Engin Altan Düzyatan'dan samimi açıklamalar
Elle dergisinin yaptığı röportajda Engin Altan Düzyatan'dan samimi açıklamalarda bulundu.
‘Onun hakkındaki ilk izlenimin ne?' diye sorsalar, ağzımdan çıkacak ilk sıfat ‘Düzgün' olurdu.
Kendinize örnek aldığınız bir oyuncu var mı?
Marlon Brando ‘nun ekolünü, oyunculuğa bakışını bir çok oyuncu örnek almıştır herhalde… Ama oyunculuk yaşadıkça gelişen bir meslek olduğu için başkalarının ne yaptığıyla uğraşmak yerine, kendinle uğraşıyorsun.
Kıskandığınız bir oyuncu var mı?
Herkesin malzemesi farklı. Oyuncuyu değil rolü kıskanırım. Kafamın içindeki ses, ‘Ben daha iyi oynardım' değil, ‘Ben nasıl oynardım acaba?' olur.
Özge Özpirinççi' yle çok güzel bir ilişkiniz var, en azından dışarıdan öyle görünüyor…
Evet gerçekten de öyle. Çünkü birbirimize özel alan bırakıyoruz ve birbirimizi değiştirmeye çalışmıyoruz. Bu da ilişkimizi canlı ve diri tutuyor.
En çok hangi konularda anlaşıyorsunuz?
İkimizde de çok fazla geyik yapabilme potansiyeli var. Bu çok eğlenceli. Birlikte eğlenebiliyoruz, yeni yerler görmekten ve seyahat etmekten de keyif alıyoruz.
Tanışma hikayenizde bir ilginçlik var mı?
Benim kabul ettiğim bir diziye, kadın oyuncu arıyorduk ve o gün 3-4 kişi denendi. Akşam da bir arkadaşımla dışarı çıktık. Gittiğimiz mekanda yanıma bir kız geldi, ‘Merhaba nasılsın?' dedi. ‘Nereden tanıyorum bu kızı? ‘diye düşünürken, Özge onu tanımadığımı anladı ve ‘Sen beni hatırlamadın!' deyip gayet rahat bir şekilde yanımdan uzaklaştı. Rezil oldum tabii, meğer Özge, o gün seçmelerdeki oyunculardan biriymiş. Sonra o dizide beraber oynadık. İyi ki oynamışız. Kendimi affettirdim tabii…
Aşk ne ifade ediyor sizin için?
Gerçek yaşam enerjisini…
Özge'nin başka hiçbir kadında olmayan özelliğini söyler misiniz?
Durum ne olursa olsun, çok hızlı davranabiliyor ve şikayet etmeden her şeye ayak uydurabiliyor.
Geleceğe dair planlarınız var mı?
Ben de normal bir insanım, istiyorum öyle şeyler ama, bunun için henüz bir plan yapmadık.
Baba olmak sizin için şimdilik uzak mı?
Böyle bir şey istediğim zaman Özge'den olmasını isterim ama ben daha kendimi çocuk gibi hissediyorum.
Ailesiyle tanışıyor musunuz?
Elbette. Çok tatlı insanlar. Babası dünyanın her yerini gezmiş ve hala daha geziyor. O yüzden de onunla sohbet etmek benim için büyük bir zevk.
Özge ile birlikte sokağa çıkınca ne oluyor?
Rahatsız olacağımız bir durumla karşılaşmadık şimdiye kadar, var olan ilgi son derece keyifli.
İlişkinizin en büyük problemi nedir? Her şey mi bu kadar mükemmel…
Öyle valla! Ama daha fazla sorma. Nazar değecek! Yok şu anda bir problem…
30 yıl sonra kendinizi nerede, ne yaparken hayal ediyorsunuz?
Öğrencilerimin hazırladığı bir oyunu seyrederken, ya da bir film yönetirken hayal etmek keyifli oldu bir anda…
Anadolu Kartalları filminin en çok neyden keyif aldınız?
Dünyasını sevdim. Kafamızı kaldırdığımızda onları göremiyorduk bile, sadece arkalarında bıraktıkları izi görebiliyorduk. Şimdi orada neler oluyor, aralarında neler dönüyor gördük. Eğitimlerine tanık olduk. Sevdim o işi.
Bir sonraki projeniz nedir?
Yaz için bir film projesi üzerine çalışmaya başladım.
Kendinize örnek aldığınız bir oyuncu var mı?
Marlon Brando ‘nun ekolünü, oyunculuğa bakışını bir çok oyuncu örnek almıştır herhalde… Ama oyunculuk yaşadıkça gelişen bir meslek olduğu için başkalarının ne yaptığıyla uğraşmak yerine, kendinle uğraşıyorsun.
Kıskandığınız bir oyuncu var mı?
Herkesin malzemesi farklı. Oyuncuyu değil rolü kıskanırım. Kafamın içindeki ses, ‘Ben daha iyi oynardım' değil, ‘Ben nasıl oynardım acaba?' olur.
Özge Özpirinççi' yle çok güzel bir ilişkiniz var, en azından dışarıdan öyle görünüyor…
Evet gerçekten de öyle. Çünkü birbirimize özel alan bırakıyoruz ve birbirimizi değiştirmeye çalışmıyoruz. Bu da ilişkimizi canlı ve diri tutuyor.
En çok hangi konularda anlaşıyorsunuz?
İkimizde de çok fazla geyik yapabilme potansiyeli var. Bu çok eğlenceli. Birlikte eğlenebiliyoruz, yeni yerler görmekten ve seyahat etmekten de keyif alıyoruz.
Tanışma hikayenizde bir ilginçlik var mı?
Benim kabul ettiğim bir diziye, kadın oyuncu arıyorduk ve o gün 3-4 kişi denendi. Akşam da bir arkadaşımla dışarı çıktık. Gittiğimiz mekanda yanıma bir kız geldi, ‘Merhaba nasılsın?' dedi. ‘Nereden tanıyorum bu kızı? ‘diye düşünürken, Özge onu tanımadığımı anladı ve ‘Sen beni hatırlamadın!' deyip gayet rahat bir şekilde yanımdan uzaklaştı. Rezil oldum tabii, meğer Özge, o gün seçmelerdeki oyunculardan biriymiş. Sonra o dizide beraber oynadık. İyi ki oynamışız. Kendimi affettirdim tabii…
Aşk ne ifade ediyor sizin için?
Gerçek yaşam enerjisini…
Özge'nin başka hiçbir kadında olmayan özelliğini söyler misiniz?
Durum ne olursa olsun, çok hızlı davranabiliyor ve şikayet etmeden her şeye ayak uydurabiliyor.
Geleceğe dair planlarınız var mı?
Ben de normal bir insanım, istiyorum öyle şeyler ama, bunun için henüz bir plan yapmadık.
Baba olmak sizin için şimdilik uzak mı?
Böyle bir şey istediğim zaman Özge'den olmasını isterim ama ben daha kendimi çocuk gibi hissediyorum.
Ailesiyle tanışıyor musunuz?
Elbette. Çok tatlı insanlar. Babası dünyanın her yerini gezmiş ve hala daha geziyor. O yüzden de onunla sohbet etmek benim için büyük bir zevk.
Özge ile birlikte sokağa çıkınca ne oluyor?
Rahatsız olacağımız bir durumla karşılaşmadık şimdiye kadar, var olan ilgi son derece keyifli.
İlişkinizin en büyük problemi nedir? Her şey mi bu kadar mükemmel…
Öyle valla! Ama daha fazla sorma. Nazar değecek! Yok şu anda bir problem…
30 yıl sonra kendinizi nerede, ne yaparken hayal ediyorsunuz?
Öğrencilerimin hazırladığı bir oyunu seyrederken, ya da bir film yönetirken hayal etmek keyifli oldu bir anda…
Anadolu Kartalları filminin en çok neyden keyif aldınız?
Dünyasını sevdim. Kafamızı kaldırdığımızda onları göremiyorduk bile, sadece arkalarında bıraktıkları izi görebiliyorduk. Şimdi orada neler oluyor, aralarında neler dönüyor gördük. Eğitimlerine tanık olduk. Sevdim o işi.
Bir sonraki projeniz nedir?
Yaz için bir film projesi üzerine çalışmaya başladım.