Ekin Türkmen: Ertan'la iyi çift olduk
Ekin Türkmen, “Karakol”un ardından “Bir Kadın Tanıdım” dizisinde de Ertan Saban'la kamera karşısına geçti. “Ertan'la iyi bir çift olduk” diyen Türkmen, D-Smart dergisinin sorularını yanıtladı.
Yeni diziniz “Bir Kadın Tanıdım”, geçtiğimiz günlerde başladı ve ilk bölümüyle internette pek çok olumlu yorum aldı. Dizinin konusundan ve canlandırdığınız karakterden biraz bahsedebilir misiniz?
- “Bir Kadın Tanıdım”, acı çeken, çaresiz bir kadının başına gelen korkunç bir olayla baş etmeye çalışmasını anlatıyor. Doğru ve yanlış, adalet dengesi, kadına şiddet ve kadın hakları konusunda düşündürecek bir dizi. Bahar, iyi niyetli, sessiz, isyan etmeyen bir kadınken; kocasının korkunç teklifiyle kendini yıllardır içinde biriktirdiği öfkesini ortaya çıkarırken buluyor. Bir kriz anında cinayet işliyor ve yeni bir hayata başlıyor.
Dizide Anadolu’dan metropole gelen bir kadını canlandırıyorsunuz. Karakteriniz için herhangi bir hazırlığınız oldu mu?
- Oyuncu koçu Merve Taşkan’la birlikte çalıştık. Çekimler öncesi Kars’a gidip biraz gözlem yaptık. Benzer hikâyeleri olan birkaç kadınla tanışıp sohbet ettik. Yıllardır hepimizin şahit olduğu yüzlerce benzer haber zaten hâlâ hafızamda. Bu noktada bir oyuncu olarak yapmanız gereken, o kayıtları arşivden çıkarmak. O yüzden hazırlık dediğiniz şey, bir sürelik bir şey değil; hayatınız boyunca zaten hazırlanıyor oluyorsunuz.
Projeyi kabul etmenizdeki en önemli etken nedir?
- İlk olarak Pana Film’le çalışmak en önemli etkendi. Çalışanlarına değer veren bir şirket. Çalışma saatleri diğer setlere oranla daha az ve insani şartlarda. Hikâyenin etkileyici olması ve Ertan Saban’ın da yer alması ikinci etken oldu. Fakat en önemlisi, kadına şiddeti eleştiren bir proje olmasıydı.
Son diziniz “Karakol’da da Ertan Saban”la çalışmıştınız. “Bir Kadın Tanıdım”da başrolleri paylaşıyorsunuz. Kendisiyle çalışmak nasıl?
- Kendisi çok iyi bir oyuncu. Yalnızca izlerken değil, karşınızda iyi pas veren bir oyuncu olduğu zaman sizin performansınız da daha iyi oluyor. Bazı oyuncular kıskançtır, kendisi çekilmezken size oyun vermezler. Ertan, ekstra çaba sarf ediyor. İyi bir çift olduğumuzu düşünüyorum.
ŞİMDİLİK TİYATRO YAPMAYACAĞIM
Haliç Üniversitesi’nde tiyatro okudunuz; fakat sizi pek sahnede göremedik. İleride tiyatro yapmayı düşünüyor musunuz?
- Okuldan sonra bir sezon boyunca “Dalga” oyununda rol aldım. Afife Jale Tiyatro Ödülleri’nde ‘Genç Yetenek’ dalında ödül almıştık. Tiyatro, izleyiciyle buluşmakta biraz zorlanıyor. Şartlardan hoşlanmıyorum, bu nedenle şimdilik yapmak da istemiyorum.
2011 yılında toplam 50 dizi yayına başladı. Yıl geçtikçe bu sayı artıyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Ne diyeceğimi bilmiyorum. Bana göre en önemli görev, kanallarda bu işlerle ilgilenenlere düşüyor; sonra da yapımcı geliyor. Doğru zamanlama ve reklam önemli faktörler. Genelde izleyenlerin beğenisi sadece hikâyeye bağlanıyor. “Bu tuttu, bunun benzeri de tutar” düşüncesi hâkim. Bu düşünceye katılmıyorum.
ROMANTİK KOMEDİDE OYNAMAK İSTİYORUM
Şu ana kadar canlandırdığınız karakterler arasında en derin şekilde bürünebildiğiniz karakter hangisi ve neden?
- “Bir Kadın Tanıdım’daki “Bahar” karakteri. Çünkü bir karakterin derinliği, yazan kişi tarafından belirlenmişse ve ona göre yazılmıyorsa; pek bürünebileceğimiz şey bulamıyoruz. Bu dizi öyle değil, oynayacak çok detaylı hikâye var.
Günümüz Türk sinemasına ve televizyondaki işlere baktığınızda, “Şu öğe ya da tür bizde eksik ve ben bu türde oynayabilirim; ortaya çok da güzel bir iş çıkar” dediğiniz bir tür var mı?
- Romantik komedi filmleri olsun ve bu filmlerde oynayayım istiyorum. Kadın-erkek ilişkisinin komik yanı her zaman izlenir. Neden yapılmıyor, anlamıyorum.
- “Bir Kadın Tanıdım”, acı çeken, çaresiz bir kadının başına gelen korkunç bir olayla baş etmeye çalışmasını anlatıyor. Doğru ve yanlış, adalet dengesi, kadına şiddet ve kadın hakları konusunda düşündürecek bir dizi. Bahar, iyi niyetli, sessiz, isyan etmeyen bir kadınken; kocasının korkunç teklifiyle kendini yıllardır içinde biriktirdiği öfkesini ortaya çıkarırken buluyor. Bir kriz anında cinayet işliyor ve yeni bir hayata başlıyor.
Dizide Anadolu’dan metropole gelen bir kadını canlandırıyorsunuz. Karakteriniz için herhangi bir hazırlığınız oldu mu?
- Oyuncu koçu Merve Taşkan’la birlikte çalıştık. Çekimler öncesi Kars’a gidip biraz gözlem yaptık. Benzer hikâyeleri olan birkaç kadınla tanışıp sohbet ettik. Yıllardır hepimizin şahit olduğu yüzlerce benzer haber zaten hâlâ hafızamda. Bu noktada bir oyuncu olarak yapmanız gereken, o kayıtları arşivden çıkarmak. O yüzden hazırlık dediğiniz şey, bir sürelik bir şey değil; hayatınız boyunca zaten hazırlanıyor oluyorsunuz.
Projeyi kabul etmenizdeki en önemli etken nedir?
- İlk olarak Pana Film’le çalışmak en önemli etkendi. Çalışanlarına değer veren bir şirket. Çalışma saatleri diğer setlere oranla daha az ve insani şartlarda. Hikâyenin etkileyici olması ve Ertan Saban’ın da yer alması ikinci etken oldu. Fakat en önemlisi, kadına şiddeti eleştiren bir proje olmasıydı.
Son diziniz “Karakol’da da Ertan Saban”la çalışmıştınız. “Bir Kadın Tanıdım”da başrolleri paylaşıyorsunuz. Kendisiyle çalışmak nasıl?
- Kendisi çok iyi bir oyuncu. Yalnızca izlerken değil, karşınızda iyi pas veren bir oyuncu olduğu zaman sizin performansınız da daha iyi oluyor. Bazı oyuncular kıskançtır, kendisi çekilmezken size oyun vermezler. Ertan, ekstra çaba sarf ediyor. İyi bir çift olduğumuzu düşünüyorum.
ŞİMDİLİK TİYATRO YAPMAYACAĞIM
Haliç Üniversitesi’nde tiyatro okudunuz; fakat sizi pek sahnede göremedik. İleride tiyatro yapmayı düşünüyor musunuz?
- Okuldan sonra bir sezon boyunca “Dalga” oyununda rol aldım. Afife Jale Tiyatro Ödülleri’nde ‘Genç Yetenek’ dalında ödül almıştık. Tiyatro, izleyiciyle buluşmakta biraz zorlanıyor. Şartlardan hoşlanmıyorum, bu nedenle şimdilik yapmak da istemiyorum.
2011 yılında toplam 50 dizi yayına başladı. Yıl geçtikçe bu sayı artıyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Ne diyeceğimi bilmiyorum. Bana göre en önemli görev, kanallarda bu işlerle ilgilenenlere düşüyor; sonra da yapımcı geliyor. Doğru zamanlama ve reklam önemli faktörler. Genelde izleyenlerin beğenisi sadece hikâyeye bağlanıyor. “Bu tuttu, bunun benzeri de tutar” düşüncesi hâkim. Bu düşünceye katılmıyorum.
ROMANTİK KOMEDİDE OYNAMAK İSTİYORUM
Şu ana kadar canlandırdığınız karakterler arasında en derin şekilde bürünebildiğiniz karakter hangisi ve neden?
- “Bir Kadın Tanıdım’daki “Bahar” karakteri. Çünkü bir karakterin derinliği, yazan kişi tarafından belirlenmişse ve ona göre yazılmıyorsa; pek bürünebileceğimiz şey bulamıyoruz. Bu dizi öyle değil, oynayacak çok detaylı hikâye var.
Günümüz Türk sinemasına ve televizyondaki işlere baktığınızda, “Şu öğe ya da tür bizde eksik ve ben bu türde oynayabilirim; ortaya çok da güzel bir iş çıkar” dediğiniz bir tür var mı?
- Romantik komedi filmleri olsun ve bu filmlerde oynayayım istiyorum. Kadın-erkek ilişkisinin komik yanı her zaman izlenir. Neden yapılmıyor, anlamıyorum.