George Clooney Ezber Bozdu

Hollywood yıldızlarının uyuşturucudan, alkollü otomobil kullanmaktan içeriye girdiğini sık sık duyarız da aktivist olanına pek rastlamayız. George Clooney ve babası ezber bozdu.

Baba oğulun tutuklandıkları haberi geçen hafta gündeme bomba gibi düştü. Washington 'da Sudan Büyükelçiliği 'nin önünde izinsiz eylem yapmaktan tutuklanan Clooney erkeklerinin derdi neydi peki? Nezarethaneden çıkar çıkmaz Nick ve George 'un yanına gittim. George Clooney 'nin babası, 78 yaşındaki eski gazeteci Nick 'le sohbetimizin nasıl geçeceği daha başından belliydi. Nick konuşmaya “Niyetim siyasi kimliğimizi temize çıkarmak değil” diyerek başladı. “Biliyorsunuz George ve ben yıllardır dünyanın dikkatini Sudan 'daki perişanlığa çekmeye çalışıyoruz.”

'BOYUN EĞMEYEN BİR GAZETECİNİN OĞLUYUM '


George tam bu sırada söze karıştı. “Çalışıyoruz demek hafif kalır, bunu dava edindik. Medyanın peşimden koşmasından, özel hayatımı didiklemesinden hiç hoşlanmam. Ama bir gün, bu ilgiyi Darfur 'da olup bitenleri gündeme taşımak için kullanabileceğimi fark ettim.” George bu yüzden Darfur 'a yaptığı yolculuklarda yanına gazetecileri de almaya başlamış. Ama Hollywood 'daki şöhretinin Sudan için umduğu ilgiyi yaratmadığını da söylüyor. Babası olmasa Darfur 'daki katliamla bu kadar ilgilenmeyeceğini kabul eden George Clooney, “Haksızlığa boyun eğmemiş bir gazetecinin çocuğuyum” diye anlatıyor. Nick Clooney de bu konuda alçakgönüllü davranmıyor: “Evet, Darfur 'daki zalimliği George 'a gösteren bendim. Bu trajedinin gazetelerde yer almadığını gördüm, rahatsız oldum. Zaten o da hemen olaya sahip çıktı. 'Haydi bir şeyler yapalım, oraya gidelim 'dedi.” Başlarda baba oğul epey zorlanmış, sorunlu bölgeleri ziyaret etmek için birçok engeli alt etmeleri gerekmiş. Darfur 'a vardıklarında, oradaki trajediye ilk elden şahit olunca davalarına daha da bağlanmışlar. Yolculuklarını kayıt altına alıp görüntüleri olabildiğince yaymaya çalışmışlar.

'NETİCE MUHTEŞEM OLDU '

“Yanına bir gazeteci aldı ve Sudan 'a bir daha gitti” diyor Nick. Yine de George 'un İtalyan sevgilisi Elisabetta Canalis 'ten ayrılıp Stacy Keibler 'la beraber olmaya başlaması gazetelerde Darfur 'da acı çeken insanlardan çok daha fazla yer bulmuş. “Medya doğasının kanunu bu” diye araya girsem de Nick kabul etmiyor. “Basını eleştirebilirim. Buna hakkım var. Ben bir gazeteciyim hem de iyilerinden! Dedikoduların yerine ön sayfalarda Darfur 'daki hikâye yer almalı” diyor. George ise “Oradakilerin zamanı yok. Sudan 'ı gündeme taşımak için hızla bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum” diyor. “Biraz da olsa polisi provoke ettiniz mi” diye sordum merakla. Eski gazeteciden net bir cevap aldım. “Biz kurallara göre oynadık. Birkaç kez ısrarla gitmemizi istedi polis. Reddettik. Sonucu biliyordum.” Sonuçta destekçileriyle birlikte George Clooney ve babasının ünlü elleri plastik kelepçelerle bağlandı. Nick, hapiste geçen kısa sürenin hiç de travmatik olmadığını söylüyor. “Polisler bize kibar davrandı. 100 dolarlık küçük bir kefalet bedeli ödememiz gerekiyordu. Netice muhteşem oldu” diyor. Peki Sudan için ne yapılmasını istiyorlar? George 'a göre tek yol, bölgede hâkim devletler olan ABD ve Çin 'in Sudan 'a baskı yapması ve Güney Sudan 'ı bombalamadan oradaki mağdur insanlara yardım sağlamaları. “Darfur 'u sürekli gündemde tutacağız, bir yolunu bulacağız” diye ekliyor George Clooney. Peki hapisteyken ilk telefon kimden mi gelmiş? Tabii ki Nick 'in eşi Nina 'dan.