Ozan Doğulu: 'Kenan Doğulu benim ürünümdür'
Müzik adına birçok ilke imza attığını söyleyen Ozan Doğulu, "Kenan Doğulu ve Sıla benim ürünlerimdir" diyor
Kendiyle barışık, mutlu bir adam Ozan Doğulu. Kendini anlatmayı seviyor, başarılarını çekinmeden alt alta sıralayabiliyor, üstelik tüm sıcakkanlılığını ve samimiyetini koruyarak. Şimdiye dek 2 binin üzerinde şarkıya ve 130’dan fazla albüme imzasını atan Doğulu’nun son 10 yıldır en büyük tutkusu DJ’lik. Bu tutkunun ilk ürünü de ‘130bpm’. Ekim ayında kulüp müziklerinden oluşan bir albüm daha hazırlayacağını söyleyen Doğulu, bir yandan dünyanın en ünlü DJ’lerinden Tiesto’ya kafa tutmayı da ihmal etmiyor, “Kim bilir belki bir gün Tiesto’yla kapışırız” diyen ünlü müzisyenle yeni albümü ve daha pek çok şey hakkında konuştuk.
*** Albüm Mozart ve Sezen Aksu düetiyle başlıyor...
“İlham” demek istemiyorum ama adını koyamadığım şeylere “İlham” diyorum. Kalktım Mozart’ın 9. Senfonisi’yle ‘Kaybolan Yıllar’ın tonları aynı mı diye merak ettim. Hemen açtım, baktım, aynı çıktı.
*** Müzik kariyeriniz hakkında biraz konuşalım istiyorum. Sezen Aksu size “Müziğin prensi” dermiş. Mozart görseydi bir şey der miydi acaba?
(Kahkaha atıyor) Mozart “Veliahdım Ozan’dır” derdi... Ya benim müzik kariyerim çok acayip. Profesyonel müzik hayatıma başlamam 7-8 yaşlarıma tekabül ediyor. O yaşlarda babamla (Yurdaer Doğulu) birlikte çalıyordum. Babam da bana harçlık veriyordu. O yaşlardan itibaren para kazanıyordum yani...
*** Küçükken müzik dersleri verecek kadar iyi bir müzisyenden bahsediyoruz yani...
12 yaşında çok iyi müzisyendim. Klasik müzik eğitimi aldığım için piyanoda parmaklarım uçuşuyordu. Babam bir gün geldi; “İki yetenekli müzisyen var, onları sen çalıştırır mısın?” dedi. Sonra özellikle veliler beni istemeye başladı; çocukların dilinden iyi anlıyormuşum. Hatta ilk öğrencilerimden biri de müzisyen Erdem Kınay’dır.
***Madem bu kadar şatafatlı bir müzik geçmişiniz var, neden daha önce kendinize ait orijinal çalışmalara imza atmadınız?
Bu gayet orijinal.
*** Evet, öyle ama daha erken de olabilirdi...
Olabilirdi, ama kısmet diyelim. Hem ben hiç kendim için bir albüm düşünmedim, arka tarafta işlerimi yapıyor olmak benim için yeterince güzeldi zaten, hâlâ öyle. Ama yenilik dersen ilk remix çalışmasını Kenan Doğulu’nun ‘Aşk Oyunu’ şarkısına yine ben yaptım. Hatırlıyor musun daha önce yapılmış bir remix?
*** Şimdiye kadar toplam kaç tane albüm yapmışsınız, bilginiz var mı?
Aa süper tesadüf oldu, geçen gün Mesam’dan kayıtları almıştık. Şimdiye kadar 130 küsur albüm yapmışım. Hiçbiri benim albümüm değil ama bir yandan hepsi benim albümüm. Prodüktör, aranjör olmak genç şarkıcılar çıkarmak istedim. Çelik, Kerim Tekin, Suat Suna, Bengü, Sıla’nın ilk albümlerini ben yaptım. Kenan Doğulu ve Sıla benim ürünlerimdir.
‘EĞLENDİRMEK BAZEN SIKICIOLUYOR’
*** Müzikte birçok basamakta bulundunuz. DJ’lik en son yaptığınız şey oldu...
Ohoo ona gelene kadar önce piyanisttim. Sonra pop müziğe daldım, keyboard çalmaya başladım. Caz eğitimi aldım. Sonra “Aranjör olmalıyım” dedim, onun eğitimini de aldım. “Artık aranjörüm, peki prodüktör olsam nasıl olur?” dedim, onu da oldum. En son DJ’lik sevdam oldu. Ama bu yeni bir şey değil, 10 yıldır yapıyorum bu işi.
*** O halde ilk DJ’lik yaptığınız yer neresiydi?
Önce zevk olsun diye başladım. Gittiğim yerlerde müzik beni kesmiyordu. Yabancı neyse de Türkçe müzik bizim kulüpte eğlence tarzımıza göre yapılmadığı için hep bir tempo düşüklüğü oluyordu.
*** Profesyonel olarak ilk ne zaman DJ’lik yapmaya başladınız peki?
Ritz’in altındaki barda yapmaya başladım. Sonra konserler, partiler, kulüpler derken işlerin devamı gelmeye başladı.
*** İlk andan itibaren sevildiniz mi?
Önceleri kafama göre çaldığımdan herkesi memnun edemiyordum, hatta memnun olmayanlar çoktu. Dinleyici 100 kişiden fazla olunca eğlendirmeye odaklı çalmak zorundasınız. Kulüp sahibi sana para veriyor, “Eğlendireceksin” diyor. Önce sıkılmaya başladım, ama sonra kendime geldim. Yolunda gitmeye başladı işler.
*** Önceleri neler çalıyordunuz?
Progressive house çalıyordum, asla Türkçe çalmadım. Türkçe isteyenlere “Küfür mü ediyorsun” diyordum.
*** 2 bin tane Türkçe şarkı yapmış adam mı söylüyor bunu?
Ben Türkçe Pop müzik dinlemiyorum ki.
*** Anlamadım, Türkçe pop müzik dinlemediğiniz halde ‘130 bpm’ Türkçe pop şarkılarıyla dolu...
Ama sound’ları ve alt yapıları farklı. Yani bu şarkılarla rahatlıkla bir kulüpte dans edebilirsiniz.
*** Türkçe şarkılar İngilizce gibi olmuyor diyorsunuz...
Türkçe, İngilizce gibi yuvarlak bir dil değil, daha sert. Dilden kaynaklanan bir şey olduğunu düşünüyorum.
*** 130 bpm nasıl bir DJ olduğunuzu mu gösteriyor aslında?
Evet, aslında bir kartvizit gibi. Çünkü benim nasıl bir DJ olduğumu kimse bilmiyor. Bence bu albümdeki şarkılarla kulüpler, sahilde giden arabalar, ev partileri coşacak.
*** ‘Herkes Oynuyor’ bence albümün en iyi parçalarından biri. Diğerlerinden hemen ayrılıyor.
Bunu söylemene çok sevindim, çünkü o bir sonraki albümümün rengini belli ediyor. Aslında uzun zamandır kafamda tamamen enstrümantal bir albüm vardı. Çünkü kulüp müziğinde Türkçe söz olmadığında daha iyi performans alabiliyorsun.
‘RAHATIM, KİMSEYE AÇIKLAMA YAPMAM’
*** Geçen gün hakkınızda bir haber çıktı, arkadaşlarınıza çok içki ısmarladığınız için kulüp sizin yüzünüzden zarar etmiş?
(Kahkaha atıyor) Arkadaşlarım “Bize niye ısmarlamadın?” dedi. Hiç öyle şey olur mu? 5 bin liralık içki ısmarlamışım birilerine... Ne ısmarlamış olabilirim, çok saçma!
*** Son zamanlarda dedikodu sayfalarının popüler insanı oldunuz. Telefon dinleme operasyonunda bile adınız vardı. Bu tarz haberleri gördüğünüzde nasıl bir kriz yönetimi uyguluyorsunuz?
Aslında hiçbir şey yapmıyorum. En iyi kriz yönetimi bu olsa gerek. Kimseye bir açıklama yapmadığımda konu kapanıyor.
*** Yakın çevrenize ve eşinize de mi yapmıyorsunuz?
Yoo, rahatım ben. Yakınlarım çıkan her haberin dibini kurcalamaya kalkacaklarsa işimiz var doğrusu...
‘Bakarsın Tiesto ile kapışırız’
*** Dünyanın en iyi DJ’leri arasında gösterilen DJ Tiesto ile DJ Ozan Doğulu arasındaki farklar neler sizce?
Ben Türkçe müzik yapıyorum, o daha evrensel işler yapıyor. Benim işlerimin onunki kadar duyulacağını sanmam.
*** Neden duyulmasın?
Nihayetinde konu Türkçe. Bizde de ne isimler var Sezen’ler Tarkan’lar, Kenan’lar... Yaptığım sound’a güveniyorum, ekim gibi sözsüz bir albüm yapacağım. Bakarsın Tiesto’yla kapışırız (gülüyor).
Habertürk
*** Albüm Mozart ve Sezen Aksu düetiyle başlıyor...
“İlham” demek istemiyorum ama adını koyamadığım şeylere “İlham” diyorum. Kalktım Mozart’ın 9. Senfonisi’yle ‘Kaybolan Yıllar’ın tonları aynı mı diye merak ettim. Hemen açtım, baktım, aynı çıktı.
*** Müzik kariyeriniz hakkında biraz konuşalım istiyorum. Sezen Aksu size “Müziğin prensi” dermiş. Mozart görseydi bir şey der miydi acaba?
(Kahkaha atıyor) Mozart “Veliahdım Ozan’dır” derdi... Ya benim müzik kariyerim çok acayip. Profesyonel müzik hayatıma başlamam 7-8 yaşlarıma tekabül ediyor. O yaşlarda babamla (Yurdaer Doğulu) birlikte çalıyordum. Babam da bana harçlık veriyordu. O yaşlardan itibaren para kazanıyordum yani...
*** Küçükken müzik dersleri verecek kadar iyi bir müzisyenden bahsediyoruz yani...
12 yaşında çok iyi müzisyendim. Klasik müzik eğitimi aldığım için piyanoda parmaklarım uçuşuyordu. Babam bir gün geldi; “İki yetenekli müzisyen var, onları sen çalıştırır mısın?” dedi. Sonra özellikle veliler beni istemeye başladı; çocukların dilinden iyi anlıyormuşum. Hatta ilk öğrencilerimden biri de müzisyen Erdem Kınay’dır.
***Madem bu kadar şatafatlı bir müzik geçmişiniz var, neden daha önce kendinize ait orijinal çalışmalara imza atmadınız?
Bu gayet orijinal.
*** Evet, öyle ama daha erken de olabilirdi...
Olabilirdi, ama kısmet diyelim. Hem ben hiç kendim için bir albüm düşünmedim, arka tarafta işlerimi yapıyor olmak benim için yeterince güzeldi zaten, hâlâ öyle. Ama yenilik dersen ilk remix çalışmasını Kenan Doğulu’nun ‘Aşk Oyunu’ şarkısına yine ben yaptım. Hatırlıyor musun daha önce yapılmış bir remix?
*** Şimdiye kadar toplam kaç tane albüm yapmışsınız, bilginiz var mı?
Aa süper tesadüf oldu, geçen gün Mesam’dan kayıtları almıştık. Şimdiye kadar 130 küsur albüm yapmışım. Hiçbiri benim albümüm değil ama bir yandan hepsi benim albümüm. Prodüktör, aranjör olmak genç şarkıcılar çıkarmak istedim. Çelik, Kerim Tekin, Suat Suna, Bengü, Sıla’nın ilk albümlerini ben yaptım. Kenan Doğulu ve Sıla benim ürünlerimdir.
‘EĞLENDİRMEK BAZEN SIKICIOLUYOR’
*** Müzikte birçok basamakta bulundunuz. DJ’lik en son yaptığınız şey oldu...
Ohoo ona gelene kadar önce piyanisttim. Sonra pop müziğe daldım, keyboard çalmaya başladım. Caz eğitimi aldım. Sonra “Aranjör olmalıyım” dedim, onun eğitimini de aldım. “Artık aranjörüm, peki prodüktör olsam nasıl olur?” dedim, onu da oldum. En son DJ’lik sevdam oldu. Ama bu yeni bir şey değil, 10 yıldır yapıyorum bu işi.
*** O halde ilk DJ’lik yaptığınız yer neresiydi?
Önce zevk olsun diye başladım. Gittiğim yerlerde müzik beni kesmiyordu. Yabancı neyse de Türkçe müzik bizim kulüpte eğlence tarzımıza göre yapılmadığı için hep bir tempo düşüklüğü oluyordu.
*** Profesyonel olarak ilk ne zaman DJ’lik yapmaya başladınız peki?
Ritz’in altındaki barda yapmaya başladım. Sonra konserler, partiler, kulüpler derken işlerin devamı gelmeye başladı.
*** İlk andan itibaren sevildiniz mi?
Önceleri kafama göre çaldığımdan herkesi memnun edemiyordum, hatta memnun olmayanlar çoktu. Dinleyici 100 kişiden fazla olunca eğlendirmeye odaklı çalmak zorundasınız. Kulüp sahibi sana para veriyor, “Eğlendireceksin” diyor. Önce sıkılmaya başladım, ama sonra kendime geldim. Yolunda gitmeye başladı işler.
*** Önceleri neler çalıyordunuz?
Progressive house çalıyordum, asla Türkçe çalmadım. Türkçe isteyenlere “Küfür mü ediyorsun” diyordum.
*** 2 bin tane Türkçe şarkı yapmış adam mı söylüyor bunu?
Ben Türkçe Pop müzik dinlemiyorum ki.
*** Anlamadım, Türkçe pop müzik dinlemediğiniz halde ‘130 bpm’ Türkçe pop şarkılarıyla dolu...
Ama sound’ları ve alt yapıları farklı. Yani bu şarkılarla rahatlıkla bir kulüpte dans edebilirsiniz.
*** Türkçe şarkılar İngilizce gibi olmuyor diyorsunuz...
Türkçe, İngilizce gibi yuvarlak bir dil değil, daha sert. Dilden kaynaklanan bir şey olduğunu düşünüyorum.
*** 130 bpm nasıl bir DJ olduğunuzu mu gösteriyor aslında?
Evet, aslında bir kartvizit gibi. Çünkü benim nasıl bir DJ olduğumu kimse bilmiyor. Bence bu albümdeki şarkılarla kulüpler, sahilde giden arabalar, ev partileri coşacak.
*** ‘Herkes Oynuyor’ bence albümün en iyi parçalarından biri. Diğerlerinden hemen ayrılıyor.
Bunu söylemene çok sevindim, çünkü o bir sonraki albümümün rengini belli ediyor. Aslında uzun zamandır kafamda tamamen enstrümantal bir albüm vardı. Çünkü kulüp müziğinde Türkçe söz olmadığında daha iyi performans alabiliyorsun.
‘RAHATIM, KİMSEYE AÇIKLAMA YAPMAM’
*** Geçen gün hakkınızda bir haber çıktı, arkadaşlarınıza çok içki ısmarladığınız için kulüp sizin yüzünüzden zarar etmiş?
(Kahkaha atıyor) Arkadaşlarım “Bize niye ısmarlamadın?” dedi. Hiç öyle şey olur mu? 5 bin liralık içki ısmarlamışım birilerine... Ne ısmarlamış olabilirim, çok saçma!
*** Son zamanlarda dedikodu sayfalarının popüler insanı oldunuz. Telefon dinleme operasyonunda bile adınız vardı. Bu tarz haberleri gördüğünüzde nasıl bir kriz yönetimi uyguluyorsunuz?
Aslında hiçbir şey yapmıyorum. En iyi kriz yönetimi bu olsa gerek. Kimseye bir açıklama yapmadığımda konu kapanıyor.
*** Yakın çevrenize ve eşinize de mi yapmıyorsunuz?
Yoo, rahatım ben. Yakınlarım çıkan her haberin dibini kurcalamaya kalkacaklarsa işimiz var doğrusu...
‘Bakarsın Tiesto ile kapışırız’
*** Dünyanın en iyi DJ’leri arasında gösterilen DJ Tiesto ile DJ Ozan Doğulu arasındaki farklar neler sizce?
Ben Türkçe müzik yapıyorum, o daha evrensel işler yapıyor. Benim işlerimin onunki kadar duyulacağını sanmam.
*** Neden duyulmasın?
Nihayetinde konu Türkçe. Bizde de ne isimler var Sezen’ler Tarkan’lar, Kenan’lar... Yaptığım sound’a güveniyorum, ekim gibi sözsüz bir albüm yapacağım. Bakarsın Tiesto’yla kapışırız (gülüyor).
Habertürk