Kadınlarla Aramda Pilates Kardeşliği Var

Yaptığı televizyon programlarıyla pilatesi Türkiye'ye tanıtan Ebru Şallı Tan, kendisini izleyen kadın izleyicilerle arasında farklı bir bağ oluştuğunu söylüyor: Bizimki pilates kardeşliği! Pilates yaparak kilo verenlerin hayatı farklı bir şekilde ilerliyor ve bunu bilmek beni çok mutlu ediyor

İkinci oğlu Pars'ı dünyaya getirdikten sonra ekranlara ara veren Ebru Şallı Tan, şu sıralar yeni taşındığı evini düzenlemekle meşgul. 'Evde oturup sadece anne olmayı tercih etmedim 'diyen Tan; anneliğin tadını Pars'la çıkardığını söylüyor. İşte anlattıkları...

Ekranlara, pilates sertifikanız olmadığı için ara verdiğiniz doğru mu?
Türkiye Jimnastik Federasyonu'ndan pilates sertifikası almadığım için programıma son verildiğine dair haberler çıktı ama gerçeğin bununla alakası yok. Ben geçen Temmuz'un ortasına kadar yayındaydım, federasyondan ihtar ise Ağustos'ta geldi. Yani bu ihtar yayın hayatımı hiç etkilemedi. Zaten bütün pilates hocalarına geldi bu ihtar; bana özel bir durum değildi yani. Ben de Amerika'dan ve Ankara'dan sertifikalarımı aldım. İki sertifikalı hoca oldum. Televizyona ise kendi isteğimle ara verdim. Çünkü geçen yıl benim için hayli yorucuydu; Pars yeni doğmuştu, Beren de ilkokula başlamıştı... Ben de bu yıl ara verip dinlenmek istedim.

ÇOCUKLARIN 'PÜF PÜF ABLA'SI?

Bu arada bir pilates DVD'si çıkardınız, değil mi?

Evet, ismi de 'Ebru Şallı İle Süper Bir Karın'. Dokuz haftadır satış listelerinde birinci sırada. Bugüne kadar beş tane DVD yaptım; hepsi ilgi gördü ancak bunun kadar birinci sırada kalan olmadı.

Başka bir DVD çıkarmayı düşünüyor musunuz?
Çocuklar için pilates DVD'si çıkaracağım; Amerika'da çok yaygın şu sıralar. Çocukların konsantrasyonları az olduğu için, bir çocuk kanalında 15-20 dakikalık yayın yapmayı düşünüyorum. Bana çocuklar 'Püf püf abla' diyorlar... Oyunlarla çocuklara doğru nefes almayı öğreteceğim. Ardından da sırt ağrıları için bir DVD çıkaracağım. Pars'tan ilham alarak geliştirdiğim yeni tariflerle de bir bebek mamaları kitabı yazacağım.

Türkiye'de pilates denilince akla ilk siz geliyorsunuz. Kendi adınıza pilates kıyafetleri çıkaracağınız doğru mu?
Lastikler, ağırlıklar, minderler, patlamayan toplar gibi pilateste eksik gördüğüm malzemeleri Ebruli markası ile yaptırıyorum. Şimdi de Puma ile anlaşma yaptık; ortak çalışmamızın ürünleri Eylül ayında satışa çıkacak.

ÇALIŞMADAN MUTLU OLMAM?

Kadın izleyicilerle aranızda farklı bir bağ oluşturdunuz; bunu neye bağlıyorsunuz?

Pilates kardeşliği! Evet, kadınlarla aramda farklı bir bağ oluştu. Mesela pilatesle 32 kilo veren bir kadın var; hâlâ beni arıyor. Kilo vermeyle birlikte kadınlarımızın hayatı pozitif yönde ilerliyor, bunları paylaşmak da çok hoşuma gidiyor. Boşanacakken, boşanmaktan vazgeçenler, sigarayı bırakanlar, kilo verdikten sonra eski kıyafetlerini giyebilenler; hepsi benimle bunları paylaştığı için aramızdaki bağ çok güçlü.

Maddi anlamda ihtiyacınız olmadığı halde neden çalışmayı tercih ediyorsunuz?
Ben çalışmadan mutlu olamam; üretmeliyim, öğrenmeliyim hayatta. Benim hayatımda yemek yapmanın ayrı bir yeri vardır mesela. Hobimdi ama ben bunu işe çevirdim. Yemek kitapları çıkardım. Pilates de hobimdi, işim oldu. Mesela kendi markamla bir fırın da açabilirim. Yardım etmeyi çok seviyorum. Kazandıklarımla aileme destek oluyor, kardeşimi okutuyorum. Yardım ettiğim insanlar var. Bunları hep kendi gücümle yapıyorum. Evde oturup sadece anne olmayı tercih etmedim. Gücümün yettiği kadar çalışırım ama anneliğim tabii ki ön plandadır. Eşim de beni destekliyor.

Peki annelik size neler kattı?
Beren'de biraz daha küçüktüm, acemiydim. Ben sanki Beren'le büyüdüm. Annelik hakkında birçok şeyi Beren'le öğrendim. Pars'ı 30 yaşından sonra doğurduğum için daha bilinçli bir anne oldum. Şimdi anneliğin daha çok tadını çıkartıyorum.

Üçüncü kez anne olmak ister misiniz?
Yok; Harun da, ben de istemiyoruz. Çok büyük sorumluluk.

Çocuklarınızın ileride ne olmasını istersiniz?
İkisi de spor yapsın da ne isterlerse olabilirler... Çünkü spor yapan insandan kimseye zarar gelmez. Sağlıklı ve doğru insan olsunlar.

Nasıl bir kayınvalide olursunuz, düşündünüz mü?
(Gülüyor) Kötü mü olurum, bilmiyorum. Yemek yapıyorum ya; Beren mesela 'Bu makarna çok haşlanmış 'diyor. Ben de makarnayı bırakıp pizza yapıyorum. Evleneceği kız evde pizza yapar mı? Ne yapacağız bilmiyorum. Ben arkadaş gibi olmayı isterim ama bilmiyorum erkeklerimi nasıl vereceğim! Harun da 'Evde her şeyi taze taze yapıyorsun, pizza bile yapıyorsun; evlendiklerinde ne yapacaklar, sudan çıkmış balığa dönecekler 'diyor.

DÖRT ERKEKLE HER YOLA GİRERİM

Yaşlanmaktan korkuyor musunuz?

Korkmuyorum. Hayatımdaki dört erkekle her yola girerim; Harun, Harun'un ilk eşinden olan oğlu, Beren ve Pars... Her yaş grubundan erkek var evde. O yüzden bu erkeklerle yaşlanmaktan hiç korkmuyorum. Herhalde baştacı yaparlar beni.

İleride estetik yaptırır mısınız?
Estetiğe karşı değilim. Ben de ileride yaptırırım. Ama ifadenin bozulmasına karşıyım. Kaşımı hiç çatamamak, hep aynı ifadede kalmak beni korkutur.

HER AYIN 13'ÜNDE BİRBİRİMİZE NOT YAZARIZ

Eşiniz Harun Bey'le liseli aşıklar gibisiniz. Bu neye dayanıyor sizce?

Güven ve saygıya... Tabii ki tartışırız; kendimizle ilgili değil de, çocuklarla ilgili tartışırız. Onun dışında çok uyumluyuz.

Yeni evlenecek çiftlere ne önerirsiniz?
Gerçekten sevmeden evlenmesinler. Bizim Harun'la ilişkimiz 13 Ağustos 1999'da başladı. Biz, her ayın 13'ünde birbirimize notlar yazarız. O benim çantama atar ya da buzdolabına yapıştırırız, yastığın altına koyarız. Onu hâlâ çok seviyorum. Bütün çiftler birbirlerine böyle şeyler yapsın. İlişkiyi ayakta tutmak için bu tarz şeyler çok önemli. İlişkide bir motivasyondur not yazmak.