Mel Gibson'ın kariyeri bitti!
2006 yılında Los Angeles yakınlarında alkollü araç kullandığı için götürüldüğü karakolda anti-semitik sözleri nedeniyle Holywood kariyeri büyük darbe alan Mel Gibson'un bu krizden çıkamayacağı iddia ediliyor.
Eşini dövdüğü iddia edilen ve telefonda, ''böyle giyinirsen bir grup zenci sana tecavüz eder. Ve bu senin hatan olur.'' şeklindeki ses kaydı internete bomba gibi düşen Mel Gibson'un yeni bir ses kaydı daha ortaya çıktı.
Mel Gibson, eşi Oksana Grigorieva ile oldukça öfkeli konuşmasında, ''Kariyerim bitti'' itirafında bulunuyor.
2006 yılında Los Angeles yakınlarında alkollü araç kullandığı için götürüldüğü karakolda anti-semitik sözleri nedeniyle Holywood kariyeri büyük darbe alan Mel Gibson'un bu krizden çıkamayacağı iddia ediliyor.
Gibson aleyhine büyük bir kampanya başlatan medyadan birçok yorumcu da, Gibson'un Hollywood içindeki ana akım kariyerinin bittiğini iddia ediyor. Yorumcular Gibson'un artık film yapmak istiyorsa bunun yapımını tek başına üstlenmek zorunda kalacağı gibi, filmi göstereceği sinema salonu bulmakta da zorlanacağını dile getiriyor.
Beyaz Saray Genel Sekreteri Rahm Emanuel'in kardeşi Ari Emanuel'in geçen yıl sahibi haline geldiği menacerlik şirketi, önceki gün Mel Gibson ile ilişkisini koparırken, Los Angeles Şerifi de ünlü aktör hakkında aile içi şiddet soruşturması başlattı.
Hollywood'un PR gurusu Howard Bragman ise, ABC News'e yaptığı açıklamada, ''Gibson kariyeri için endişelenmeyi bıraksın, hapse gireceğinden endişe etmeye başlasın'' dedi.
''İsa'nın Çilesi'' dönüm noktası oldu
Mel Gibson'un 2004 yılında yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği ''İsa'nın Çilesi'' filmi kariyerindeki dönüm noktası oldu. Yahudi etkisi altındaki Hollywood, filmdeki Yahudi tiplemelerinin Hıristiyan dünyasında anti-semitizmi körükleyeceği gerekçesiyle tavır aldı. Medyanın ve Hollywood'un tepkisine rağmen film ve ABD'de ve dünya genelinde büyük bir gişe hasılatı sağladı.
Bu film sonrasında Mel Gibson Hollywood ve medyanın kara listesine girdi. İlk olarak 2006 yılında alkollü araç kullandığı gerekçesiyle tutuklanmasına kızıp, karakolda, 'Hollywood ve medyanın Yahudilerin kontrolünde olduğunu'' söyleyince anti-semitizm suçlamasıyla yüzyüze kaldı. Daha sonra bu ifadelerinden dolayı özür diledi.
2009 yılında, 3 yıldır ayrı yaşadığı 27 yıllık eşi, 7 çocuğunun annesi Robyn'den boşandı. Ve Rus asıllı sevgilisi Oksana Grigorieva ile geçtiğimiz yıl ekim ayında bir çocukları oldu. Çift, Nisan ayında ayrıldıklarını duyururken, Grigorieva'nın fiziksel saldırıya maruz kaldığı başvurusu üzerine, Mel Gibson'a Grigorieva'ya ve çocuğa hiçbir şekilde yaklaşmama cezası verildi.
Gibson ve Grigorieva arasında Haziran ayı sonunda yapılan telefon konuşmasının kaydı geçtiğimiz günlerde medyada yayınlandı. Gibson'un konuşmada Hispanikler ve Zenciler hakkındaki ''wetback'' ve 'nigger'' şeklindeki ırkçı argo adlandırmaları kullanması büyük tepki topladı.
Suskunluğunu koruyor
İki telefon kaydı ABD gündeminin üst sıralarını meşgul eden Mel Gibson ise sessizliğini koruyor. Gibson'a yakın kaynaklar telefon konuşmalarını Grigorieva'nın kaydederek medyaya verdiğini söylemesi halinde, konuşmalardaki ifadeleri kullandığını kabul etmiş olacağına dikkat çekiyor.
Gibson medyanın aleyhine başlattığı büyük kampanya karşısında sessizliğini korurken, kendisine iki yıldız isimden destek geldi.
Robert de Niro, ünlü aktörün bu badireyi de atlatacağına inandığını dile getirirken, zenci yıldız Whoopi Goldberg, her ne kadar konuşmalardaki ifadeleri çok yanlış bulsa da Mel Gibson'un ''ırkçı olduğu'' iddiasına katılmadığını söyledi. (Haber7)
Mel Gibson, eşi Oksana Grigorieva ile oldukça öfkeli konuşmasında, ''Kariyerim bitti'' itirafında bulunuyor.
2006 yılında Los Angeles yakınlarında alkollü araç kullandığı için götürüldüğü karakolda anti-semitik sözleri nedeniyle Holywood kariyeri büyük darbe alan Mel Gibson'un bu krizden çıkamayacağı iddia ediliyor.
Gibson aleyhine büyük bir kampanya başlatan medyadan birçok yorumcu da, Gibson'un Hollywood içindeki ana akım kariyerinin bittiğini iddia ediyor. Yorumcular Gibson'un artık film yapmak istiyorsa bunun yapımını tek başına üstlenmek zorunda kalacağı gibi, filmi göstereceği sinema salonu bulmakta da zorlanacağını dile getiriyor.
Beyaz Saray Genel Sekreteri Rahm Emanuel'in kardeşi Ari Emanuel'in geçen yıl sahibi haline geldiği menacerlik şirketi, önceki gün Mel Gibson ile ilişkisini koparırken, Los Angeles Şerifi de ünlü aktör hakkında aile içi şiddet soruşturması başlattı.
Hollywood'un PR gurusu Howard Bragman ise, ABC News'e yaptığı açıklamada, ''Gibson kariyeri için endişelenmeyi bıraksın, hapse gireceğinden endişe etmeye başlasın'' dedi.
''İsa'nın Çilesi'' dönüm noktası oldu
Mel Gibson'un 2004 yılında yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği ''İsa'nın Çilesi'' filmi kariyerindeki dönüm noktası oldu. Yahudi etkisi altındaki Hollywood, filmdeki Yahudi tiplemelerinin Hıristiyan dünyasında anti-semitizmi körükleyeceği gerekçesiyle tavır aldı. Medyanın ve Hollywood'un tepkisine rağmen film ve ABD'de ve dünya genelinde büyük bir gişe hasılatı sağladı.
Bu film sonrasında Mel Gibson Hollywood ve medyanın kara listesine girdi. İlk olarak 2006 yılında alkollü araç kullandığı gerekçesiyle tutuklanmasına kızıp, karakolda, 'Hollywood ve medyanın Yahudilerin kontrolünde olduğunu'' söyleyince anti-semitizm suçlamasıyla yüzyüze kaldı. Daha sonra bu ifadelerinden dolayı özür diledi.
2009 yılında, 3 yıldır ayrı yaşadığı 27 yıllık eşi, 7 çocuğunun annesi Robyn'den boşandı. Ve Rus asıllı sevgilisi Oksana Grigorieva ile geçtiğimiz yıl ekim ayında bir çocukları oldu. Çift, Nisan ayında ayrıldıklarını duyururken, Grigorieva'nın fiziksel saldırıya maruz kaldığı başvurusu üzerine, Mel Gibson'a Grigorieva'ya ve çocuğa hiçbir şekilde yaklaşmama cezası verildi.
Gibson ve Grigorieva arasında Haziran ayı sonunda yapılan telefon konuşmasının kaydı geçtiğimiz günlerde medyada yayınlandı. Gibson'un konuşmada Hispanikler ve Zenciler hakkındaki ''wetback'' ve 'nigger'' şeklindeki ırkçı argo adlandırmaları kullanması büyük tepki topladı.
Suskunluğunu koruyor
İki telefon kaydı ABD gündeminin üst sıralarını meşgul eden Mel Gibson ise sessizliğini koruyor. Gibson'a yakın kaynaklar telefon konuşmalarını Grigorieva'nın kaydederek medyaya verdiğini söylemesi halinde, konuşmalardaki ifadeleri kullandığını kabul etmiş olacağına dikkat çekiyor.
Gibson medyanın aleyhine başlattığı büyük kampanya karşısında sessizliğini korurken, kendisine iki yıldız isimden destek geldi.
Robert de Niro, ünlü aktörün bu badireyi de atlatacağına inandığını dile getirirken, zenci yıldız Whoopi Goldberg, her ne kadar konuşmalardaki ifadeleri çok yanlış bulsa da Mel Gibson'un ''ırkçı olduğu'' iddiasına katılmadığını söyledi. (Haber7)