Rafet El Roman: 'Özel hayatımda başarısızım'

Sevgilisi Ceren Kaplakarslan'dan ayrılan popçu Rafet El Roman: “Müzikteki başarıyı özel hayatımda gösteremedim”

Yıl 1995. ‘Seni Seviyorum'u Alman aksanıyla söyleyen Rafet El Roman hayatımıza girdi. Aradan 16 sene geçti ama onun yarattığı romantik şarkılar hiç eskimedi. Kendi deyimiyle büyüdü, olgunlaştı, üç çocuk sahibi oldu ama bir türlü tarzını değiştirmeye cesaret edemedi. Ama halindenmemnun. Zira “Radyoda birmelodi duyduğunda dinleyici ‘Rafet El Roman' şarkısıdır' diyor. Buna ulaşmak çok mutluluk verici” diye ifade ediyor tarzını. Roman, son günlerde yeni çıkardığı ‘Sevgiye Zaman Ver' albümünün heyecanını yaşıyor ve duyguları hızlı tüketen herkese çağrıda bulunuyor: “Bir şeye zaman verirseniz değerini bilirsiniz.” Rafet El Roman, bir süredir kendisinden 21 yaş küçük Ceren Kaplakarslan‘ la birlikteydi. Hatta röportajı yaptığımızda çokmutlu olduğunu söylemişti. Ancak önceki günmisafir sunuculuk yaptığı bir programda ‘Muhteşem Yüzyıl'ın Hürrem'i Meryen Uzerli'ye olan hayranlığını bildirip “Almanya'da nasıl karşılaşmadık” deyince sevgilisi kıskançlık yapmıştı. Bunun üzerine Rafet El Roman ilişkisine son verdi.

 Üç yıl aradan sonra ‘Sevgiye Zaman Ver' albümünüz çıktı ama böyle bir şarkı yok. Dinleyicilere bir mesaj mı veriyorsunuz?
Hayatımda ilk defa bu kadar uzun süre bir albüme çalıştım. Bir gün aklıma sevgiye zaman verme sözü takıldı. Çağın ve teknolojinin de etkisiyle her şeyi o kadar hızlı tüketiyoruz ki,mutluluğumuzu, sahiciliğimizi kaybettik. Sevginin oluşması için saygı, güven ve sadakat gerekir. Bunlar için de zaman gerekir. Aslında albümün adını ‘Sevgiye Zaman Ver' koyarak kendinize gelin uyarısı yaptım. Bu bir çeşit modern zaman eleştirisi.

 10. albümünüzde de bildiğimiz romantik tarzınız devam ediyor...
Aslında şarkılarımgit gide daha acıklı, hüzünlü olmaya başladı. Duyguları yoğun yaşamayı seven biriyim. Beni zaten mutluluk tatmin etmiyor. Ufak bir mutluluktan ziyade güzel bir hüzünle ruhumu tazeleyeyim, kişiliğim, benliğim daha da olgunlaşsın.

 Yani acıdan mı besleniyorsunuz?
Bir karakterin olgunlaşabileceği acıdan bahsediyorum. Toplumsal meseleler, aşk acısı, ailenizle yaşadığınız bir kavganın geri dönüşümü olabilir. Bunlar hep insanı olgunlaştırır. Hayatımda hüzün olduğunda ben daha dolu, daha tatmin edici biri oluyorum. Bu nedenle gereksiz mutluluklardan hep kaçındım. Ben çok gülen biri değilim. Ekranlarda hep yüzüm asıktır. Başarımı ben yaşadığım hüzünlere borçluyum.

SONER'İ KENDİME BENZETİYORUM

 Artık aşkların çabuk tüketildiğinden ve aşkın mazide kaldığından bahsederken sizin romantik söyleminiz demode kaçmıyor mu?
Hiç de demode değil. Bugün facebook sosyal paylaşım sitesinde en çok paylaşılan şarkı çıkış parçam ‘Direniyorum'. Yani aşk mazide kalmadı. Aşklar hızlı başlayıp hızlı bitiyor ama yaşanan duygular aynı, kalbimiz hâlâ hızlı atıyor.

 ‘Direniyorum' şarkınızı ‘Öyle Bir Geçer zaman ki' dizisi için yapmışsınız...
Hayatımda ilk kez bir dizinin müdavimiyim. Bu diziyi izlerken müziğini yapan kişileri resmen kıskandım ve bir şarkı yapmak istedim. Beş ay önce bu beste bana geldi. Üzerinde gerekli değişiklikleri yaparak yönetmene şarkıyı gönderdim. Çok heyecanlandılar ama bir cevap gelmedi. Ben de şarkıyı albüme koydum. Ama ne tesadüftür ki, Kral TV Müzik Ödülleri'nde bir ödül vermemi
istediler. Dizi müziği dalında ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki'ye ödül verdim ve çok heyecanlandım.

 Dizide hangi karakter favoriniz?
Soner'in kişiliği ve yaşadıkları bana yakın geliyor. Çok duygulu, düşünceli, güçlü ve sevgisi uğruna bekliyor. Ben de benzer şeyler yaşadım. Acaba sonu benim gibi mi bitecek diye dikkatle izliyorum.

 Kendinizden 21 yaş küçük sevgiliniz Ceren Kaplakarslan'la ‘Direniyorum' klibinde de birlikte oynadınız. Dikkat çeken çiftler arasına girdiniz. Ama hızlı başlayıp hızlı bitti...
Özel hayatım hakkında konuşmaya utanıyorum. Müziğimde gösterdiğim başarıyı, profesyonelliği bir türlü özel hayatımda gösteremedim. Artık birlikte olduğum insanı konuşmak istemiyorum.

KIZIM, 'SENİN GİBİ TÜRK STAR OLAMAM' DİYOR

Rafet El Roman kızları Şevval (14) ve Su'nun (12) müziğe ilgili olduğunu ve Şevval'in bir dünya starı olmak istediğini söylüyor: “Şevval Amerika'da okumak istiyor. Çünkü oradan çıkarsa dünya starı olacağına inanıyor. Bana ‘Türkiye'de albüm çıkarırsam senin gibi Türk star olurum' diyor. Sesi çok güzel, o nedenle Amerika'ya gidebiliriz. Ben de orada üç yıl kalıp bir cafe açabilirim. Kızların annesi Tuğba da istediği zaman onları görmeye geliyor. Geçmişte sevimsiz şeyler yaşansa da şimdi daha huzurlu bir şekilde yaşıyoruz. Oğlum Edvan bana çok yakın oturduğu için istediğim zaman görüyorum. Benim için en önemlisi kızlarımın Edvan'la anlaşmasıydı ve o da oldu.”