Çocukken büyükelçi olmak istiyordum
Kavak Yelleri dizisindeki oyunculuğuyla büyük beğeni kazanan Pelin Karahan, dekorasyona duyduğu merakı, geyşaları konu aldığı resim çalışmalarını ve müzik zevkini anlattı...
• Oyunculuk eskiden beri istediğiniz bir iş miydi?
Aslında oyunculuk benim için büyük bir şans oldu! Çocukken büyükelçi olmak istiyordum. Daha sonra veteriner olmak istedim. Hayatı biraz daha anlamaya başladığım zaman da kendime hiç hedef koymadım. Elime oyunculuk gibi bir fırsat geçti ve bunu değerlendirdim.
• Oyunculuğunuzu nereye taşımak istersiniz?
Bir sinema filminde oynamayı çok istiyorum. Bu sektöre girdiğinizde sinema en büyük hayaliniz olmaya başlıyor. Bugüne kadar bir türlü fırsatım olmadı, teklifler geldi ama denk getiremedim.
• Oynadığınız dizi, hayata dair neler öğretti size?
Hayatta her şeyin olabileceğini ve ilişkilerin birçok noktadan geçtiğini öğretti. Ve en önemlisi çalışmanın, para kazanmanın çok zor olduğunu gördüm.
• İlk oyunculuk deneyiminiz ve başroldesiniz. Bu sorumluluk gerektiren bir durum olsa gerek...
Evet, çevremden çok iyi tepkiler aldım. Kötü anlamda eleştiren az insan oldu. Oyunculuk adına o kadar donanımsızım ki başlarken nasıl böyle büyük bir sorumluluk verilebiliyor anlayamadım ama yapımcım bana güveniyorsa, şirket bunu göze alıyorsa benim de yapmam lazım dedim. Esas büyük sorumluluk onlarındı aslında, bana çok güvendiler. Çok çalışarak güvenlerini yıkmadım diye düşünüyorum.
• Beğendiğiniz yönetmenler kimler ?
Ferzan Özpetek, Çağan Irmak ilk aklıma gelenler. Çok güzel işler çıkaran yönetmenler var. Hepsiyle çalışmak isterim.
• Oyuncu olarak örnek aldığınız isimler var mı?
Özgü Namal’ı beğeniyorum, Haluk Bilginer ve Şener Şen zaten yılların oyuncuları... Kate Blanchett’i zarif, asil ve başarılı buluyorum.
• Oyunculuğa dair ilerde eğitim almayı düşünüyor musunuz?
Zamanım müsait olduğunda ancak eğitim alabilirim. Set öyle bir eğitim yeri ki inanamazsınız... İlk başladığım bölümün üstüne yüz bölüm çekilmiş ve çok şey fark etmiş. Geriye baktığımda kendimdeki gelişimi görüyorum. Sette benim dışımda neredeyse herkes tiyatro mezunu, eğitimli ve çok tecrübeli insanlar, onlardan da çok şey öğrendiğimi düşünüyorum.
• En beğendiğiniz aşk filmi hangisi?
Notebook. Çok kere seyrettim ve her seferinde ağlamışımdır. O kavuşamama durumu hep cazip gelmiştir. Büyük bir aşk var ama tam yaşanamadan araya ayrılık giriyor ve kavuşulamıyor ama aradan uzun yıllar geçmesine rağmen de unutulamıyor. Büyük bir aşk bu...
• Aşkı nasıl tanımlıyorsunuz?
Aşk hayatın en önemli parçalarından biri. İnsanı besleyen, neşe kaynağı olan... Yalnızlığı çok seven biri değilim. Yanımda hep biri olsun isterim. O yüzden aşk hayatımın önemli bir parçası!
• Nasıl bir sinema filminde yer almayı hayal ediyorsunuz?
Romantik komedi filmi ile başlayabileceğimi düşünüyorum. Altından kalkabileceğim rolün hangisi olduğundan emin değilim. Sonuçta bu oynadığım ilk ve tek karakter, sınırlarımı ne kadar zorlayabileceğimi düşünüyorum. Karakterine yapı olarak yatkın olduğum bir rolü seçmek isterim.
• Evinizin tarzı nasıl?
Ben İstanbul’da ailemle birlikte oturuyorum. Sonbaharda kendime bir stüdyo daire almayı düşünüyorum. Çok büyük olmasın, çok da kalabalık olmasın istiyorum...
• Dekorasyona dair neler dikkatinizi çekiyor?
Dekorasyon dergilerini çok takip ediyorum. Mobilya ve aksesuvarlara karşı çocukluktan gelen bir merakım var. Farklı tarzları bir arada kullanmak hoşuma gidiyor. Ahşap bir masayla vintage çiçekli bir koltuğu kombine edebilirim. Mobilya dışında mutfak da çok önemli. Ada tarzı geniş tezgâhlı mutfakları seviyorum. Ayrıca yemek yapmak da benim için ayrı bir keyif... İtalya ve Sicilya mutfağıyla ilgili dersler aldım..
• Hangi tasarımcıların işlerini seviyorsunuz?
Kenzo’nun koltuklarını beğeniyorum. Andy Warhol’un kol saatlerini ve aksesuvarlarını da çok seviyorum.
• Sevdiğiniz renkler hangileri?
Pastel tonlarını beğeniyorum. Sade renklerle dekore edilmiş bir evde canlı renkli pembe bir koltuk çok şık durabiliir.
• Dizi dışında nelerle ilgileniyorsunuz İzmir’de?
Yağlıboya resim yapmaya başladım. Bir atölyemiz var, orada çalışıyorum. Konu olarak da geyşaları şeçtim. O kadınların her koşulda hayatla güçlü bir mücadeleleri var ve bu ilgimi çekiyor.
• Ne tarz müzikler dinlemekten mutlu oluyorsunuz?
Dolapdere Big Gang’ı dinlemekten çok keyif alıyorum!
Aslında oyunculuk benim için büyük bir şans oldu! Çocukken büyükelçi olmak istiyordum. Daha sonra veteriner olmak istedim. Hayatı biraz daha anlamaya başladığım zaman da kendime hiç hedef koymadım. Elime oyunculuk gibi bir fırsat geçti ve bunu değerlendirdim.
• Oyunculuğunuzu nereye taşımak istersiniz?
Bir sinema filminde oynamayı çok istiyorum. Bu sektöre girdiğinizde sinema en büyük hayaliniz olmaya başlıyor. Bugüne kadar bir türlü fırsatım olmadı, teklifler geldi ama denk getiremedim.
• Oynadığınız dizi, hayata dair neler öğretti size?
Hayatta her şeyin olabileceğini ve ilişkilerin birçok noktadan geçtiğini öğretti. Ve en önemlisi çalışmanın, para kazanmanın çok zor olduğunu gördüm.
• İlk oyunculuk deneyiminiz ve başroldesiniz. Bu sorumluluk gerektiren bir durum olsa gerek...
Evet, çevremden çok iyi tepkiler aldım. Kötü anlamda eleştiren az insan oldu. Oyunculuk adına o kadar donanımsızım ki başlarken nasıl böyle büyük bir sorumluluk verilebiliyor anlayamadım ama yapımcım bana güveniyorsa, şirket bunu göze alıyorsa benim de yapmam lazım dedim. Esas büyük sorumluluk onlarındı aslında, bana çok güvendiler. Çok çalışarak güvenlerini yıkmadım diye düşünüyorum.
• Beğendiğiniz yönetmenler kimler ?
Ferzan Özpetek, Çağan Irmak ilk aklıma gelenler. Çok güzel işler çıkaran yönetmenler var. Hepsiyle çalışmak isterim.
• Oyuncu olarak örnek aldığınız isimler var mı?
Özgü Namal’ı beğeniyorum, Haluk Bilginer ve Şener Şen zaten yılların oyuncuları... Kate Blanchett’i zarif, asil ve başarılı buluyorum.
• Oyunculuğa dair ilerde eğitim almayı düşünüyor musunuz?
Zamanım müsait olduğunda ancak eğitim alabilirim. Set öyle bir eğitim yeri ki inanamazsınız... İlk başladığım bölümün üstüne yüz bölüm çekilmiş ve çok şey fark etmiş. Geriye baktığımda kendimdeki gelişimi görüyorum. Sette benim dışımda neredeyse herkes tiyatro mezunu, eğitimli ve çok tecrübeli insanlar, onlardan da çok şey öğrendiğimi düşünüyorum.
• En beğendiğiniz aşk filmi hangisi?
Notebook. Çok kere seyrettim ve her seferinde ağlamışımdır. O kavuşamama durumu hep cazip gelmiştir. Büyük bir aşk var ama tam yaşanamadan araya ayrılık giriyor ve kavuşulamıyor ama aradan uzun yıllar geçmesine rağmen de unutulamıyor. Büyük bir aşk bu...
• Aşkı nasıl tanımlıyorsunuz?
Aşk hayatın en önemli parçalarından biri. İnsanı besleyen, neşe kaynağı olan... Yalnızlığı çok seven biri değilim. Yanımda hep biri olsun isterim. O yüzden aşk hayatımın önemli bir parçası!
• Nasıl bir sinema filminde yer almayı hayal ediyorsunuz?
Romantik komedi filmi ile başlayabileceğimi düşünüyorum. Altından kalkabileceğim rolün hangisi olduğundan emin değilim. Sonuçta bu oynadığım ilk ve tek karakter, sınırlarımı ne kadar zorlayabileceğimi düşünüyorum. Karakterine yapı olarak yatkın olduğum bir rolü seçmek isterim.
• Evinizin tarzı nasıl?
Ben İstanbul’da ailemle birlikte oturuyorum. Sonbaharda kendime bir stüdyo daire almayı düşünüyorum. Çok büyük olmasın, çok da kalabalık olmasın istiyorum...
• Dekorasyona dair neler dikkatinizi çekiyor?
Dekorasyon dergilerini çok takip ediyorum. Mobilya ve aksesuvarlara karşı çocukluktan gelen bir merakım var. Farklı tarzları bir arada kullanmak hoşuma gidiyor. Ahşap bir masayla vintage çiçekli bir koltuğu kombine edebilirim. Mobilya dışında mutfak da çok önemli. Ada tarzı geniş tezgâhlı mutfakları seviyorum. Ayrıca yemek yapmak da benim için ayrı bir keyif... İtalya ve Sicilya mutfağıyla ilgili dersler aldım..
• Hangi tasarımcıların işlerini seviyorsunuz?
Kenzo’nun koltuklarını beğeniyorum. Andy Warhol’un kol saatlerini ve aksesuvarlarını da çok seviyorum.
• Sevdiğiniz renkler hangileri?
Pastel tonlarını beğeniyorum. Sade renklerle dekore edilmiş bir evde canlı renkli pembe bir koltuk çok şık durabiliir.
• Dizi dışında nelerle ilgileniyorsunuz İzmir’de?
Yağlıboya resim yapmaya başladım. Bir atölyemiz var, orada çalışıyorum. Konu olarak da geyşaları şeçtim. O kadınların her koşulda hayatla güçlü bir mücadeleleri var ve bu ilgimi çekiyor.
• Ne tarz müzikler dinlemekten mutlu oluyorsunuz?
Dolapdere Big Gang’ı dinlemekten çok keyif alıyorum!