Ölmeden bir gün önce birlikte haber yaptık

Barış Manço'nun oğlu Doğukan Manço, canlı yayında babasıyla yaşadığı son anısını anlattı.

  Bugün usta sanatçı Barış Manço'yu kaybedeli 13 yıl oldu. Manço'nun oğlu Doğukan Manço, babasıyla yaşadığıson anısını canlı yayında anlattı.

TV8 ekranlarında yayınlanan Sema Eren ile Cengiz Semercioğlu'nun sunduğu Böyle Bir Şey Var Mı? programına telefonla bağlanan Doğukan Manço, babası Barış Manço ile ilgili samimi açıklamalarda bulundu.

Babasını kaybettiğinde 17 yaşında olduğunu belirten Doğukan Manço, 'Babamın benim için çok özel şarkıları var. Bunlardan ikisi 'Alla Beni Pulla Beni' ve 'Ne Ola Yar Ola' 'dedi.

'BABAMI TEBESSÜMLE ANMAK İSTİYORUM '


Sema Eren'in, 'Bir de 'Güle Güle Oğlum' varmış galiba 'sözü üzerine Manço, 'O konuya hiç girmeyelim. O benim dinlemediğim yegâne şarkısıdır. Zorla dinletildiğinde kulaklarımı tıkadım ama ben dinlemiyorum. Bu şarkıyı çalacaksanız ben telefonu kapatayım. Söylemek istemediğim şey; ben babamı tebessümle anmak istiyorum, hüzünlenerek değil 'şeklinde konuştu.

'DELİKANLILIĞA ADIM ATTIĞIM YAŞLARDA BABAMI KAYBETTİM '


'Babamı kaybettiğim yaşlar çok önemli yaşlar 'diyen Doğukan Manço, 'Çünkü 17 yaşında delikanlı olmaya başladığım çağlardı. Babayla her konuda sohbet edebildiğim çağlardı çünkü ondan önce bir çocuktum. 17 yaşında bir delikanlı vardı karşısında. Bir çekime gittiğimiz zaman ben artık omzuma kamera alabiliyordum veya karşılıklı şakalaşmalar yapabiliyorduk. Sabah işe gidecekse, otomobilini ben çalıştırıyordum, artık aramızda arkadaşlık ilişkisi başlamıştı. O yüzden çok kötü oldu benim için o kadar erken yaşta kaybetmek. Bu işin yaşı yok ama en doyamadığım döneme denk geldi 'ifadelerini kullandı.

'BABAM ÖLMEDEN BİR GÜN ÖNCE BİRLİKTE HABER YAPTIK '


Doğukan Manço babası Barış Manço ile ilgili son anısını da şöyle anlattı.

'Ben radyo televizyon gazetecilik okuyordum, bir yangın haberi yakalamıştım. Ben bunu hemen gidip fotoğraflamıştım. Babamda gecenin o saatinde beni kırmadı, atladık arabaya, gittik çekimleri yaptık geri döndük. Sonra babam bana sordu; 'fotoğrafları çektin söyle bakalım şimdi kaç itfaiye ekibi geldi?' dedi. Cevap veremedim. 'Yangın neden çıkmış?' dedi, ona da cevap veremedim. 'Peki bu konuyla ilgili ne söyleyebilirsin?' dedi, baba hiç birine cevap veremem, sormadım dedim. O gece üşenmedi yine oraya gittik, bilgileri toparladım. Bir gazeteyi aradım haberi paylaşmak istediğimi söyledim. Onlarda bana sen bunun için para isteyeceksin herhalde, zaten bizim muhabirlerimiz çekmiştir dediler. Ben para istemiyorum, bu benim ilk haberim olacak dedim. Yayınlandı mı bilmiyorum, babamın vefatından bir gün önce oldu bu olay.Babam o gece bana çok değerli, 70 'lerden kalan bir fotoğraf makinesini hediye etti. Babam bana hayatı yaşatarak öğretmeye çalıştı. 'BEYAZ GAZETE