Benyamin Sönmez hayata veda etti
Çellonun dâhi çocuğu 28 yaşındaki Benyamin Sönmez, çarşamba günü kalp krizi sonucunda hayata veda etti. Sönmez'in cenazesi, bugün Fethiye'de toprağa verilecek
Almanya’ya göç eden Sönmez ailesinin ikinci çocuğudur Benyamin; 16 Ocak 1983’te Bremen’de doğar. Üç yaşındayken ailesi Afyon’un Sultandağ ilçesine taşınır. Klasik müzikten bihaber, daha çok babasının icra ettiği müzikleri dinler çocukluğunda. Müzik sevgisi, grubuyla köy düğünlerinde çalan babadan oğluna geçer.
Gel zaman git zaman, evdeki müzikal havadan nasibini alan ağabey konservatuvarda kontrbas bölümüne girer. Eve “klasik müzik” gelmiştir. Ağabeyinden etkilenen Benyamin de konservatuvara gitmeye karar verir. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın sınavına girer ama ilk yıl durumu umutsuz bulunur; “Bu çocukta iş yok. Boşuna uğraşmayın” derler. Hırs yapar, çok çalışır ve ikinci sene kazanır.
Daha önce hiç çello görmemiş olan 14 yaşındaki Benyamin’in hocaları, parmakları ince olduğu için çello çalmasına karar verir. Azimlidir, çalışkandır; ikinci yılında üst sınıftakilerle aynı seviyeye gelir.
2000 yılında 17 yaşındayken Ulusal Çello Yarışması’nda birinci olur. Aynı yıl İş Sanat’da düzenlenen BBC Solistleri dizisinde yer alır, 2001’de Leipzig’de Young Concert Artists adlı uluslararası yarışmada Barenreiter Ödülü’nü kazanır. Ünlü viyola sanatçısı Yuri Bashmet’in dikkatini çeker. Sonrasında Moskova’daki Çaykovski Konservatuvarı’na gider. Oradaki adı “Viyolonselin?Paganini’si”dir. Sönmez eğitimine Almanya’da Heinrich Schiff ile devam eder.
Çok sayıda ülkeden vatandaşlık teklifi gelir ama onun gönlündeki yer ilk günden bu yana hiç değişmemiştir: Her şeye rağmen Türkiye... Son olarak İstanbul’da yaşamaya başlar. Ankara’da bir arkadaşının evinde geçirdiği 30 Kasım çarşamba gecesine kadar... Arkadaşı yerde bulur Sönmez’i. Kalp krizi ve 28 yaşında gelen ölüm... Adli tıp da doğrular kalp krizini. Onun yaşamı kısacık ama “çok”; ölümü ise her ölümden biraz daha fazla “erken”dir.
Gel zaman git zaman, evdeki müzikal havadan nasibini alan ağabey konservatuvarda kontrbas bölümüne girer. Eve “klasik müzik” gelmiştir. Ağabeyinden etkilenen Benyamin de konservatuvara gitmeye karar verir. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın sınavına girer ama ilk yıl durumu umutsuz bulunur; “Bu çocukta iş yok. Boşuna uğraşmayın” derler. Hırs yapar, çok çalışır ve ikinci sene kazanır.
Daha önce hiç çello görmemiş olan 14 yaşındaki Benyamin’in hocaları, parmakları ince olduğu için çello çalmasına karar verir. Azimlidir, çalışkandır; ikinci yılında üst sınıftakilerle aynı seviyeye gelir.
2000 yılında 17 yaşındayken Ulusal Çello Yarışması’nda birinci olur. Aynı yıl İş Sanat’da düzenlenen BBC Solistleri dizisinde yer alır, 2001’de Leipzig’de Young Concert Artists adlı uluslararası yarışmada Barenreiter Ödülü’nü kazanır. Ünlü viyola sanatçısı Yuri Bashmet’in dikkatini çeker. Sonrasında Moskova’daki Çaykovski Konservatuvarı’na gider. Oradaki adı “Viyolonselin?Paganini’si”dir. Sönmez eğitimine Almanya’da Heinrich Schiff ile devam eder.
Çok sayıda ülkeden vatandaşlık teklifi gelir ama onun gönlündeki yer ilk günden bu yana hiç değişmemiştir: Her şeye rağmen Türkiye... Son olarak İstanbul’da yaşamaya başlar. Ankara’da bir arkadaşının evinde geçirdiği 30 Kasım çarşamba gecesine kadar... Arkadaşı yerde bulur Sönmez’i. Kalp krizi ve 28 yaşında gelen ölüm... Adli tıp da doğrular kalp krizini. Onun yaşamı kısacık ama “çok”; ölümü ise her ölümden biraz daha fazla “erken”dir.