Haluk Levent, duruşma çıkışı mübaşirin azizliğine uğradı
ANTALYA'da restoran sahibi Yılmaz Solma'yı 1 milyon TL dolandırdığı iddiasıyla 1-5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan şarkıcı 42 yaşındaki Haluk Levent, duruşma çıkışı mübaşirin azizliğine uğradı.
Mübaşir Cabbar Özlük’ün, gazetecilerden kaçırmak için adliyenin bodrum katlarından geçirdiği Levent, çıkışta medya mensuplarını karşısında görünce gülme krizine girdi.
Demircikara Mahallesi’nde bulunan Solma Restaurant’ı 3 yıl önce satılığa çıkartan Yılmaz Solma, iddiaya göre işyerini mülkiyetiyle birlikte Haluk Levent’e 1 milyon TL’ye sattı. Bu paranın 200 bin lirasını peşin alan Solma, kalan 800 bin TL için 4 senet yaptı. Tapu devri sırasında vergi borçları olduğunu belirten Levent, tapunun Şeyhmus Görken adına yapılmasını istedi. Solma da bu isteğe uyarak işyerinin tapusunu 21 Haziran 2007 tarihinde Görken’in adına yaptı. Restoranı devralan Haluk Levent, zamanı geldiğinde senetleri ödemedi. Ardından Yılmaz Solma’nın şikayeti üzerine savcılık soruşturma başlattı ve Haluk Levent hakkında dava açıldı.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında 1-5 yıl hapis cezası istenen Haluk Levent’in yargılandığı Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın 3’üncü duruşması yapıldı. Duruşmaya, müşteki Yılmaz Solma ile sanıklardan Haluk Levent katılırken, diğer sanık Şeyhmus Görken katılmadı. Duruşma, bazı tanık ve sanıkların ifadesinin alınması, dava eksikliklerinin giderilmesi için 6 Mart 2012’ye ertelendi.
GAZETECİLERDEN KAÇIRMAK İSTEDİ
Duruşma bitiminde 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin mübaşiri Cabbar Özlük, gazetecilerin görüntü almasını engellemek için Haluk Levent’i, güvenlik gerekçesiyle girişi yasak olan mahkum ve tutukluların bulunduğu 2 kat aşağıdaki bodrum kata indirdi. Mübaşir Özlük, Levent’i buradan koridordan, jandarma ring araçlarının girişinden çıkarmak istedi. Gazeteciler, daha önce aynı yöntemle başka sanıkların çıkartıldığı bu kapıdan Haluk Levent’in çıkartılabileceği düşüncesiyle ring araçlarının çıkış kapısında beklemeye başladı. Mübaşir Cabbar Özlük’ün gazetecilerden kaçırmak istediği Haluk Levent, çıkışta medya mensuplarını karşısında görünce gülme krizine girdi.
"MÜBAŞİR KÖTÜ KAZIK ATTI"
Cep telefonunda arkadaşlarına bilgi veren ve yaşadığı durumun komikliğini kahkahalar eşliğinde anlatan Haluk Levent, "Mübaşir güya beni gazetecilere göstermeden çıkartacaktı. Beni garip yerlerden, pis koridorlardan geçirip, tam gazetecilerin beklediği kapıya çıkardı. Çok kötü kazık attı" dedi. Daha sonra gazetecilere davayla ilgili açıklama yapan Levent, şöyle dedi:
"200-300 bin liralık yeri bana 1 milyona sattı. Ben de saf saf bu senetlerin altına imza attım. 240 bin lira ödeme yaptım ve tam 5 senedir bu yere kavuşamadım. Bu paraları ödediğime dair banka dekontlarını mahkemeye sunduk. 5 seneden bu yana kira bile vermeden bizim mülkümüzün üzerinde oturuyor. Dönüyor bir de bana dolandırıcı diyor. Yetmiyor, üstüne daha 2 milyon para istiyor. ’Ödediğim parayı ver, al yerini’ diyorum, ona da yanaşmıyor. İnsaf yahu. Nereye gitsem yakamda bir Yılmaz Solma var. O para benim alın terim. O para benim 3 yaşındaki çocuğumun hakkıdır. Ben çocuğumun yüzünü görmeden çalışıp duruyorum. En değerli varlığım olan 3 yaşındaki kızımın üzerine yemin ederim, hem dolandırılıp, hem ’Dolandırıcı’ damgası yedim. Bugün İzmir’den başka bir davadan beraat kararı aldım. Çok mutluyum. Buradaki davamdan da beraat edeceğimden eminim."
Haluk Levent aracına binmek üzere adliyeden ayrılmak isterken bir kişi kendisinden maddi yardım istedi. Levent arkasına dönüp, cebinden çıkardığı 100 TL’yi bu kişinin eline sıkıştırdı, daha sonra adliyeden ayrıldı.
Demircikara Mahallesi’nde bulunan Solma Restaurant’ı 3 yıl önce satılığa çıkartan Yılmaz Solma, iddiaya göre işyerini mülkiyetiyle birlikte Haluk Levent’e 1 milyon TL’ye sattı. Bu paranın 200 bin lirasını peşin alan Solma, kalan 800 bin TL için 4 senet yaptı. Tapu devri sırasında vergi borçları olduğunu belirten Levent, tapunun Şeyhmus Görken adına yapılmasını istedi. Solma da bu isteğe uyarak işyerinin tapusunu 21 Haziran 2007 tarihinde Görken’in adına yaptı. Restoranı devralan Haluk Levent, zamanı geldiğinde senetleri ödemedi. Ardından Yılmaz Solma’nın şikayeti üzerine savcılık soruşturma başlattı ve Haluk Levent hakkında dava açıldı.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında 1-5 yıl hapis cezası istenen Haluk Levent’in yargılandığı Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın 3’üncü duruşması yapıldı. Duruşmaya, müşteki Yılmaz Solma ile sanıklardan Haluk Levent katılırken, diğer sanık Şeyhmus Görken katılmadı. Duruşma, bazı tanık ve sanıkların ifadesinin alınması, dava eksikliklerinin giderilmesi için 6 Mart 2012’ye ertelendi.
GAZETECİLERDEN KAÇIRMAK İSTEDİ
Duruşma bitiminde 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin mübaşiri Cabbar Özlük, gazetecilerin görüntü almasını engellemek için Haluk Levent’i, güvenlik gerekçesiyle girişi yasak olan mahkum ve tutukluların bulunduğu 2 kat aşağıdaki bodrum kata indirdi. Mübaşir Özlük, Levent’i buradan koridordan, jandarma ring araçlarının girişinden çıkarmak istedi. Gazeteciler, daha önce aynı yöntemle başka sanıkların çıkartıldığı bu kapıdan Haluk Levent’in çıkartılabileceği düşüncesiyle ring araçlarının çıkış kapısında beklemeye başladı. Mübaşir Cabbar Özlük’ün gazetecilerden kaçırmak istediği Haluk Levent, çıkışta medya mensuplarını karşısında görünce gülme krizine girdi.
"MÜBAŞİR KÖTÜ KAZIK ATTI"
Cep telefonunda arkadaşlarına bilgi veren ve yaşadığı durumun komikliğini kahkahalar eşliğinde anlatan Haluk Levent, "Mübaşir güya beni gazetecilere göstermeden çıkartacaktı. Beni garip yerlerden, pis koridorlardan geçirip, tam gazetecilerin beklediği kapıya çıkardı. Çok kötü kazık attı" dedi. Daha sonra gazetecilere davayla ilgili açıklama yapan Levent, şöyle dedi:
"200-300 bin liralık yeri bana 1 milyona sattı. Ben de saf saf bu senetlerin altına imza attım. 240 bin lira ödeme yaptım ve tam 5 senedir bu yere kavuşamadım. Bu paraları ödediğime dair banka dekontlarını mahkemeye sunduk. 5 seneden bu yana kira bile vermeden bizim mülkümüzün üzerinde oturuyor. Dönüyor bir de bana dolandırıcı diyor. Yetmiyor, üstüne daha 2 milyon para istiyor. ’Ödediğim parayı ver, al yerini’ diyorum, ona da yanaşmıyor. İnsaf yahu. Nereye gitsem yakamda bir Yılmaz Solma var. O para benim alın terim. O para benim 3 yaşındaki çocuğumun hakkıdır. Ben çocuğumun yüzünü görmeden çalışıp duruyorum. En değerli varlığım olan 3 yaşındaki kızımın üzerine yemin ederim, hem dolandırılıp, hem ’Dolandırıcı’ damgası yedim. Bugün İzmir’den başka bir davadan beraat kararı aldım. Çok mutluyum. Buradaki davamdan da beraat edeceğimden eminim."
Haluk Levent aracına binmek üzere adliyeden ayrılmak isterken bir kişi kendisinden maddi yardım istedi. Levent arkasına dönüp, cebinden çıkardığı 100 TL’yi bu kişinin eline sıkıştırdı, daha sonra adliyeden ayrıldı.
