Meyra: Kısıtlanmayı sevmem!

Aşklayalım şarkısı dillerden düşmeyen Meyra'dan doğal afetler konusunda kırmızı alarm: “Bir şekilde düğmeye basmamız lazım. Farkında değiliz belki ama doğa çoktan düğmeye bastı, bizden intikam alıyor. Farkındalığa ulaşmazsak sonumuz kıyamet!

Şehrazat bestesi 'Aşklayalım'ı, 15 yıllık müzik kariyerinin dördüncü albümüne çıkış parçası yapan Meyra, gördüğü ilgiden memnun... Albümünü 'Bugüne kadar yaptıklarımın en iyisi' diye tanımlayan Meyra, dünyanın geleceğiyle ilgili ise endişeli: 'Doğaya çok büyük zarar verdik, doğa da afetler yaparak kendini arındırmaya çalışıyor.'

KISITLANMAYI SEVMEM


Aşklayalım'ın diğer albümlerinizden farkı nedir?

Yılların birikimini yansıttım ben bu albümde. Meyvanın olgunlaşmış hali gibi düşünebilirsiniz. Kendini keşfetmiş, büyümüş daha feminen duran, olgun bir Meyra var. Piştim ama asla 'Oldum' demiyorum. Çünkü 'Oldum' dediğim gün biterim. Bu albüm için de, 'Şimdiye kadar yaptıklarımın en iyisi' diyebilirim.

Çok renkli bir sese sahipsiniz. Geniş bir yelpazede şarkı söyleyebiliyorken size popçu denmesi rahatsız ediyor mu?

Beni bir kalıba sokmak çok doğru değil. Ben bu klişelerden rahatsızım. Sanatçıları kısıtlandırmayı sevmiyorum. Ama isteyen istediği gibi görmekte, değerlendirmekte özgür...

'Fotokopi' adlı şarkınız, Eurythmics'in 'Sweet Dreams'ine benzetildi, çalıntı olduğu iddia edildi. Ne diyeceksiniz?
Asla çalıntı olamaz! Besteyi yapan Volga Tamöz'ü çok uzun zamandır tanıyorum ve öyle bir şey yapacak biri değil. Artık birçok eserde esinlenme olabiliyor.

Bu tür esinlenmeler son dönemde neden bu kadar arttı?
Dünya krizde ve bu müziğe de yansıyor. Çok tükettik, üretimde zorlanıyoruz. 2012'yi atlatalım, müzik adına güzel şeyler konuşabiliriz.

Siz de Mayalar gibi 2012'de dünyanın sonunun geleceğine mi inanıyorsunuz?

Hayır, öyle düşünmüyorum. Doğanın bir dengesi var ve bir şekilde insanoğlu evrim geçirecek diye düşünüyorum. Maneviyatın ön planda olduğu, duygu ve düşüncelerin yoğun yaşandığı bir dönem yaşayacağız gibi geliyor.

Madde dünyasının sonu geldi. Doğa da afetler yaparak arındırmaya çalışıyor kendini. Biz insanoğlu olarak büyük yanlışlar yaptık, doğaya büyük zarar verdik. Doğa da intikam alıyor.

Bireysel çabalarınız var mı?

Tabii ki bireysel olarak dikkat ettiğim şeyler var. Bu konuda bir şekilde düğmeye basmamız lazım. Farkında değiliz belki ama doğa çoktan düğmeye bastı.

İşte, en son yaşanan Japonya depremi ve insanlığı bekleyen nükleer tehlike... Acaba insanlık olarak bunun ne kadar farkındayız? Farkındalığa ulaşmakta geç kalırsak, sonumuz kıyamet!

Çok karamsar bir yorum yaptınız... Sonumuzun geldiğini düşünmek korkutuyor mu sizi?
Hiçbirimiz dünyaya bilinçli bir şekilde gelmedik. Zamanı gelince de başka bir boyuta geçeceğiz. “Buraya gelmeden önce mutlaka bir yerdeydim” diye düşünüyorum.

Doğumdan önce bir yerlerde enerji anlamında vardık herhalde. Sonra bedenselleştik, buraya geldik. Mucizevi bir varlığız. Yaşayan, canlı bir robot gibiyiz. Gözümüzü kapayınca, bu robotu toprağa gömünce, bakalım ruh nereye gidecek? Cismaniyet son bulacak ama başka şekilde bir boyuta geçebiliriz.

ÂŞIK OLDUĞUNUZ BİR ŞEYE ASLA PAHA BİÇEMEZSİNİZ

'Aşklayalım' şarkısını önce Ajda Pekkan söylüyordu. Nasıl size geldi?

'Aşklayalım'ı ben de ilk olarak Ajda Pekkan'dan dinlemiştim. İlk görüşte aşk misali şarkıya vuruldum. "İnşallah bana da böyle bir şarkı nasip olur" demiştim.

Demek ki bu tılsımlı bir cümleymiş... İki ay sonra Ajda Hanım'ın şarkıyı repertuvarından çıkardığını öğrendim. Apar topar Şehrazat'ı aradım. Ortak dostlarımızla birlikte, kız istemeye gider gibi şarkı istemeye gittik. Heyecanlı ama bir o kadar da kararlıydık.

İkna etmek zor oldu mu?
Kolay olmadı. İki saat kadar dil döktük, ikna etmeye çalıştık. Sesime yakışıp yakışmayacağını bilemezdi tabii. Ajda Hanım'dan sonra kimin söyleyeceği çok önemliydi.

Sizce 'Aşklayalım'ın değeri ne?
Paha biçilemez! Âşık olduğunuz bir şeye paha biçemezsiniz.

Ajda Pekkan gibi mi söylemeye çalıştınız, yoksa şarkıyı biz daha önce ondan duyduğumuz için bize mi öyle geliyor?
Beni Şehrazat okuttuğu için yorumumun Ajda Hanım'ın yorumuna yakın olması çok doğal. Şehrazat'ın istediği gibi okudum.

Hümeyra olan isminiz nasıl Meyra olarak değişti?

Rahmetli Hilmi Topaloğlu'yla ilk tanıştığımızda, ben 17 yaşındaydım. İlk albümümü çıkarmaya karar verdiğimizde kendisi “Hümeyra isimli bir sanatçımız var, onun için karıştırılırsın, 'Küçük Hümeyra' olursun... Sana isim bulalım' dedi. 'Meyra olur mu?' dedim, öyle oldu. Fakat şu an benim nüfus cüzdanımda ikisi de yazıyor.

15 yıllık müzik kariyerinde dört albüm yeterli mi sizce?

Şartlar böyle gelişti. Olgunlaşmam zaman aldı. 18 yaşında başlayan profesyonel müzik hayatımda, bu noktaya gelmem kolay olmadı. Bugünkü Meyra'nın oluşumunda Amerika'da geçirdiğim zamanın önemi büyük. O süreci yaşamasaydım 'Vincero Perdero' gibi bir eseri Mario Frangolis gibi bir tenorla söyleyemezdim.