Şafak Sezer: 'Şımarmak için televizyona döndüm'
'Hanımeli' ve 'Türk Malı' isimli iki yapımla ekrana dönen Şafak Sezer, neden dizi yaptığını şu sözlerle açıkladı: 'Topluluk içerisinde şımarma lüksümüz yok! Ben de televizyonda şımarıyorum!'
ŞIMARMAK İHTİYAÇTIR
'Hanımeli Sokağı' isimli diziden ve rolünüzden biraz bahseder misiniz?
'Hanımeli Sokağı', tam bir mahalle dizisi ve çok samimi... Ben, cezaevinden yeni çıkmış Yusuf'un, evsiz barksız arkadaşı 'Ramazan'ı canlandırıyorum. İşin güzel tarafı bu dizide, Erkan Petekkaya, Bekir Öztürk ve Serkan Şengül gibi özel hayatımda da çok iyi anlaştığım arkadaşlarımla oynuyorum.
Bir televizyon programında meşhur oldunuz. Fakat yıllarca sinema filmlerinde oynadınız. Geçtiğimiz sezon ise televizyona iki dizi ile birden dönüş yaptınız. Televizyon dünyası size daha mı cazip geldi?
Televizyon, şımarmaya müsait bir alet olduğu için dizi yapmayı seçtim. Çünkü topluluk içerisinde şımarma lüksümüz yok! Televizyonda şımarıyorum ki, buna ihtiyacım var. Tiyatro yapamadığım için bu ihtiyacımı televizyonda gideriyorum.
Siz tiyatro kökenli bir oyuncusunuz ve kariyerinize de tiyatroda başladınız. Peki ileride tekrar tiyatro yapmayı istiyor musunuz?
En son 2005 yılında 'Şen Makas' isimli cinayet-komedi tarzında bir oyunda rol almıştım. Oynamaktan ziyade, inşallah mal sahibi olmak istiyorum. Birkaç mekan bakıyoruz. Belki alma ihtimalimiz var.
'Lades' adlı bir filmde 'Banker Kastelli'yi canlandırmaya hazırlanıyorsunuz. Filmden biraz bahseder misiniz?
Evet, doğru. Yapımcılığını ACR şirketinin yapacağı filmin senaryosunu ben, Leman dergisi yazarlarından Kaan Ertem ve Necmi Yapıcı birlikte yazıyoruz. Film, bankerlere inanıp hayal kırıklığına uğrayanların hikâyesini anlatacak ama Banker Kastelli'nin birebir hayatını işlemeyeceğiz. Bu filmde kızım Sude de oynayacak ve inanıyorum ki, çok başarılı olacak.
JÖNLERE RAKİP OLMAM
'Türk Malı' dizisinde canlandırdığınız 'Erman Kuzu' karakteriyle adeta fenomen oldunuz. Bu karakterin başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok iyi bir senaryo ekibi var. Binnur (Kaya) inanılmaz oynuyor. Bu dizideki amacımız Türkiye'de değişik ailelerin de varolduğunu göstermek... Karakterin başarılı olması, tabii ki beni mutlu ediyor. Fakat bazı karakterler, alışkanlık yapabiliyor. Karakterin zamanla gerçek hayatıma da etki etmesinden koruyorum.
'Türk Malı' dizisi ile birçok kişiye rakip oldunuz. Kenan İmirzalıoğlu ve Kıvanç Tatlıtuğ'un da aralarında rekabet olduğu söyleniyor. Siz bu rekabetin neresinde olursunuz?
Kenan boydan alıyor her şeyi. (Gülüyor) Jönlerle rakip olmam, haddimi bilirim. Boyum belli posum belli, burnumun ayarı belli... Hepsi bizim için birer nadide çiçek... Benim böyle bir durumum yok! Komediyi seven bize bakıyor, entrika seven onlara bakıyor.
KARIM TELEFONUMU DİNLETİYOR OLABİLİR!
Magazin gündemini takip ediyor musunuz? Mesela; Eren Talu'nun eski eşi Defne Samyeli'yle ilgili açıklamalarını nasıl yorumluyorsunuz?
Bir evlilik, bittiğinde sonunda böyle konuşulacaksa, bence hiç olmasın daha iyi... O, onun sırlarını ifşa ediyor, diğeri ötekininkini... Yatak odası her zaman gizli kalmalıdır. Eşinizle yaşadıklarınız kapalı bir hayattır. Her ne olursa olsun, kimseye açılmamalıdır. Ben, Eren ile Defne'yi, 1998 yılında Demet Akbağ ile bir tekne turundayken tanımış ve onları hayatımda gördüğüm en güzel çift olarak düşünmüştüm. Hep öyle kalmalarını da isterdim.
Siz aile ilişkilerinizle magazin dünyasında pek görünmüyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Onu bir de bize sor! (Gülüyor) Ben eşimin benim telefonlarımı dinlettiğinden şüpheleniyorum. Yanımdaki arkadaşlarımı casus yapmış olabilir. Benim hanımım çok iyi adam kullanır.
Günaydın
'Hanımeli Sokağı' isimli diziden ve rolünüzden biraz bahseder misiniz?
'Hanımeli Sokağı', tam bir mahalle dizisi ve çok samimi... Ben, cezaevinden yeni çıkmış Yusuf'un, evsiz barksız arkadaşı 'Ramazan'ı canlandırıyorum. İşin güzel tarafı bu dizide, Erkan Petekkaya, Bekir Öztürk ve Serkan Şengül gibi özel hayatımda da çok iyi anlaştığım arkadaşlarımla oynuyorum.
Bir televizyon programında meşhur oldunuz. Fakat yıllarca sinema filmlerinde oynadınız. Geçtiğimiz sezon ise televizyona iki dizi ile birden dönüş yaptınız. Televizyon dünyası size daha mı cazip geldi?
Televizyon, şımarmaya müsait bir alet olduğu için dizi yapmayı seçtim. Çünkü topluluk içerisinde şımarma lüksümüz yok! Televizyonda şımarıyorum ki, buna ihtiyacım var. Tiyatro yapamadığım için bu ihtiyacımı televizyonda gideriyorum.
Siz tiyatro kökenli bir oyuncusunuz ve kariyerinize de tiyatroda başladınız. Peki ileride tekrar tiyatro yapmayı istiyor musunuz?
En son 2005 yılında 'Şen Makas' isimli cinayet-komedi tarzında bir oyunda rol almıştım. Oynamaktan ziyade, inşallah mal sahibi olmak istiyorum. Birkaç mekan bakıyoruz. Belki alma ihtimalimiz var.
'Lades' adlı bir filmde 'Banker Kastelli'yi canlandırmaya hazırlanıyorsunuz. Filmden biraz bahseder misiniz?
Evet, doğru. Yapımcılığını ACR şirketinin yapacağı filmin senaryosunu ben, Leman dergisi yazarlarından Kaan Ertem ve Necmi Yapıcı birlikte yazıyoruz. Film, bankerlere inanıp hayal kırıklığına uğrayanların hikâyesini anlatacak ama Banker Kastelli'nin birebir hayatını işlemeyeceğiz. Bu filmde kızım Sude de oynayacak ve inanıyorum ki, çok başarılı olacak.
JÖNLERE RAKİP OLMAM
'Türk Malı' dizisinde canlandırdığınız 'Erman Kuzu' karakteriyle adeta fenomen oldunuz. Bu karakterin başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok iyi bir senaryo ekibi var. Binnur (Kaya) inanılmaz oynuyor. Bu dizideki amacımız Türkiye'de değişik ailelerin de varolduğunu göstermek... Karakterin başarılı olması, tabii ki beni mutlu ediyor. Fakat bazı karakterler, alışkanlık yapabiliyor. Karakterin zamanla gerçek hayatıma da etki etmesinden koruyorum.
'Türk Malı' dizisi ile birçok kişiye rakip oldunuz. Kenan İmirzalıoğlu ve Kıvanç Tatlıtuğ'un da aralarında rekabet olduğu söyleniyor. Siz bu rekabetin neresinde olursunuz?
Kenan boydan alıyor her şeyi. (Gülüyor) Jönlerle rakip olmam, haddimi bilirim. Boyum belli posum belli, burnumun ayarı belli... Hepsi bizim için birer nadide çiçek... Benim böyle bir durumum yok! Komediyi seven bize bakıyor, entrika seven onlara bakıyor.
KARIM TELEFONUMU DİNLETİYOR OLABİLİR!
Magazin gündemini takip ediyor musunuz? Mesela; Eren Talu'nun eski eşi Defne Samyeli'yle ilgili açıklamalarını nasıl yorumluyorsunuz?
Bir evlilik, bittiğinde sonunda böyle konuşulacaksa, bence hiç olmasın daha iyi... O, onun sırlarını ifşa ediyor, diğeri ötekininkini... Yatak odası her zaman gizli kalmalıdır. Eşinizle yaşadıklarınız kapalı bir hayattır. Her ne olursa olsun, kimseye açılmamalıdır. Ben, Eren ile Defne'yi, 1998 yılında Demet Akbağ ile bir tekne turundayken tanımış ve onları hayatımda gördüğüm en güzel çift olarak düşünmüştüm. Hep öyle kalmalarını da isterdim.
Siz aile ilişkilerinizle magazin dünyasında pek görünmüyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Onu bir de bize sor! (Gülüyor) Ben eşimin benim telefonlarımı dinlettiğinden şüpheleniyorum. Yanımdaki arkadaşlarımı casus yapmış olabilir. Benim hanımım çok iyi adam kullanır.
Günaydın