İlk gördügümde salep gibi icimi ısıttı Gökçe

'Huzurum Kalmadı' adlı diziyle TNT ekranında boy göstermeye hazırlanan Ali Sunal, özel hayatında çok huzurlu

4 yıl önce, ilk röportajımızda, “Doğru kızı bulursam, kaçırmam evlenirim” demişti Ali Sunal bana. Geçen hafta, TNT'de yayınlanacak ‘Huzurum Kalmadı' adlı yeni dizisinin setinde buluştuğumuzda, dediğini yaptığı ve Gökçe Bahadır'la ömür boyu sürmesini dilediği bir evliliğe imza atttığı için kendisini tebrik ederek başladım lafa. Eşine duyduğu aşkı gözleri pırıl pırıl parlayarak anlattı Ali... Rol aldığı ‘5'er Beşer' adlı programdan ve ‘Huzurum Kalmadı' adlı yeni dizisinden söz ederken de gözlerinde aynı ışık vardı. Anlayacağınız; 2011 Ali Sunal'a yaradı...

2 PROJEYLE EKRANDA

Bu sezon, 2 ayrı BKM yapımıyla beyazcamdasın...


Evet. atv'de yayınlanan, ‘Aziz Güngör Esen' karakterini canlandırdığım ‘5'er Beşer'; birbirine benzeyen diziler arasında alternatif bir iş. İnsanları güldüren ve rahatlatan bir gece şovu. Başlangıçta formata ayak uyduramamaktan korkmuştum ama iyi ki yapımcımız Elif Yakarçelik ikna etmiş beni. Bütün kurtlarımı döküyorum sette. TNT'de yayınlanacak ‘Huzurum Kalmadı'da ise babadan kalma Bahtiyar Huzurevi'ni ayakta tutmaya çalışan Yemlihan adlı bir adamı canlandırıyorum. İşler iyi gitmeyince huzurevini aynı zamanda bir öğrenci evi olarak işletmeye başlıyor. Gençler ve eski kuşak çatışırken, ortaya hem duygusal hem de komik sahneler çıkıyor. ‘Huzurum Kalmadı' reyting savaşı için yazılan dizilerden değil, duygusu bambaşka. Sokaklardan hatta evlerden kaybolan sıcacık duyguları hatırlatacak seyirciye.

Dizinin adı ‘Huzurum Kalmadı' ama gerçek hayatta huzurun yerinde! İlk röportajımızda, “Doğru insanı bulursam bırakmam” demiştin bana! Sözünü tuttun! Helal olsun Ali sana!

(Kahkahalar) Biz sözümüzü tutarız Ece Hanım! Başkaları gibi atıp tutmam ben! Bir şey söylüyorsam; samimidir. Doğru insanı buldum, hamlemi yaptım.

Gökçe'nin doğru insan olduğunu ilk görüşte anlamış mıydın?

İlk görüşte hissettiğim; Gökçe'yle konuşmamızın gerektiğiydi. Belki arkadaş olacaktık, belki birbirimizden nefret edecektik, belki ilişki yaşayacaktık ama ne olursa olsun konuşmalıydık.

Neydi bu hisse kapılmanı sağlayan?

İçime bir sıcaklık geldi. Nasıl anlatsam... Hani kışın dağdasındır, üşüyorsundur, salep içersin ve için ısınır ya; aynen onun gibi bir sıcaklık oluştu içimde Gökçe'yi ilk gördüğümde.

Ne güzel, ne samimi bir benzetme...

Aşk bu kadar basit işte! Gökçe ilk buluşmamızda arabama bindiğinde, aramızdaki sıcaklık alev adı. İkimizin de gözleri sıcacık ve ışıl ışıl bakıyordu. O günden bu yana 4 yıl geçti. Artık evliyiz. Bu süreçte Gökçe beni hiç yanıltmadı. Onu nasıl tanıdıysam, hâlâ öyle!

Evlilik nasıl gidiyor?

İkimizin de yeni işleri var, birbirimizi çok göremiyoruz. Ama ilk kez aynı evi paylaşıyoruz ve bu çok keyifli. Sabah uyandığımda ilk Gökçe'yi görmek çok mutlu ediyor beni.

'BİRBİRİMİZİ HER AN ÖZLÜYORUZ'

Nasıl bir işbölümü var evde?


Evin reisi Gökçe! Birlikte yemek yapıyoruz. Sabah kimin seti varsa, öteki de onunla birlikte kalkıyor. Biri giyinirken öteki ona tost hazırlıyor. Yan yana olduğumuz vakitler çok değerli. Birlikte boş boş televizyon izlemek bile güzel geliyor. Aşkın temel şartları birlikte vakit geçirmekten keyif almak ve her an özlemektir. Biz böyleyiz ve çok iyi dostuz. Birlikte geçirdiğimiz her an keyif. Geçenlerde balkondaki çiçeklerimizden biri tomurcuk verdi, çocuklar gibi sevindik.

İlk röportajımızda “Karanlıktan ve yalnızlıktan korkuyorum” demiştin. Yalnızlığı halletmişsin de, karanlık ne durumda? Işık açık uyumaya devam mı?

Yatarken evin girişindeki ışığı açık bırakıyor ve yatak odasının kapısı aralık uyuyoruz.

Ve o soru: Çocuk ne zaman?

Şimdilik erken! Benim her şeyi vaktinde yapma takıntım var. Önce sıra sende! Benim şu mutluluğumun darısı başına Ece! (Kahkahalar)

'AYŞEN GRUDA'YA BAKINCA BABAMI GÖRÜYORUM'

‘Huzurum Kalmadı'da Ayşen Gruda da var. Senelerce babanla oynamış bir isimle aynı sette olmak nasıl bir duygu?


Geçenlerde Ayşen Abla, “Kemal Sunal'la oynadım, çok şey paylaştım. Şimdi Ali'yle oynuyorum. Bu, büyük şeref” dedi. Çok duygulandım. Ayşen Gruda, yeri dolmayacak bir sanatçıdır. Onunla aynı ortamda nefes almak bile onurdur. O bana baktıkça nasıl babamı görüyorsa, aynı duyguyu ben de ona bakarken yaşıyorum. Bir nebze de olsa, ikimiz de babamla hasret gideriyoruz. (Gözlerimiz doluyor)

Ağlamadan konuyu dağıtıyorum. ‘5'er Beşer'de Aziz Hoca'nın ‘Beşeriyete Giriş' diye bir kitabı var. Bu kitabı sen yazsaydın, insanlığa ilk öğüdün ne olurdu?

“İnsanlardan korkmayın” derdim. Duygularımızı paylaşmamız gerekiyor.

Önce kendin uy bu öğüde. Dışarıda seni gören yanına gelemez. Çok cool'sun...

Cool değil suratsız diyelim. (Kahkahalar) Bu öğüdü kendime de veriyorum. Artık insanların bana zarar verebileceğine dair önyargılarımı ortadan kaldırmaya çalışıyorum. İnsanlarla tanışıyorum, onları tartıyorum, beni tartmalarına izin veriyorum. Çevrem genişliyor ve bu hoşuma gidiyor. Bir de ben duygularımı açıkta yaşarım. Sinirliysem sinirli, mutluysam mutlu dururum. “İnsanlar beni tanıyor. Kameralar çekiyor” demem. Kimse için kırıtamam!