Sanem Çelik: 'Kendimi paranoyak ve güvensiz hissediyorum!'

Sanem Çelik, sessizliğini Amerika'dan bozdu ve itiraflarını ard arda sıraladı..

Sanem Çelik, televizyon izleyicisiyle iletişiminin zirvede olduğu bir dönemde, yönetmen Kudret Sabancı'yla yaşadığı aşkla magazin gündeminin de zirvesine oturmuştu. Olayların durulmasıyla birlikte Sanem de sırra kadem bastı. Şanı, şöhreti, parayı, kurduğu düzeni ardında bırakıp okyanus ötesine uçan Çelik, yaşadığı olayların etkisiyle kendini bozulmuş, kırılmış, kızgın, paranoyak, korku dolu ve güvensiz hissettiğini söylüyor. Kendini bulmak için uzaklara giden Çelik, hakkında tüm merak edilenleri Vogue Türkiye'nin ağustos sayısında anlattı.

"ZITLIKLAR DÜĞÜMLERİ AÇAR"

“Herkesin, her zaman hayatı ve kendini sorgulaması gayet iyi bir şey. Sorguladıkça da farklılaşırız, gelişiriz çünkü. Hepimizin kendini diğerlerinden farklı hissettiği anlar vardır. Hepimiz bir fark yaratmasaydık böyle rengârenk olmazdık. Amerika'ya geldiğim ilk yıl sistemin benden istediği kadar bozulmuş, kırılmış, kızgın, paranoyak, korku dolu ve güvensizdim. Gitmek, dünyayı gezmek, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşamak ve yeni yerlerde kendimi yeniden keşfetmek isteği hep içimde vardı. Kendimi sınırlara sıkıştırılmış hissediyordum. Bunu kırmanın en iyi yolu bulunduğumyerin öbür ucuna gitmekti. Zıtlıklar düğümleri açar diye düşünürüm ki, öyle de oldu. Buraya gelmek bana üstüme
yapışmış yaftaları, istemeden, bilmeden korunma duygusuyla büründüğüm, hiç de yakışmayan mimiklerimden sıyrılmamı, sisler arkasında kalmış kendi dünyamı sarıp sarmalamamı, bir piyon, bir oyuncak, bir isimdeğil de, insan olduğumu, Sanem olduğumu, bir özüm, bir benliğim olduğunu hatırlamamı sağladı.”

"EN DOĞRU YERDEYİM"
“California'da olduğumun ikinci yılımda, bugünü yaşayan, mesafeli ve saygının ön planda olduğu bir yerde yaşamanın tadını çıkarmaya başladım. Türkiye'den ilk geldiğinde önce 'Ne çok kural var. Olmaz bu böyle.' diyorsun. Sonra anlıyorsun, bu kocaman topraklarda iç barışı sağlayan bu adamların bildiği, bizim bilmediğimiz bir şey var. Şimdi burada, bu kurallar içindeki mesafe, bana şahane geliyor. Özgürlük bu dedirtiyor bana daha fazlasını görmediğim için. Sanırım burası çağdan uzaklaşmadan, dünyada olabileceğim en doğru yer.”

"EVİM BENİM BEDENİM"
“Meditasyonla beraber denizde kumlar havalandı. Hafif dalgalıyım şu aralar, biraz bulanığım. Artık inanıyorum ki, benim asıl görevimbu. Kendimi bulmak, kendime dönmek. Çünkü ben kendime baktıkça, tanıdıkça herkesi tek tek daha iyi anlıyorum. Kendini arayan, tanımak isteyen herkese sonsuz tavsiyemdir meditasyon ve yoga. En doğru anahtar bu, benim için içindeki kilidi açan. Bu ikisi bir arada altın değerinde gerçekten. Sonuç olarak, bu yolculuk bitmez; her nereye gidersem gideyim evim benim bedenim.”

"Hatalarımı reddetmem"
“Geçmiş geçmişte kaldı der İngilizler, katılırım. Yeniden yaşama şansımızın da olmadığını biliriz. Pişmanlık değil ama kabul edemediğim şeyler var. Ben hatalarımı reddetmem, derhal dersimi alırım, ikincisini de yapmam. Bir hedefim olmasa bana iyi gelen doğru yolları bulamazdım sanırım. Aşkın küçük artçılar gibi gelmesi an, gitmesi an meselesidir. Asıl sevgiye dönüştüğü zaman devamlılığı olur ve bir mana başlar orada işte. Bu yüzden aşk değil de sevgi peşindeyim ben, daha kalıcı.” “Kolay olmadığımı bilirim kurcalandığımda. Çok da kolayımdır iplerim bırakıldığında. İplerimi bırakmaya cesaret eden olmadı. Seçtim mi dururum orda, gitmem son ana kadar bir yere... Bilirler ordayken ordayım, başka yerde değil.”

"Bol bol sinema filmi yapmak istiyorum"
“Oyunculuğun hayat tecrübesiyle gelişen bir yapısı var. Ben büyüdükçe oyunculuğum da büyüyor benimle biliyorum, bedenime uyum sağlıyor. Yogisiyim oyunculuğun, o kendi yolunda gidiyor. Bundan sonra bol bol sinema filmi yapmak istiyorum.”

Gecce