Ekin Türkmen: Sevdiğim insanlara sarılmaya aşığım
Ekin Türkmen, Harper's Bazaar dergisine “Sevdiğim insanlara sarılmaya aşığım” dedi, sarılma konusunda sınır tanımadığını itiraf etti: “Bir ağaca sarıldığım da görülmüştür.”
Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu olan Ekin Türkmen, 'Karakol' dizisinden önce 'Ekmek Teknesi', 'Nefes Nefese', 'Acı Hayat', 'Menekşe ile Halil' ve 'Küçük Kadınlar' dizileri dışında; 'Keloğlan Karaprens'e Karşı' ve 'Son Ders: Aşk ve Üniversite' adlı sinema filmlerinde rol aldı. 'Karakol' dizisinde bir hayat kadınını oynadığı için çok memnun olan ve farklı rolleri canlandırmayı seven Türkmen, dostlarını, rüyalarını ve bilinmeyenlerini Harper's Bazaar dergisinden Işık Cansu Canayak'a anlattı.
Her projede birbirinden çok farklı rolleri canlandırdım. Hep aynı rolleri oynamak çok sıkıcı geliyor bana... Beni tek ilgilendiren; bir senaryoyu okurken, beraber yeni bir hayata dalacağım karakter oluyor.
Tutkulu aşk hikayelerinde ve Natalie Portman'ın oynadığı tüm rollerde gözüm var. Eğer seçmem gerekseydi, 'Leon: The Professional' filminde 'Mathilda' karakteri oynamayı çok isterdim.
UMURSAMAM
Elimden geldiğince kafama göre yaşamak istiyorum. Bunun yanlış anlaşılabileceğinin farkındayım ama artık çok önemli bir iksirim var; umursamıyorum! Herkes her şeyi kendi algısı kadar algılar.
Bir kitap ya da bir şiir değişmez ama herkes kendince yorumlar. Ben de beni anlayanlarla ve benim anlamayı becerebildiklerimle iletişim kuruyorum. Her şey olması gerektiği gibi oluyor. Ben de zaten kendimi anladığım kadarım.
İçinde Teoman'ın da olduğu 15 kişilik grubum da işte bu 'anlayanlardan' oluşuyor. Bir de Işın Karaca, Özge Özpirinçci, Ece Dizdar gibi yakın arkadaşlarım var. Ama çok uzun süredir birlikte plan yapamıyoruz. Herkesin programı yoğun, o yüzden koptuk biraz. Artık kalıcı dostluklar kurmak da zor zaten.
Ben değişiyorum, zaman geçiyor, etrafımdakiler de ilerliyor. Oysa dostluk için emek ve uzun bir zaman gerekiyor. Genç kadın oyuncuların birbirleriyle sağlam ilişkiler kurması da zor, çünkü garip bir ego çatışması var orada.
Öyle yürekten seviyorsan aklı başından atacaksın! Kimi yanında arıyorsan, önce içinde bulacaksın. Ben benle meşgulüm. Ne karşı taraftan bir talebim, ne de ona sunduğum bir vaadim var... (Ekin Türkmen, bir süredir şarkıcı Murat Dalkılıç'la mutlu bir beraberlik sürdürüyor.)
EVLENİNCE GÖRECEĞİZ
Röportajlardan birinde bana şimdiki evliliklerin neden uzun sürmediğini sordular. Ben de sebebinin, aynı evde yaşamak ve birbirine yeterli alan bırakmamak olabileceğini, kişilerin mutlaka ayrı ayrı yaşamlarının da olması gerektiğini söylemiştim. "Siz evlenip farklı evde yaşar mıydınız?" sorusuna da "Olabilir" demiştim. Hiç evlenmedim, bilmiyorum. Evlenince göreceğim!
Sevgilimin başkasıyla flört edebileceğine dair daha önce söylediklerime gelince... Burada flört etmekten anladığımız şey aynı değil. Sizce, sevgiliniz sizinle değilken güzel bir kadın görünce bakmıyor mu ki, sizinleyken dönüp bakmaması normal oluyor? Bunu olağan karşılamam korkunç bir şey gibi algılanmasın lütfen. Güzel şeyler hep dikkat çeker, değil mi?
Son bir senedir bayılıyorum yemek yapmaya. Meğer aşktan yemek yapılıyormuş! Sanırım insanın anaç duyguları birine aşıkken harekete geçiyor. Geçenlerde bir arkadaşım, "Dün sevgilime kahvaltı hazırladım, galiba ona aşık oluyorum" dedi. Aynen de öyle. İnsan çok sevince bir mutfağa giriyor, bir de galiba deli gibi sürekli karşısındakine sarılmak istiyor.
AĞACA BİLE SARILDIĞIM OLUR
Sevdiğim insanlara sarılmaya aşığım. Nezaketen de olsa istemediğim birinin elini bile sıkmam. Bu kabalık olarak algılansa da bence sarılmak önemli bir enerji transferi ve yapay bir samimiyete gerek yok. Hayvanlara ve ağaçlara dokunmayı çok severim ama... Bir ağaca sarıldığım da görülmüştür, evet.
Hayal kurmak çok güzel, gerçekleştiğini görmek de harika bir sürpriz. Bence bir kadını esas öldüren şey; yapacaklarını değil düşüncelerini, hayallerini engellemek. Dünyadaki kuralların çoğu kadınlara karşı! Ama bir gün anaerkil bir düzene geçeceğiz ve her şey yoluna girecek.
Her projede birbirinden çok farklı rolleri canlandırdım. Hep aynı rolleri oynamak çok sıkıcı geliyor bana... Beni tek ilgilendiren; bir senaryoyu okurken, beraber yeni bir hayata dalacağım karakter oluyor.
Tutkulu aşk hikayelerinde ve Natalie Portman'ın oynadığı tüm rollerde gözüm var. Eğer seçmem gerekseydi, 'Leon: The Professional' filminde 'Mathilda' karakteri oynamayı çok isterdim.
UMURSAMAM
Elimden geldiğince kafama göre yaşamak istiyorum. Bunun yanlış anlaşılabileceğinin farkındayım ama artık çok önemli bir iksirim var; umursamıyorum! Herkes her şeyi kendi algısı kadar algılar.
Bir kitap ya da bir şiir değişmez ama herkes kendince yorumlar. Ben de beni anlayanlarla ve benim anlamayı becerebildiklerimle iletişim kuruyorum. Her şey olması gerektiği gibi oluyor. Ben de zaten kendimi anladığım kadarım.
İçinde Teoman'ın da olduğu 15 kişilik grubum da işte bu 'anlayanlardan' oluşuyor. Bir de Işın Karaca, Özge Özpirinçci, Ece Dizdar gibi yakın arkadaşlarım var. Ama çok uzun süredir birlikte plan yapamıyoruz. Herkesin programı yoğun, o yüzden koptuk biraz. Artık kalıcı dostluklar kurmak da zor zaten.
Ben değişiyorum, zaman geçiyor, etrafımdakiler de ilerliyor. Oysa dostluk için emek ve uzun bir zaman gerekiyor. Genç kadın oyuncuların birbirleriyle sağlam ilişkiler kurması da zor, çünkü garip bir ego çatışması var orada.
Öyle yürekten seviyorsan aklı başından atacaksın! Kimi yanında arıyorsan, önce içinde bulacaksın. Ben benle meşgulüm. Ne karşı taraftan bir talebim, ne de ona sunduğum bir vaadim var... (Ekin Türkmen, bir süredir şarkıcı Murat Dalkılıç'la mutlu bir beraberlik sürdürüyor.)
EVLENİNCE GÖRECEĞİZ
Röportajlardan birinde bana şimdiki evliliklerin neden uzun sürmediğini sordular. Ben de sebebinin, aynı evde yaşamak ve birbirine yeterli alan bırakmamak olabileceğini, kişilerin mutlaka ayrı ayrı yaşamlarının da olması gerektiğini söylemiştim. "Siz evlenip farklı evde yaşar mıydınız?" sorusuna da "Olabilir" demiştim. Hiç evlenmedim, bilmiyorum. Evlenince göreceğim!
Sevgilimin başkasıyla flört edebileceğine dair daha önce söylediklerime gelince... Burada flört etmekten anladığımız şey aynı değil. Sizce, sevgiliniz sizinle değilken güzel bir kadın görünce bakmıyor mu ki, sizinleyken dönüp bakmaması normal oluyor? Bunu olağan karşılamam korkunç bir şey gibi algılanmasın lütfen. Güzel şeyler hep dikkat çeker, değil mi?
Son bir senedir bayılıyorum yemek yapmaya. Meğer aşktan yemek yapılıyormuş! Sanırım insanın anaç duyguları birine aşıkken harekete geçiyor. Geçenlerde bir arkadaşım, "Dün sevgilime kahvaltı hazırladım, galiba ona aşık oluyorum" dedi. Aynen de öyle. İnsan çok sevince bir mutfağa giriyor, bir de galiba deli gibi sürekli karşısındakine sarılmak istiyor.
AĞACA BİLE SARILDIĞIM OLUR
Sevdiğim insanlara sarılmaya aşığım. Nezaketen de olsa istemediğim birinin elini bile sıkmam. Bu kabalık olarak algılansa da bence sarılmak önemli bir enerji transferi ve yapay bir samimiyete gerek yok. Hayvanlara ve ağaçlara dokunmayı çok severim ama... Bir ağaca sarıldığım da görülmüştür, evet.
Hayal kurmak çok güzel, gerçekleştiğini görmek de harika bir sürpriz. Bence bir kadını esas öldüren şey; yapacaklarını değil düşüncelerini, hayallerini engellemek. Dünyadaki kuralların çoğu kadınlara karşı! Ama bir gün anaerkil bir düzene geçeceğiz ve her şey yoluna girecek.