Işın Karaca'dan olağandışı açıklama

Işın Karaca, geçen yıl çıkardığı ilk arabesk albümü 'Arabesque' yaklaşık 150 bin satınca müzik otoritelerini çok şaşırtmıştı.

Sevilen arabesk şarkıları kendi tarzıyla yorumlayan Karaca, projesinin başarısı üzerine geçtiğimiz aylarda ‘Arabesque 2’ albümünü de çıkardı. İlk evliliğinden 18 yaşında bir oğlu bulunan şarkıcımayıs ayında, klip yönetmeni ve fotoğrafçı Sedat Doğan ile evlendi. 1,5 ay sonra kız annesi olmaya hazırlanan sanatçı, karnı burnunda olmasına rağmen konserlerini sürdürüyor. Işın Karaca ile ilginç hayatını ve ikinci annelik heyecanını konuştuk.

- Müzikle kaç yaşında tanıştınız?

3 yaşındaydım. Eve gelen herkese şarkı söylüyordum. Ağzım hiç kapanmadı. Çok keyifli bir çocukluktu benimki. Anne ve baba boşanmış olmasına rağmen mutluydum. n Sanatçı olmasaydınız ne olurdunuz? Öğretmen olurdum. Edebiyata aşıktım. İngiliz Dili ve Edebiyatı’nı okurdum.

- Müzik sektöründe arzu ettiğiniz yerde misiniz?

Hayır, değilim. Olmam da mümkün değil. Çünkü orası bir pazar ve ben açıkçası pazarda oralara çıkmak için savaşmıyorum. Yolum uzun çünkü. Ben 40 yıl sonra yine şöyle bir projenin verdiği zevkle yaşamış olacağım. Ben popüler kültüre hizmet etmiyorum. Skandal dolu bir hayatım yok. Bizim sektörde illa dram mı lazım! Obende yok.

- Bu noktaya gelene kadar çok sıkıntı çektiniz mi?

Çok zor günler yaşadım. Ailem sağ olsun hep arkamda durdu. Bir zaman sonra aileden para falan isteyemiyorsun. Çünkü bir yola çıktın ve o yolda sen yalnızsın. Destek değil, “Yapamadı” dedirtmek istemiyorsun. O da insanın kendi hırsı. Annem, “İyi ki sende o hırs varmış, sen gelip kapımızı çalsaydın, yardım isteseydin tabii ki verecektik ama onun ezikliğini hissedecektin” derdi. Evde yumurta kırıp karnımı doyurdum ama kimseden beş kuruş para istemedim. Ben de parasız kaldım, işsiz kaldım.

- Kendinizi çaresiz görüp, yastığa başınızı koyduğunuzda ağladığınız oldu mu?

Çok! Haksızlığa tahammülüm yok.Hemen söylerim.Bir can borcum var, onu da Allah ne zaman istiyorsa o zaman alır. Bu piyasaya ilk girdiğimden beri SezenAksu bana tavsiyelerde bulunmuştur; demiştir ki:

1) Kimseye borcun kalmasın

2) Kimseye yalan söyleme, dürüst ol.

3) Sen aç kal ama kuaförünün, makyözünün, sesçinin, ışıkçının karnını doyur.

Ben hep böyle yaşadım. Bizim camiada herkes birbirinin yüzüne gülüp arkasından konuşur.

- Sizin bu camia içinden dostlarınız var mı?

Dostum yok ama sevdiklerim var. Dost bildiğim insanlar var; Ekin Türkmen, Murat Dalkılıç bunlar benim için çok kıymetli arkadaşlar... Demet Akalın’ın sohbeti çok hoştur, beni çok güldürür. Arkadaşımdır, zor gününde yanında olmayı severim. Ama hayatlarımız iş bazında aynı paralelde yürüdüğü için çok insan ne kadar yakın olduğumuzu bilmez. Öyle kalmasını da tercih ediyorum.

HER YERE METROYLA GİDİYORUM

- Bir yere giderken toplu taşıma araçlarını kullanıyor musunuz?

Her yere metroyla gidip geliyorum. Şan, şöhret, para her şey gelip geçici. Özüne baktığın zaman sen, eşin ve çocukların. Bir sofraya oturduğunda, “Hamdolsun Allah’ım bugünü de kazasız belasız atlattık“ diyebiliyorsan ne mutlu sana.

- Şöhret başınızı hiç döndürmedi mi?

Çok... Benim de Citroen (!) durumlarım oldu. Kendi evimde şımarıklık yapmaya başladım, personelime karşı şımarıklık yaptım. Sonra bir gün aynaya baktım dedim ki: “Sen makyak mısın, ne yapıyorsun, kendine düşman mı kazanmak istiyorsun. Sen bu değilsin, girdiğin kılıktaki bu insan değilsin. Böyle yetişmedin.”

KEŞKE SAHNEDE DOĞURSAYDIM

- Doğuma kaç hafta kaldı?


Son 6 hafta... Bebeğimizin ultrason görüntülerini izlediğimizde Sedat “Biraz kendine benzetseydin” dedi. Benim gibi koca bir dudağı var. Hokka burnu var. Onunla tanışmak için can atıyorum. İlk çocuğum erkek, şimdi kız bekliyoruz. sahnede doğursam ne güzel olur değil mi?

- Şu anda kaç kilosunuz?

Bu hamileliğimde toplam 4 kilo aldım. Hamilelikten önce zaten 25 kilo verdim. Eskiden su içsem şişerdim.

- Nasıl başardınız bunu?

Diabet hastasıymışım, tahlil yaptııp öğrendim. Kilolarımın sebebi bundanmış. Şeker düzenlenince her şey düzenlendi.