Tanem'in Afrika macerası
“Acun Firarda” programının yardımcı sunucusu olarak adını duyurdu, Beyazıt Öztürk'ün kalbini çalan medyanın yeni gözdelerinden olan Tanem Sivar, birkaç hafta önce de InStyle dergisi için çok özel bir projeye imza attı, en büyük hayalini gerçekleştirip Cape Town'da safariye çıktı.
Cape town’a iki saat uzaklıktaki Aquila Safari’ye gitmek için yola çıkarken, “Biliyor musunuz Yağmur ile (Fotoğrafçı Yağmur Kızılok’tan söz ediyor. Aynı zamanda kuzeni) küçüklükten beri “fotoğraf çekmece, poz vermece” oynardık biz. Ama herhalde fotoğraflarını çekmediği bir ben kaldım” diyor “Yetenek Sizsiniz” yarışmasının sunucusu Tanem Sivar... O gün hem, çok sevdiği hayvanlarla ilginç bir tecrübe yaşayacağı, hem de bu tecrübeyi kuzeni ölümsüzleştireceği için pek mutlu.
Sabah erkendan kalkmış... Duş sonrası saçlarını gelişigüzel toplayıvermiş... Minicik şortunu, botlarını giyip üzerine bir polar geçirip safari için hazırlanmış. Bu haliyle minik bir kız çocuğunu andırsa da birkaç saat sonra deneyeceği kıyafetlerle bambaşka birine dönüşecek...
TELEVİZYONA ADIMIMI ACUN’LA ATTIM BEN
Sivar’ı ekranlardan tanıyoruz. Televizyon macerası sanıldığından çok daha öncelere gidiyor, çünkü daha çok işin mutfağında yer almış. “Televizyona ilk adımımı ‘Acun Firarda’ isimli programla attım ben. Ardından pek çok programın yapım ve prodüksiyon bölümlerinde yer aldım. Ekran önünde de çalışarak tecrübe kazanmaya uğraştım. İçinde yer aldığım her proje bana kariyerimle ilgili önemli deneyimler kattı” diye anlatıyor hikayesini.
Gelecek ile ilgili planları da televizyon üzerine elbette. “Neler yapabileceğimi zaman ve karşıma çıkacak fırsatlar gösterecek. Ama neler yapmayacağımı çok iyi biliyorum” diyor gülümseyerek.
ÇOK İDDİALI GİYİNMEK GERÇEĞİ GÖLGELİYOR
Moda ile arası vitrinlerde neler olduğunu bilecek kadar iyi ancak... “İlgilenmeseniz bile, vitrinlere bakınca nelerin moda olduğunu rahatlıkla fark ediyorsunuz zaten” diyor ve ardından kendisi için rahatlığın hep daha ön planda olduğunu vurguluyor:
“Hiçbir zaman çok iddialı bir giyim tarzım olmadı. Bence sadelik en büyük şıklık. Çok iddialı giyinmek demek, kıyafetlerin gerçek görüntünün önüne geçmesi anlamına geliyor...”
Galata’daki La Marqueita en çok uğradığı adreslerden. Bu tercihin sebebini de şu sözlerle açıklıyor: “Vakit açısından daha pratik olmasına rağmen alışveriş merkezleri yerine, kişiliği ve farklılığı olan butiklerden alışveriş yapmayı tercih ediyorum. La Marqueita her zaman çok zevkli kıyafetleri ve takıları bir arada bulabileceğiniz bir butik.”
MACERACIYIM AMA SURVIVOR’A KATILMAM
Kendini, “maceracı” olarak tanımlıyor tanımlamasına ama hemen ardından bir not düşüyor: “Ama Survivor ya da Fear Factor yarışmacısı olamayacağımı biliyorum. Dünyayı dolaşmayı, yeni yerler görmeyi, keşfetmeyi seviyorum. Bırakın dünyayı kendi ülkenizde bile bilmediğiniz sokakları, köyleri dolaşmak, yeni insanlar tanımak çok keyifli ve değerli...”
Çekim için geldiğimiz Cape Town’u da çok sevdiğini belirtiyor Sivar... “Şehrin konumu, iklimi, doğası, insanı, sunduğu güzellikler gerçekten harika. Sanırım yaz mevsiminde yeniden gelmek isteyeceğim” dedikten sonra Masa Dağı’na doğru bakıp, “Bakar mısınız şu manzaraya?” diye mırıldanıyor.
ÇİTAYI SEVDİ FİLE YEMEK YEDİRDİ
Tanem Sivar’ın safaride karşılaştığı hayvanlarla arası harikaydı... Bir çitanın yanına yaklaşıp başını okşadı, kocaman bir file yemek yedirdi, hiç korkmadan devekuşlarının yanında poz verdi. Tüm gün boyunca safari parkının engebeli yollarında dolaştığı eski jeep’in sarsıntısı bile yüzündeki gülümsemeyi solduramadı. Günün sonunda ise durumu şöyle özetledi: “Bu tecrübeyi hayatım boyunca unutmayacağım.”
Hürriyet
Sabah erkendan kalkmış... Duş sonrası saçlarını gelişigüzel toplayıvermiş... Minicik şortunu, botlarını giyip üzerine bir polar geçirip safari için hazırlanmış. Bu haliyle minik bir kız çocuğunu andırsa da birkaç saat sonra deneyeceği kıyafetlerle bambaşka birine dönüşecek...
TELEVİZYONA ADIMIMI ACUN’LA ATTIM BEN
Sivar’ı ekranlardan tanıyoruz. Televizyon macerası sanıldığından çok daha öncelere gidiyor, çünkü daha çok işin mutfağında yer almış. “Televizyona ilk adımımı ‘Acun Firarda’ isimli programla attım ben. Ardından pek çok programın yapım ve prodüksiyon bölümlerinde yer aldım. Ekran önünde de çalışarak tecrübe kazanmaya uğraştım. İçinde yer aldığım her proje bana kariyerimle ilgili önemli deneyimler kattı” diye anlatıyor hikayesini.
Gelecek ile ilgili planları da televizyon üzerine elbette. “Neler yapabileceğimi zaman ve karşıma çıkacak fırsatlar gösterecek. Ama neler yapmayacağımı çok iyi biliyorum” diyor gülümseyerek.
ÇOK İDDİALI GİYİNMEK GERÇEĞİ GÖLGELİYOR
Moda ile arası vitrinlerde neler olduğunu bilecek kadar iyi ancak... “İlgilenmeseniz bile, vitrinlere bakınca nelerin moda olduğunu rahatlıkla fark ediyorsunuz zaten” diyor ve ardından kendisi için rahatlığın hep daha ön planda olduğunu vurguluyor:
“Hiçbir zaman çok iddialı bir giyim tarzım olmadı. Bence sadelik en büyük şıklık. Çok iddialı giyinmek demek, kıyafetlerin gerçek görüntünün önüne geçmesi anlamına geliyor...”
Galata’daki La Marqueita en çok uğradığı adreslerden. Bu tercihin sebebini de şu sözlerle açıklıyor: “Vakit açısından daha pratik olmasına rağmen alışveriş merkezleri yerine, kişiliği ve farklılığı olan butiklerden alışveriş yapmayı tercih ediyorum. La Marqueita her zaman çok zevkli kıyafetleri ve takıları bir arada bulabileceğiniz bir butik.”
MACERACIYIM AMA SURVIVOR’A KATILMAM
Kendini, “maceracı” olarak tanımlıyor tanımlamasına ama hemen ardından bir not düşüyor: “Ama Survivor ya da Fear Factor yarışmacısı olamayacağımı biliyorum. Dünyayı dolaşmayı, yeni yerler görmeyi, keşfetmeyi seviyorum. Bırakın dünyayı kendi ülkenizde bile bilmediğiniz sokakları, köyleri dolaşmak, yeni insanlar tanımak çok keyifli ve değerli...”
Çekim için geldiğimiz Cape Town’u da çok sevdiğini belirtiyor Sivar... “Şehrin konumu, iklimi, doğası, insanı, sunduğu güzellikler gerçekten harika. Sanırım yaz mevsiminde yeniden gelmek isteyeceğim” dedikten sonra Masa Dağı’na doğru bakıp, “Bakar mısınız şu manzaraya?” diye mırıldanıyor.
ÇİTAYI SEVDİ FİLE YEMEK YEDİRDİ
Tanem Sivar’ın safaride karşılaştığı hayvanlarla arası harikaydı... Bir çitanın yanına yaklaşıp başını okşadı, kocaman bir file yemek yedirdi, hiç korkmadan devekuşlarının yanında poz verdi. Tüm gün boyunca safari parkının engebeli yollarında dolaştığı eski jeep’in sarsıntısı bile yüzündeki gülümsemeyi solduramadı. Günün sonunda ise durumu şöyle özetledi: “Bu tecrübeyi hayatım boyunca unutmayacağım.”
Hürriyet