üç-dört tane Halil Sezai modeli isteniyormuş. 15 yıl saçlarımı uzattım ve bağladım. Şimdi yine uzatıyorum ' diyor.
Mutluyken şarkı yazamadığını da söyleyen ünlü şarkıcı, 'Çok mutluyum, hava güzel diye güne uyandığımda, yazmayı denedim ama olmadı ' diyor.
DEĞİŞİK ŞİVELİ BİR ROL İSTEYEBİLİRİM
Oyunculuk yaptığınız dönemlerde, özellikle canlandırmak istediğiniz bir rol var mı aklınızda?
Kendimi test etmek istediğim roller isterim açıkçası. Öncesinde çok zayıflayabileceğim ya da çok şişmanlayabileceğim roller... Ama bizde öyle şeyler olmuyor pek. Ben değişik şivelerle ilgili şeyler yapmak isterim. Mesela; Trakya ağzında bir şey yapabilir miyim merak ediyorum.
RAKI BENİM İÇİN DOSTLUK DEMEKTİR!
'İncir Reçeli'ndeki gibi bir şey gelseydi başıma, aşık olduğum kadın hasta olsaydı yani, delirirdim herhalde.
Romantik bir insanım. Romantizm nedir dersen, insanın kendine yakışanı giymesidir... Jesttir romantizm. Mumlar, şarap falan var ama saatlerce sarılıp tavana bakmak da romantizmdir.
Rakı benim için dostluk demek... Aile, muhabbet, bağlar. Rakıdan başka bir şey içmem pek.
Sevdiklerimin başına bir şey gelmesi fobim var. Ara ara saçma sapan krizlere girerim. 'Allahım benim ömrümden onlara ver ' diye dua ederim.
Küçüklüğümden beri Eskişehirsporluyum. Babamla çok sık maça giderdik. Şimdi çok takip edemiyorum.
Hırs, insanda olması gereken bir şey ama bu, kompleksle karışmamalı.
Trende, 'tuvalete gidiyorum' diye kaçıp gizli gizli telefonuma şarkı kaydettim en son. Utanırım ben, kimsenin yanında yapamam bunu.
SAHNEDE BENİM İÇİM ACIRKEN BANA ÇAMAŞIR ATAN DELİDİR
Sahnede bir erkek olunca, kadın seyirciler iç çamaşırları fırlatabiliyor. Sizde durum nasıl?
Bana şimdiye kadar böyle bir şey olmadı. İçim gerçekten acırken yazdığım 'Sonbahar'ı söylerken, bana iç çamaşırını atan bir kız delidir herhalde. Ben maalesef 'Ooov gel, bu gece parti yapalım ' havasını yaratamadım galiba. Benim seyircimle aramda 'Gel oturalım, sohbet edelim, rakı içelim ' gibi bir elektrik var, ki bak maalesef diyorum, hiç hoşuma gitmiyor. Ben de isterdim bana sutyen atılsın (Gülüyor). Ama şaka bir yana, seyircimle olan iletişim çok hoşuma giden bir şey.
Aslında kadını da, erkeği de sizi çok sahiplenmiş durumdalar...
Evet, 'Sezai Baba masamızı kurduk, seni bekliyoruz ' diyen, evinin adresini yazan yüzlerce e-posta alıyorum. Birkaç kere dinleyicilerin toplandığı sahillere gittim; şok oldular.
Siz aradığınız kadını buldunuz mu?
Acaba hayalimde kurduğum kadın kim? Hiçbir fikrim yok. Ama ben aşka inanıyorum ve bir sürpriz bekliyorum. Onun için yaşıyorum zaten. Yalnız ölmeyeceğim.
MÜSLÜM BABA SEVİYORDUM
'Lisede Bulutsuzluk Özlemi dinliyordum ama bir de öteki tarafım vardı. Müslüm Gürses'in şarkılarını cover'lardım. Bana 'Ay Müslüm mü dinliyorsun, iğrençsin ' diyenler de vardı tabii. Müslüm Baba'nın bazı şarkılarını seviyordum, ne yapayım yani... '
Eskişehir'deki öğrencilik yıllarınızdan başlayalım... Nasıldı o günler?
Orada ailemle yaşıyordum. Liseden sonra her tembel öğrenci gibi en son tercihlerimi kazandım. Sevmedim bölümümü... 'Öğretmen mi olacağım ben? ' dedim, sonra üçüncü denememde konservatuvara girdim. Yine tembellikten okul uzadı ama üniversite yılları çok güzeldi. Bale, müzik, tiyatroyla iç içe... O günlerde arkadaşlarımla yediğim makarnanın tadını; şu an en baba suşide bile alamıyorum. Suşi de neyse... Havyar desek de olur.
LİSEDE POPÜLER BİR ÇOCUKTUM
Tiyatroya hep meraklı mıydınız? Okulda kulüplere giren sosyal biri miydiniz?
Ortaokul ve lisede aktif tiyatro kulübü içinde değildim. Zaten kendimi bildim bileli temizlik kolundaydım. Ama küçükken hep aile içinde 'Aa ne komik çocuksun ' derlerdi. Liseden sonra 'Konservatuvara nasıl girilir acaba? ' diye düşünmeye başladım.
Lisenin popüler çocuğu muydunuz?
Evet, popülerdim çünkü gitar çalıyordum. Bulutsuzluk Özlemi dinler, saçı uzatır, küpe takardım. Yaşar Kurt, Pentagram, Mavi Sakal, Bülent Ortaçgil ve Fikret Kızılok söylerdim. Lisede bir grubumuz vardı.
Peki konservatuvara girdiğinizde 'Ben sanatçıyım' havası var mıydı?
Daha birinci sınıftan itibaren size bir sanatçı sıfatı yapıştırıyorlar. 'Biz sanatçıyız, aykırıyız ' falan olanlar var tabii ama o saçma bir kafa ya... 'Tiyatrocular hep açtır ' diye bir düşüncemiz vardı. Sonra da o idealist kafa sürdü.
O KADAR ZEKİ DEĞİLİM
Albüm çıkarmak bir cesaret meselesi miydi?
O sevda ilk şarkımı yaptığım günden beri vardı. Ama hem tiyatro yapıp, hem para için dizilerde oynayıp, hem de müzik olmuyordu. 'Hadi artık kaldır kıçını ' dediğim an, geçen seneydi.
'Müslüm Baba ve İbrahim Tatlıses ortalarda görünmüyor, benim zamanım geldi ' dediniz mi hiç?
O kadar zeki değilim ben. Türkiye müzik piyasasını takip edip boşluğu dolduracağım diye düşünmedim. 'Bende öyle şarkılar var ki İbo'nun, Müslüm'ün tahtına kesin otururum ' gibi bir şey yok. Yıllardır yaptığım şarkıların derlenmiş, toparlanmış hali bunlar. Zeki olsam bunu 10 yıl önce yapardım. Öyle bir iddiam yok.
SAÇINI BENİMKİ GİBİ YAPTIRAN KIZLAR VAR
İlginç kıyafetleri ve saç modeliyle de adından söz ettirmeyi başaran Halil Sezai, saçlarını onun gibi kestirmek isteyen birçok genç kız olduğunu söylüyor. Sezai, 'Annemin kuaföründe, haftada üç-dört tane Halil Sezai modeli isteniyormuş. 15 yıl saçlarımı uzattım ve bağladım. Şimdi yine uzatıyorum ' diyor.
Mutluyken şarkı yazamadığını da söyleyen ünlü şarkıcı, 'Çok mutluyum, hava güzel diye güne uyandığımda, yazmayı denedim ama olmadı ' diyor.
DEĞİŞİK ŞİVELİ BİR ROL İSTEYEBİLİRİM
Oyunculuk yaptığınız dönemlerde, özellikle canlandırmak istediğiniz bir rol var mı aklınızda?
Kendimi test etmek istediğim roller isterim açıkçası. Öncesinde çok zayıflayabileceğim ya da çok şişmanlayabileceğim roller... Ama bizde öyle şeyler olmuyor pek. Ben değişik şivelerle ilgili şeyler yapmak isterim. Mesela; Trakya ağzında bir şey yapabilir miyim merak ediyorum.
RAKI BENİM İÇİN DOSTLUK DEMEKTİR!
'İncir Reçeli'ndeki gibi bir şey gelseydi başıma, aşık olduğum kadın hasta olsaydı yani, delirirdim herhalde.
Romantik bir insanım. Romantizm nedir dersen, insanın kendine yakışanı giymesidir... Jesttir romantizm. Mumlar, şarap falan var ama saatlerce sarılıp tavana bakmak da romantizmdir.
Rakı benim için dostluk demek... Aile, muhabbet, bağlar. Rakıdan başka bir şey içmem pek.
Sevdiklerimin başına bir şey gelmesi fobim var. Ara ara saçma sapan krizlere girerim. 'Allahım benim ömrümden onlara ver ' diye dua ederim.
Küçüklüğümden beri Eskişehirsporluyum. Babamla çok sık maça giderdik. Şimdi çok takip edemiyorum.
Hırs, insanda olması gereken bir şey ama bu, kompleksle karışmamalı.
Trende, 'tuvalete gidiyorum' diye kaçıp gizli gizli telefonuma şarkı kaydettim en son. Utanırım ben, kimsenin yanında yapamam bunu.
SAHNEDE BENİM İÇİM ACIRKEN BANA ÇAMAŞIR ATAN DELİDİR
Sahnede bir erkek olunca, kadın seyirciler iç çamaşırları fırlatabiliyor. Sizde durum nasıl?
Bana şimdiye kadar böyle bir şey olmadı. İçim gerçekten acırken yazdığım 'Sonbahar'ı söylerken, bana iç çamaşırını atan bir kız delidir herhalde. Ben maalesef 'Ooov gel, bu gece parti yapalım ' havasını yaratamadım galiba. Benim seyircimle aramda 'Gel oturalım, sohbet edelim, rakı içelim ' gibi bir elektrik var, ki bak maalesef diyorum, hiç hoşuma gitmiyor. Ben de isterdim bana sutyen atılsın (Gülüyor). Ama şaka bir yana, seyircimle olan iletişim çok hoşuma giden bir şey.
Aslında kadını da, erkeği de sizi çok sahiplenmiş durumdalar...
Evet, 'Sezai Baba masamızı kurduk, seni bekliyoruz ' diyen, evinin adresini yazan yüzlerce e-posta alıyorum. Birkaç kere dinleyicilerin toplandığı sahillere gittim; şok oldular.
Siz aradığınız kadını buldunuz mu?
Acaba hayalimde kurduğum kadın kim? Hiçbir fikrim yok. Ama ben aşka inanıyorum ve bir sürpriz bekliyorum. Onun için yaşıyorum zaten. Yalnız ölmeyeceğim.
MÜSLÜM BABA SEVİYORDUM
'Lisede Bulutsuzluk Özlemi dinliyordum ama bir de öteki tarafım vardı. Müslüm Gürses'in şarkılarını cover'lardım. Bana 'Ay Müslüm mü dinliyorsun, iğrençsin ' diyenler de vardı tabii. Müslüm Baba'nın bazı şarkılarını seviyordum, ne yapayım yani... '