Sinem, Arda ile evlensem de kariyerimi bırakmam

Sinem Kobal, ömrünün sonuna kadar oyunculuk yapmak istediğini söyledi.


Adıyaman’da, güzel bir kentteyiz. Siz nasıl buldunuz bu şehri?

Gerçekten çok güzel ve büyüleyici bir yer. Gerçi bir gün kalabildik, ama hemen hemen her yeri gezdik.

Çocuk Filmleri Festivali için buradayız. Bu tarz organizasyonlar için neler düşünüyorsunuz?
Çok önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle doğu illerimizde olması, önemini daha çok artırıyor. Çünkü Türkiye sadece İstanbul’dan ibaret değil. Bu yüzden, Türsak Vakfı çok önemli bir iş yapıyor. Geçtiğimiz yıl da aynı etkinlik kapsamında Mardin ve Şanlıurfa’ya gittik. Bu sene de Adıyaman ve Diyarbakır’a... Buradaki çocuklara ulaşmak, onlara bir şeyler sunabilmek benim için keyif verici bir olay.

Çocukların size karşı sevgileri hep bir başka oldu. Bunu bugün de gördük. Siz onların sevgisini neye bağlıyorsunuz?

Onlarla büyüdüm diyebilirim. Yeni nesil de benim yaptığım işlerle büyüyor. Herhalde o yüzden çocukların gözünde farklı bir yerdeyim. Ben de çocuk yaşta takip ettiğim ve hayranlıkla izlediğim birini hiçbir zaman unutmadım. Sanırım onlar da bana bu gözle bakıyor.

Çizginizi her zaman korudunuz. Bunu nasıl başardınız?
Bunun seçici olmakla alakalı olduğunu düşünüyorum. Her projede yer almak istemedim. Hangi işin tutup tutmayacağını önceden öngöremezsiniz, fakat ben hislerime güvenerek işlerime yoğunlaştım.

Sadece hislerinizle mi hareket edersiniz? Yoksa danıştığınız, size yön veren birileri var mı?
Haldun Dormen’in elinde yetiştiğim için ona danışırım. O da bana bazı fikirler verir. Fakat ne olursa olsun, en son kararı yine kendim vermem gerektiğini düşünürüm. Her zaman da bu böyle oldu. Fikir alışverişinde bulunurum, fakat son kararı yine kendim veririm.

Yaşamınızın olmazsa olmazları neler? Karşınızdaki insandan neler beklersiniz?

Ben hayatta saygı, sevgi ve merhamet duygusunun çok ama çok önemli olduğunu düşünüyorum. Karşımdaki insandan da bunu beklerim.

Saygı, sevgi ve merhamet... Aslında bunlar sizin camianız için pek olası şeyler değil. Tabii ki herkesi katmamak şatıyla...
Doğru haklısın, hep öyle görünür; öyledir de ama çok fazla her şeyi kafaya takmamak gerekli. Sana yanlış yapan birine yoğunlaşmak seni de bitirir. Bu yüzden bana yapılan yanlış karşısında fazla durmam.

‘YAPILAN YANLIŞA KARŞILIK VERMEM’

Size karşı bu tarz bir yanlış yapıldı mı?
Öyle bir şey yaşadığımı söyleyemem, bu sanırım benimle de alakalı. Çünkü hep insanlara karşı temkinli yaklaştım. Bunu yapmak zorundayım, çünkü kimseyi ilk bakışta anlayamazsınız. Maalesef, samimiyetle anlattığın bir şey sonra başka bir şeye dönüşebiliyor. Sana kötülük yapana sen de kötülük yapmak zorunda değilsin. Yapılanı unutmam, ama karşılığında kötülük yapmam. İyiliğin kazanacağını düşünürüm.

‘Romantik Komedi’ filmi dışında hep çocuklarla ilgili projelerde yer aldınız. Kariyer planınız ne, bu tarz projelere devam edecek misiniz?


Daha 22 yaşındayım ve hâlâ çocuklar için bir şeyler yapabilirim. Yapmak da hoşuma gidiyor. Onların sevgisi çok daha farklı, çok daha saf. Keşke her zaman onlar için bir şeyler yapsam.

Mesela bir Adile Naşit olmak ister misiniz?
Keşke onun gibi senelerce bu meslekte var olup aynı zamanda çocuklarla iç içe olabilsem. Çok isterim. Ama bir Adile Naşit olamam. Hiç kimse olamaz.

Şu anda çok güzel bir ilişkiniz var. İleride, evlendikten sonra mesleğinizi bırakacak mısınız? Hiç böyle bir konuşma geçti mi aranızda?
Hayır, böyle bir şeyi hiçbir zaman düşünmedim. Hayatımın sonuna kadar bu işi yapmak istiyorum. Evlensem de başıma herhangi başka bir şey de gelse bu meslek beni bırakana kadar devam etmek istiyorum.

Bizim jenerasyon daha eğitimli ve bilinçli Oyunculuk kariyerinizde haksızlığa uğradınız oldu mu?

Ben, bizim jenerasyonun çok iyi niyetli ve birbirleriyle iyi anlaşan bir oyunculardan oluştuğunu düşünüyorum. Eskiye nazaran, çok daha bilinçli ve birbirimize sahip çıkan insanlarız. Kimse kimseyleuğraşmıyor. Arada ufak tefek sorunlar çıkabiliyor, ama çok büyütülecek sorunlar olmuyor.

Neye bağlıyorsunuz?

Kesinlikle eğitime. Kimse kimsenin yerine geçemez. Arkadaşlarımın da bunun farkında olduğunu biliyorum. Bu yüzden aramızda kavgalar olmuyor.

Peki, yurtdışında oyunculuk yapma hayaliniz var mı?

Daha burada yapacak çok işim var. Daha doğrusu ayaklarım yere daha sağlam basmalı. Yurtdışında tutunmak çok zor. Türkiye’de bir başarı yakalayıp, yurtdışından ödüle layık görülen bir oyuncu olursanız, o zaman bazı şeyler daha kolay olabilir. Bunun için daha çok çalışmam gerektiğini biliyorum. İnsanlar her zaman hayal kurmalı, ama ayakları yere basmak şartıyla.

Sizce yurtdışında kendini gösterebilecek potansiyelde oyuncularımız var mı?

Tabii ki var. Ama şu an itibariyle orada tutunabilecek birini göremiyorum. Bu oyuncularımızın yeteneksizliğinden değil, sektörel farklılık açısından zor. Umarım bir gün biri bunu başarır. Keşke onun gibi senelerce bu meslekte var olup aynı zamanda çocuklarla iç içe olabilsem. Çok isterim. Ama bir Adile Naşit olamam. Hiç kimse olamaz.

Şu anda çok güzel bir ilişkiniz var. İleride, evlendikten sonra mesleğinizi bırakacak mısınız? Hiç böyle bir konuşma geçti mi aranızda?

Hayır, böyle bir şeyi hiçbir zaman düşünmedim. Hayatımın sonuna kadar bu işi yapmak istiyorum. Evlensem de başıma herhangi başka bir şey de gelse bu meslek beni bırakana kadar devam etmek istiyorum.