Ali Sunal ve Gökçe Bahadır yaza evleniyor

Gökçe Bahadır maddi sıkıntılarla geçen çocukluk yıllarını ve Ali Sunal'la sürdürdüğü mutlu birlikteliği anlattı.

Yaprak Dökümü 4,5 yıl devam etti. Son bölüm yayınlandıktan sonra, ertesi gün hayatınızda neler değişti?

- İlk iş olarak kuaföre gittim, saçımın rengini değiştirdim. Leyla'yı geride bıraktım.

* "Yaprak Dökümü" size neler kattı? Neler öğretti?

- "Yaprak Dökümü" beni büyüttü. Çok fazla insan ve çevre kattı hayatıma. ılk bölümlerdeki oyunculuğumla, şimdiki arasında çok fark var. Oyunculuğum inanılmaz gelişti.

* Tolga Karel'in zaman zaman sete alkollü geldiği iddia edildi. Siz böyle bir şeye tanıklık ettiniz mi?

- Yok, hiç tanık olmadım. Ben Tolga ile hiç problem yaşamadım. Çok iyi bir insan olduğunu düşünüyorum.

* Profesyonel bir oyuncusunuz ama özel hayatınızda da bir ilişkiniz var. Tolga Karel'le yakınlaştığınız sahneleri çekerken zorlandınız mı?


- Zorlanmadım. Zaten en yakınlaştığımız sahnelerin olduğu dönem, hayatımda kimse yoktu. Kocamı oynuyordu ama sonra da çok yakınlaşmadık. Ali (Sunal) de diziye girdikten sonra, Tolga'yla çok sahnesi oldu ve onu çok sevdi. Bir problem yaşanmadı.

ALİ'NİN KAHVESİNE TUZ KOYAMADIM

* Leyla, dizide nikâhsız çocuk doğuruyordu. Gökçe Bahadır, evlenmeden çocuk olayına nasıl bakıyor?


- Pek sıcak bakmıyorum. Yapamam öyle bir şey. Kimseyi eleştirmiyorum tabii. Herkesin hayatı kendine.

* Peki Ali Sunal size nasıl evlenme teklif etti?


- Çok özel bir andı. Sadece çok büyük bir sürpriz olduğunu söyleyebilirim. Beklemediğim bir anda geldi teklif. Doğum günümde yaptığı yazıldı ama yalan haber.

* Hemen "Evet" dediniz mi?


- Önce "Biraz düşünmem lazım" dedim, sonra "Evet" dedim. Zaten ilişkimizin gidişi açısından belli bir şeydi.

YAZA EVLENİYORUZ

* Türk örflerine göre bir kız isteme oldu sanırım.

- Kahveye tuz koyma olayında geleneklere uyamadım. Ali'nin ailesiyle beraber, Halil Abi (Ergün), Güven Abla da (Hokna) bize geldi.

* Nikâh ne zaman?


- Bu yaz düşünüyoruz. Ama nasıl bir şey yapacağımızı bilmiyoruz. şimdi evi ne yapacağımızı konuşmaya başladık.

* İki şöhretlinin beraberliğinin hep zor olduğu söylenir. Siz bunu nasıl yaşıyorsunuz?


- Bunun zorluğunu yaşamadım. Sadece bir yere gidince rahat edemiyoruz.

* Peki hiç şöhretten bunaldığınız dönemler oluyor mu?

- Hayatımı şöhret gibi yaşamıyorum. Fotoğraf çekilip, mikrofon uzatıldığında ünlü olduğum aklıma geliyor. Çekingen yapılı ve kendi içimde yaşayan bir insanım. Orada çok zorlandım. Bizim camiada çekingen insan kolay ilerleyemiyor, yırtık olmak gerektiğini fark ettim!

* Bu çekingenliğinizi yıkmanızda Ali Sunal'ın yardımları oldu mu?


- Çok oldu. Ben setle ev arasında yaşayan biriyim. Ali'nin hayatı çok farklı. O her davete katılıyor, herkesle diyalog halinde. Benim de ona ayak uydurmam lazım. Onun sayesinde bu hayatı öğrendim.

ALİ'YE KENDİMİ KAPATTIM

Ali Sunal, "Yaprak Dökümü" dizisinin kadrosuna dahil olunca az da olsa karşılıklı sahneleriniz oldu. O çekimler nasıl geçti?

- Bizim için inanılmaz bir anı oldu. Oyunculuk konusunda ben çok disiplinliyim. Ali'ye tamamen kendimi kapattım, yabancı biri gibiymiş gibi düşündüm. Ali olduğunu düşünseydim işim çok zorlaşabilirdi. Ona bağırdığım bir sahne vardı, dilim sürçtü, toparlayamadım bir türlü. Ali de gülmeye başladı. Ama o daha rahattı. Bir de o cool bir şekilde sadece dinliyordu, konuşan hep bendim.

SEZEN AKSU NİKAH ŞAHİDİM OLSUN

* Bu arada sesinizin çok güzel olduğunu biliyorum. Sizi ilk kim keşfetti?


- Lisede orkestranın solistiydim.

* O zamanlar bir idolünüz var mıydı?


- Sezen Aksu hayranıydım, hâlâ da öyleyim.

* Sezen Aksu ile tanıştınız mı?


- Yok tanışmadık.

* Son soru, Sezen Aksu'nun nikah şahidiniz olmasını ister misiniz?

- Neden olmasın! Tanıştırır mısın? (Kahkahalar)

KIYAFET ALIŞVERİŞİNE PAZARA GİDERDİM

* İlk kazandığınız parayla ne yapmıştınız hatırlıyor musunuz?


- Ne kazanırsam, kendimden önce aileme bir şey almayı çok severim. Orta halli bir aileyiz. Maddi sıkıntılar çektiğimiz dönemler oldu. Ama ailem bunu bana hiç yansıtmadı.

* Almak isteyip de alama-dığınız bir şeyler oldu mu?


- Okulda botların moda olduğu bir dönemdi. Gidip babama söylerdim, bir şekilde alırdı. Ama hiç pahalı bir yerden giyinmedim. Alışverişe gittiğim yerler çarşı ve pazardı.