Demet Akbağ: Monica'ya yemek yaptı

'Kurtuluş Son Durak' filminde 'Vartanuş' karakteriyle karşımıza çıkan Demet Akbağ, tiyatro özlemini, oğlu Ali'ye olan aşkını ve Monica Belluci'nin evine misafir olduğu gece yaşananları anlattı.

‘Kurtuluş Son Durak’ filminde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?

Kurtuluş’ta bir apartmanda, hasta babasıyla birlikte yaşayan, ‘Vartanuş’ isimli bir Ermeni hanımı oynuyorum.

Kadın haklarıyla ilgili film neler söylüyor?

Filmin sosyal mesaj vermek gibi bir derdi yok ama işe bu çerçeveden bakıyor. Kadınların hikayeleri komik ama bir o kadar da hüzünlü. Sabırları taşıyor ve işte o zaman neler yaşandığını onların açısından görüyoruz. Ortak bir sorun var ve kadınların birbirlerinin yaşam şekillerinden nasıl etkilendiği görülüyor.

Ülkemizde son yıllarda kadına karşı şiddet azaldı mı sizce?

Biz filmi çekerken basında inanılmaz haberler çıktı. O meşhur bıçaklı fotoğraf yayınlandığında biz setteydik. Bu şiddet belki hep vardı ama artık daha çok haberdar oluyoruz. Acaba kadınların sesi daha çok çıkmaya başladıkça, onlara daha mı çok şiddet uygulanmaya başlandı? Bu da çok ürkütücü bir durum. Kimisi sesini çıkarmaya cesaret edebiliyor, kimisi edemiyor. Çünkü çok fazla sığınabileceği yer yok. Doktor raporu yoksa, “Evlisin, çocuğun var. Kocanla barış” diye evine yolluyorlar kadınları. Başını birazcık kaldıran, daha büyük şiddet görüyor. O yüzden kanunların biraz daha kadını kollayıcı olması gerekiyor.

“HANIMLAR FİLME BEYLERİYLE GİTSİN”

Çekimlerde sizi en çok hangi sahne zorladı?


Aslında hiç zorlanmadım çünkü apartmanın içindeydik, orası stüdyo gibi oldu. Ama binanın ısınma sorunu vardı, zaman zaman çok soğuk oldu. Filmdeki meşhur kuyu sahnesinde çok üşüdük, çekimleri de ince elbiselerle yaptık. Onun dışında beni zorlayan bir şey olmadı. Hayatımda ilk defa sit-com gibi film çektim diyebilirim.

Filmi izleyecek erkekleri, ‘cesur’ olarak tanımlıyormuşsunuz. Neden?

Hanımlar bu filmi beyleriyle beraber izlesinler. Kadına karşı şiddet söz konusu olduğu zaman beylerin daha duyarlı olmaları, hemcinslerini uyarmaları ve farkındalığı artırmaları önemli. Çünkü kadınların söyledikleri sözler bir süre sonra insanların kulağına kalabalık bir gürültü gibi gelmeye başlayacak. O yüzden filmimizde oynayan erkekleri de çok kıymetli buluyorum.

“TELEVİZYONDA DRAMA İZLENİYOR"

‘Kurtuluş Son Durak’ iyi gişe yapacak filmler arasında gösteriliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?


Seyirci tarafından beğenilsin, “Gittik, gördük. Siz de gidin bu filme” denilsin. Çok filmin vizyona girmesi sevindirici bir gelişme. Ama şöyle bir tespitim var: Sinemada komedi, televizyonda drama izleniyor.

Tiyatro yapmayacak mısınız?

Yılmaz Erdoğan’ın büyük bir ümitle ikinci perdeyi bitirmesini bekliyorum. Birinci perdeyi yazdı, elimizde çok güzel bir oyun var. Ama benim filmim var, şimdi o yeni filme başlıyor... Bir dönem televizyon dizisi, tiyatro ve sinema filmini bir arada yürütüyorduk. Şimdi hepsini bir arada yapamıyoruz. Sezonu da kaçırdık, yeni sezona kaldık. Ben de çok özledim. En son ‘Haybeden Gerçeküstü Aşk’ı oynadık, şimdi beş senedir tiyatro yapmadığımı utanarak ve üzülerek söylüyorum.

Bu arada Monica Belluci’yi evinizde ağırlamışsınız.

Yılmaz Erdoğan aradı, “Bacım, bu akşam sana geliyoruz. Yemek yap bize. Monica kebabı çok seviyor, ben o düzeneği kuruyorum. Sen etrafı donat” dedi. Ben de zeytinyağlılar ve yemek öncesi yenecek hafif şeyler hazırladım. Bir de bize özgü kabak tatlısı yaptım. Çok güzel ev baklavası yapan bir arkadaşımdan baklava yapmasını rica ettim. Çok keyifli bir gece oldu.

Başka neler yaptınız?

Yılmaz’la (Erdoğan) yaptığımız çalışmalardan bahsettik ve izledik. O, filmlerini anlattı. Bu arada o gece Tarkan da bizimleydi. Tarkan’ın şarkılarını dinledik. Çok güzel bir sohbet oldu.

Tarkan şarkı söyledi mi o gece?

Yok söylemedi, sohbet ettik. Yemeğimizi yerken Tarkan’ın albümünü koydum, “İşte bak, bizim starımız karşında” dedim. Keyifle dinledi. Belçim’le ve Yılmaz’la çok güzel bir dostluk kurmuş. Yaz tatilinde bile Türkiye’ye gelebilir.

Size ev hediyesi getirdi mi?

Çok güzel bir çiçek getirdi. Evimin salonunu çok uzun bir zaman süsledi.

“İYİ Kİ ANNELİĞİ ISKA GEÇMEMİŞİM”

Peki annelik nasıl gidiyor?


Bizimki artık delikanlı oldu, 11 yaşına bastı. Arkadaş gibi, hatta dizileri izliyor eleştiriyor bile.

Oyunculuğa merakı var mı?

Var, her ne kadar hâlâ futbola meraklı olsa da. Onu yakından tanıyan arkadaşlarımız, “Bundan oyuncu olur, başka da bir şey olmaz” diyorlar. Çok sağlam bir gözlemci ve iyi tespitler yapıyor.

İyi ki doğurmuşum diyor musunuz?

Hayatta yaptığım en güzel şey. İyi ki anneliği ıska geçmemişim. Olmayınca insan belki eksikliğini hissetmiyor, olunca ne kadar büyük bir aşk, bağımlılık ve sevgi olduğunu görüyorsun. Birkaç yıl önce doğursaydım, belki ikinci çocuğum da olurdu. Oğlum da bir kardeşi olsun çok istedi, “Bana bir kardeş daha yapmadınız” deyip durdu. Şansı güzel olsun, karşısına iyi insanlar çıksın. Sağlıklı, mutlu bir hayatı olsun.