Derya Büyükuncu: 'Nihat'la kafama sıksan görüşmem'

Survivor yarışmasının son şampiyonu Derya Büyükuncu'dan olay yaratacak açıklamalar

Derya Büyükuncu eşi Zehra Büyükuncu ile birlikte özel hayatına dair tüm bilinmeyenleri, Survivor macerasıyla ilgili yaşadıklarını, kırgınlık ve mutluluklarını acunn.com’a anlattı...

Survivor macerasına geçmeden önce biraz sizden, aşktan konuşalım istiyorum: Türkiye’nin gıpta ederek izlediği bu mükemmel çift nasıl tanıştı?


Derya : Eşim eski yüzücü. Milli takımdayken havaalanında tanıştık. İlginç olan o da ben de pek çok kez milli takıma gitmiştik ama hiç karşılaşmamıştık. O dönem eşimin milli takıma son katılışıydı. Bu müthiş bir tesadüf. İlk zamanlarda eşimi arkadaş olarak görmüştüm.

Peki ya sonra?

Derya : Sonra o beni gözüne kestirmiş. Tavladı beni.

Gördün yakışıklı çocuğu bırakmadın mı?


Zehra : Derya çok transparan biri. İçinin güzelliğini görmesini bilen herkese gösterir. Daha önce Derya için 'Şöyle havalı, böyle kimseyi görmez.' şeklinde konuşuluyordu.

Havası vizyonundandır belki de?

“Gülüşmeler”

Zehra : Hayır. Tam tersine mütevaziliği beni aşık etti kendine. İlk zamanlarda yanıma gelip “Senin gözlerin ne kadar güzel.” diyordu. Ben de “Tamam bu iş oldu galiba.” demiştim.

Derya, sende de aşk hemen başladı herhalde?


Derya : Hayır. Ben eşimi gerçekten arkadaş olarak görmüştüm. Amerikan kafası diyebiliriz buna. Ama sonra her şey çok hızlı gelişti ve 11 ay sonra da evlendik.


Derya'nın yarışmaya katılmasına nasıl izin verdin?

Zehra : Gerçekten bilmiyorum. Gidince pişman olmuştum. Açlığa hiç dayanamaz, 2 hafta sonra döner diye kendimi avutmuştum ama öyle olmadı.


''BİZİM 3 KİŞİLİK BİR DÜNYAMIZ VAR''

En çok nesini özledin Derya’nın?


Zehra : Ben Amerika'daydım ve yalnızdım. Her şeyini, evdeki hallerini, yemeğimi paylaşmayı özledim. Hatta o kadar ki Derya gittikten sonra yemek yiyemedim ve 8 kilo verdim. Yalnızlığımı köpeğimizle paylaştım.

Sizin 3 kişilik bir dünyanız var diyebilir miyiz?

Zehra : Evet, şimdilik öyle.

Derya : Seneye kadar.

Nasıl yani?


Derya : Seneye çocuk istiyoruz

Zehra : Kocam bilir, o ne derse öyle olur.

Ne zaman doğmasını istiyorsunuz çocuğunuzun?

Derya : 2012 yılında çocuğumuz olsun istiyoruz. Artık zamanı geldi. Olimpiyatlar ve çocuk... Bu iki mutluluğu bir arada yaşamak istiyoruz

''EŞİM BENİM HERŞEYİM''

Yemek yapar mısın Derya ya?


Zehra : Hem de nasıl, tencere tencere.

En çok hangi yemeği sever?


Zehra : Kırmızı et, pilav ve salata genelde menüsüdür. Kapuska ve pırasayı da sever. Ama her yemeğin içinde mutlaka et olmasını ister.

Zehra güzel yemek yapar mı?

Derya : Hem de nasıl. Boşnak kızı ne de olsa.

Zehra : Sporcuların karbonhidrat ve proteini dengeli yemesi gerekir. Derya sürekli enerji sarfedecek düşüncesiyle enerji almak ister. Biz de genelde her şeyi buna göre planlarız.

Bu kadar planlı yaşamak zor değil mi?

Derya : Artık alışkanlık haline geldi. Hayatındaki her şeyi sportif hedeflerin doğrultusunda düşünmeye başlıyorsun. Şunu yaparsam böyle olur, dinlenirsem performansım artar gibi.

Zehra : Bazen benim çikolatalarıma dadanır. Hemen elinden alıp muz, meyveli yoğurt veriyorum Derya'ya.

Eşin aynı zamanda antrenörün mü?

Zehra : Antrenörlüğünün yanı sıra şöförlüğünü, plan ve programlarını yaparım.

Derya : Bazen psikolojimi de eşim düzeltir. Aynı zamanda psikoloğum olduğunu da söyleyebilirim. O benim her şeyim.

Peki hiç kavga etmez misiniz?

Zehra : Ederiz. Ama önceleri bu tek taraflı oluyordu. Ben kızınca Derya susardı. Sonra bana da susmayı öğretti.

Eee nasıl kavga ediyorsunuz o zaman?


Zehra : İlk zamanlarda ben küserdim ve 2 gün konuşmazdım.

Dayanabiliyor muydun o kadar konuşmamaya?

“gülüşmeler”

Zehra : Çok konuşuyorum gibi görünüyor ama dayanıyordum. Şimdilerde bu süre dakikalarla sınırlı. Çıkıyorum, döndüğümde problem çözülmüş oluyor.

Yarışmada kendini eleştirdiğin noktalar var mı?

Derya : Ben şu anda çok rahatım. 80 gün boyunca kimseye iftira atmadım, arkadan vurmadım, yalan söylemedim. Evet, sevmediğim insanlar vardı ama yine de kimseye saygısızlık yapmadım.

Kaybetseydin yıkılır mıydın?

Derya : Yıkılmazdım ama çok üzülürdüm. Ben en çok halkın beni anlamasından, beğenmesinden, takdir etmesinden memnunum. Bir kere şampiyon olmak önemli gelebilir ama bence hayat boyu şampiyon kalabilmek çok daha güzel.

Yarışmadan kimlerle görüşmezsin?

Derya : Nihat, Tefik ve Zeynep’le kafama sıksan görüşmem. Hayata bakışımız, konuştuğumuz şeyler, duruşumuz farklı. Ayrıca yalancılıkları da var tabiki.