Emine Ün: Hayatta kalacak mıyım belli değildi
Daha geçen ay, çok önemli bir sağlık problemiyle hastaneye kaldırıldı Emine Ün.
'Felç kalacak,' deniyordu. Ancak o sağlığına kavuştu ve şimdi bir sağlık programı sunuyor
Emine Ün yaklaşık bir ay önce beyne giden toplardamarlarında tıkanma olduğu için, felç geçirdi. 34 yaşındaki oyuncu apar topar hastaneye kaldırıldı ve bir ay boyunca tedavi gördü. Hayati tehlikeyi atlatan Ün, sağlığına kavuştu ve bir sağlık programı sunmaya başladı. Beyaz TV'de yayınlanan Doktorum isimli programı sunan Ün, yaşadıklarını anlattı.
Şu anda sağlık durumunuz nasıl?
Sağlığım şu anda çok iyi. Bu bir ayın sonunda tamamen iyileştim ama ilaçlara bağımlıyım. Kan testleri yaptırmam gerekiyor sürekli, ilaçlarımı kullandığım sürece bu testler de devam edecek.
'Stresten uzak dur,' gibi tavsiyeler var mı?
Doktorum, 'Sağlıklı, normal bir insan gibi yaşayabilirsin, program yapabilirsin ama heyecan yasak,' dedi. Stres yasak. Uygun olmayan ortamlarda bulunmam yasak, yediklerime içtiklerime dikkat etmem gerek. Ataklarım da oluyor, istemdışı kasılmalar oluyor. Bunun için de ilaçlar kullanıyorum.
Daha önce böyle bir rahatsızlığınız var mıydı?
Yoktu. Bunun belirtisi de yoktu. Hastaneye kaldırılmadan birkaç gün öncesinde başlayan çok ciddi baş ağrılarım vardı. Sonra bu durum ortaya çıktı.
Ne düşünüyor insan böyle bir anda?
Benim için çok zor, çok hazırlıksız yakalandığım bir dönemdi. Allah kimsenin başına vermesin, hele çocuğu olan daha çok etkileniyor. 'Allah seni çocuğuna bağışladı,' diyor herkes, gerçekten öyle oldu. İnsanın aklına ilk gelen şey çocuğu oluyor. Hastaneye geldi. Çok hakim değildi tabii meseleye. Daha basit bir hastalık diye söyledik ona. Aslında beni o şekilde görmesini istemezdim ama benim de onu bir şekilde görmem gerekiyordu. Bir ay önce 'Hayatta kalacak mıyım, kalacaksam felç mi olacağım?' diye düşünüyordum. Normal hayatıma döndüm ve sağlıkla ilgili bir program yapıyorum. Bugün çalışıyor olmak mucize gibi geliyor bana.
Felç kalma riskiniz var mıydı?
Tabii. Geç kalınsaydı, kalırdım. Benim şu an eski sağlığıma kavuşmamın nedeni, genç olmam, erken teşhis ve sigara içmiyor olmak. Bunlar beni kurtardı. Biraz örnek alınması gerekiyor. Kendinizi kötü hissettiğinizde doktora gidin, ertelemeyin. Sigara içmeyin.
Ders aldınız mı bu süreçten?
Önemli olan bundan sonrası. Ben dünü dünde bıraktım. Kötü şeyleri düşünmek istemiyorum çünkü düşündükçe düşünesi geliyor insanın. O yüzden sağlık programı
sunmak bana moral oldu. Başka şeylerle meşgul olmak kendini dinlememeyi öğretiyor.
'Neden ben?' diye düşünüyormu insan?
Yok, ben düşünmedim. Hepimiz insanız. Herkesin başına gelebiliyor. Esas bakılacak mesele sonuç. Sonuçta iyileştim mi, iyileşmedim mi?
'Emine Ün öldü,' gibi haberler çıktı, üzdü mü sizi bu?
Ben hastaneden çıktıktan sonra duydum bunu. Şoke oldum. O yazıyı okuyan tanıdıklarım ağlayarak telefon açtı. Bunu duyunca ürperdim. Zaten bu tür haberleri önlemek adına bir televizyon programına telefonla bağlandım.
ARTIK ÜZÜNTÜ YOK
Bundan sonra 'asla'larınız var mı?
Üzüntü olmaması lazım. Türkiye'de her şey çok sıkıntılı, stresli ama... Normalde çok pozitif biriyim, her şeye çok şaşkınlıkla bakmam. Kabullendiğim çok şey vardı. Kabul etmediklerim de vardı. Şimdi daha esneğim. Benim hayatımdan, benim sağlığımdan daha önemli hiçbir şey yok. Ben bir şeyi kafama takarak, üzüntü haline getirirsem önce kendime, sonra çocuğuma zararı var. Artık asla bu tip şeylere izin vermem.
Kızımdan sonra hayatımdaki en önemli kişi Tolga
Rahatsızlandığınızda yanınızda Tolga Karakaş vardı, Tolga Bey'in yeri nedir hayatınızda?
Kızımdan sonra benim hayatımdaki en önemli kişi. Çok özel biri. Bundan sonra, ömrümün sonuna kadar en önemli kişi olmaya devam edecek. Çünkü Tolga'yla biz çok özel şeyler paylaştık, en önemli günlerimde bana destek oldu.
Evlilik defteri kapandı mı kafanızda?
Yoo... Hiç öyle bir kapanma yok. Her şey olabilir... Her şey..
İçine atan, hassas biri misiniz?
Rahatsızlanmanızın altında yaşadığınız boşanma süreci de etkili olmuş olabilir mi?
O dönemlere çok girmek istemiyorum.Konuşulmaya değer bir durum yok. Yaşandı bitti. O dönem orada kaldı. Yaşanmışlıkların üzerinden geçmek istemiyorum. Milyonlarca insan mahkemelerde boşanmayla karşı karşıya. Evlenmek kadar boşanmak da doğal bir durum. Bunlar aile içi sorunlar, sıkıntılardır. Anlaşmazlıklar halinde ortaya çıkar, anlaşamıyorsan ayrılırsın. Sonuçta medeni insanlarız, biz çok da güzel bir şekilde boşandık. Hiçbir sıkıntı yaşamadık.
Eski eşiniz Emre Kınay, kızınızı hastaneye getirdiğinde, 'Barıştılar,' dendi. Küs müydünüz?
Böyle bir şey yok. Biz küsmedik ki, barışalım. Küsmemiş olmamızın, bir kızımız olmasıyla da alakası yok.
Evlendiniz, çocuk yaptınız ve ortadan kayboldunuz, bu bir hata mıydı?
Evlenmeden önce yedi yıl boyunca oyunculuk yaptım, hepsinde başrol oynadım. Benim oynadığım dönemde en iyi yerdeydim. Başrol oynamak kolay değil, başrolün ağırlığını taşımak da kolay değildir. Çalıştığım dönemde çok mutlu olarak oyunculuk yaptım, işime aşıktım.
Eeeee, ne oldu sonra?
Bir şekilde, birkaç sebepten dolayı evlendikten sonra ara vermek zorunda kaldım.
'Keşke,' demiyor musunuz?
Yoo demiyorum, sadece son dönemlerde iyice sıkılmış durumdaydım.
Oyunculuk yoğunluğunun içine girebilecek misiniz?
Ben oyunculuğu çok seviyorum. Ama şu an dizi şartları çok zor. Sağlığımı düşünmem gerekiyor.
Emine Ün yaklaşık bir ay önce beyne giden toplardamarlarında tıkanma olduğu için, felç geçirdi. 34 yaşındaki oyuncu apar topar hastaneye kaldırıldı ve bir ay boyunca tedavi gördü. Hayati tehlikeyi atlatan Ün, sağlığına kavuştu ve bir sağlık programı sunmaya başladı. Beyaz TV'de yayınlanan Doktorum isimli programı sunan Ün, yaşadıklarını anlattı.
Şu anda sağlık durumunuz nasıl?
Sağlığım şu anda çok iyi. Bu bir ayın sonunda tamamen iyileştim ama ilaçlara bağımlıyım. Kan testleri yaptırmam gerekiyor sürekli, ilaçlarımı kullandığım sürece bu testler de devam edecek.
'Stresten uzak dur,' gibi tavsiyeler var mı?
Doktorum, 'Sağlıklı, normal bir insan gibi yaşayabilirsin, program yapabilirsin ama heyecan yasak,' dedi. Stres yasak. Uygun olmayan ortamlarda bulunmam yasak, yediklerime içtiklerime dikkat etmem gerek. Ataklarım da oluyor, istemdışı kasılmalar oluyor. Bunun için de ilaçlar kullanıyorum.
Daha önce böyle bir rahatsızlığınız var mıydı?
Yoktu. Bunun belirtisi de yoktu. Hastaneye kaldırılmadan birkaç gün öncesinde başlayan çok ciddi baş ağrılarım vardı. Sonra bu durum ortaya çıktı.
Ne düşünüyor insan böyle bir anda?
Benim için çok zor, çok hazırlıksız yakalandığım bir dönemdi. Allah kimsenin başına vermesin, hele çocuğu olan daha çok etkileniyor. 'Allah seni çocuğuna bağışladı,' diyor herkes, gerçekten öyle oldu. İnsanın aklına ilk gelen şey çocuğu oluyor. Hastaneye geldi. Çok hakim değildi tabii meseleye. Daha basit bir hastalık diye söyledik ona. Aslında beni o şekilde görmesini istemezdim ama benim de onu bir şekilde görmem gerekiyordu. Bir ay önce 'Hayatta kalacak mıyım, kalacaksam felç mi olacağım?' diye düşünüyordum. Normal hayatıma döndüm ve sağlıkla ilgili bir program yapıyorum. Bugün çalışıyor olmak mucize gibi geliyor bana.
Felç kalma riskiniz var mıydı?
Tabii. Geç kalınsaydı, kalırdım. Benim şu an eski sağlığıma kavuşmamın nedeni, genç olmam, erken teşhis ve sigara içmiyor olmak. Bunlar beni kurtardı. Biraz örnek alınması gerekiyor. Kendinizi kötü hissettiğinizde doktora gidin, ertelemeyin. Sigara içmeyin.
Ders aldınız mı bu süreçten?
Önemli olan bundan sonrası. Ben dünü dünde bıraktım. Kötü şeyleri düşünmek istemiyorum çünkü düşündükçe düşünesi geliyor insanın. O yüzden sağlık programı
sunmak bana moral oldu. Başka şeylerle meşgul olmak kendini dinlememeyi öğretiyor.
'Neden ben?' diye düşünüyormu insan?
Yok, ben düşünmedim. Hepimiz insanız. Herkesin başına gelebiliyor. Esas bakılacak mesele sonuç. Sonuçta iyileştim mi, iyileşmedim mi?
'Emine Ün öldü,' gibi haberler çıktı, üzdü mü sizi bu?
Ben hastaneden çıktıktan sonra duydum bunu. Şoke oldum. O yazıyı okuyan tanıdıklarım ağlayarak telefon açtı. Bunu duyunca ürperdim. Zaten bu tür haberleri önlemek adına bir televizyon programına telefonla bağlandım.
ARTIK ÜZÜNTÜ YOK
Bundan sonra 'asla'larınız var mı?
Üzüntü olmaması lazım. Türkiye'de her şey çok sıkıntılı, stresli ama... Normalde çok pozitif biriyim, her şeye çok şaşkınlıkla bakmam. Kabullendiğim çok şey vardı. Kabul etmediklerim de vardı. Şimdi daha esneğim. Benim hayatımdan, benim sağlığımdan daha önemli hiçbir şey yok. Ben bir şeyi kafama takarak, üzüntü haline getirirsem önce kendime, sonra çocuğuma zararı var. Artık asla bu tip şeylere izin vermem.
Kızımdan sonra hayatımdaki en önemli kişi Tolga
Rahatsızlandığınızda yanınızda Tolga Karakaş vardı, Tolga Bey'in yeri nedir hayatınızda?
Kızımdan sonra benim hayatımdaki en önemli kişi. Çok özel biri. Bundan sonra, ömrümün sonuna kadar en önemli kişi olmaya devam edecek. Çünkü Tolga'yla biz çok özel şeyler paylaştık, en önemli günlerimde bana destek oldu.
Evlilik defteri kapandı mı kafanızda?
Yoo... Hiç öyle bir kapanma yok. Her şey olabilir... Her şey..
İçine atan, hassas biri misiniz?
Rahatsızlanmanızın altında yaşadığınız boşanma süreci de etkili olmuş olabilir mi?
O dönemlere çok girmek istemiyorum.Konuşulmaya değer bir durum yok. Yaşandı bitti. O dönem orada kaldı. Yaşanmışlıkların üzerinden geçmek istemiyorum. Milyonlarca insan mahkemelerde boşanmayla karşı karşıya. Evlenmek kadar boşanmak da doğal bir durum. Bunlar aile içi sorunlar, sıkıntılardır. Anlaşmazlıklar halinde ortaya çıkar, anlaşamıyorsan ayrılırsın. Sonuçta medeni insanlarız, biz çok da güzel bir şekilde boşandık. Hiçbir sıkıntı yaşamadık.
Eski eşiniz Emre Kınay, kızınızı hastaneye getirdiğinde, 'Barıştılar,' dendi. Küs müydünüz?
Böyle bir şey yok. Biz küsmedik ki, barışalım. Küsmemiş olmamızın, bir kızımız olmasıyla da alakası yok.
Evlendiniz, çocuk yaptınız ve ortadan kayboldunuz, bu bir hata mıydı?
Evlenmeden önce yedi yıl boyunca oyunculuk yaptım, hepsinde başrol oynadım. Benim oynadığım dönemde en iyi yerdeydim. Başrol oynamak kolay değil, başrolün ağırlığını taşımak da kolay değildir. Çalıştığım dönemde çok mutlu olarak oyunculuk yaptım, işime aşıktım.
Eeeee, ne oldu sonra?
Bir şekilde, birkaç sebepten dolayı evlendikten sonra ara vermek zorunda kaldım.
'Keşke,' demiyor musunuz?
Yoo demiyorum, sadece son dönemlerde iyice sıkılmış durumdaydım.
Oyunculuk yoğunluğunun içine girebilecek misiniz?
Ben oyunculuğu çok seviyorum. Ama şu an dizi şartları çok zor. Sağlığımı düşünmem gerekiyor.