Yeşilçay: Yasemin'den etkileniyorum

Nurgül Yeşilçay, Yasemin gibi romantik olmaya çalışmasının kendisine yakışmadığını söyledi.

Tam 12 yıl önce hayatımıza ‘İkinci Bahar’ dizisiyle girdi Nurgül Yeşilçay. O zamanlar henüz 22 yaşındaydı. Kısa sürede Türk halkının gönlünü kazandı. Dizi, 2001 yılında ekranlara veda ederken Yeşilçay, kendisini mesleğinin zirvesine taşıyan ‘Asmalı Konak’ dizisiyle anlaşma imzalıyordu. Özcan Deniz’le başrol oynayan güzel oyuncu, canlandırdığı Bahar karakteriyle kısa sürede ‘Türkiye’nin kadın starı’ unvanını kazandı. Seyhan’la Bahar’ın aşkı arşivlerde yerini alırken, Yeşilçay, ‘Melekler Adası’ dizisine girdi ve orada tanıştığı rol arkadaşı Cem Özer’e âşık olup evlendi. Çiftin, 2005 yılında oğulları Osman Nejat dünyaya geldi. Ekranlarda fırtınalar estiren Yeşilçay, sinemaya da adını yazdırdı ve ‘Vicdan’ filminde canlandırdığı Aydanur karakteriyle 45’inci Altın Portakal töreninde ‘En iyi kadın oyuncu’ ödülünü kazandı. Üç yıl ekranlara ara veren Yeşilçay, ‘Aşk ve Ceza’ dizisiyle yeniden kentli kadın gömleğini giydi. Özel hayatı, mesleği ve oğluyla ilişkisiyle hep merak edilen Yeşilçay, “Evliyim, çocuğum var. Yaptığım iş ortada. Ben neden merak edildiğimi anlamıyorum” diyor.

"YASEMİN BAHAR’A BENZİYOR"

*** Yasemin karakteriyle ‘Asmalı Konak’taki Bahar gibi konuşulmaya başladınız. Oysa arada ‘Ezo Gelin’de oynamıştınız, o bunun kadar ses getirmemişti. Acaba seyirciler sizi kendi ayaklarının üzerinde durabilen, eğitimli ama deli âşık olarak izlemeyi mi seviyor?
‘Asmalı Konak'tan sonra hep yüksek reytingli işlerde oynadım ama hedef kitleleri farklıydı. ‘Aşk ve Ceza’ da o dizi gibi daha genel bir kitleye hitap ediyor, herkes izleyebiliyor. Bu hikâyeyle ilgili bir durum. Benzerlik meselesine gelince; ben de sizin gibi Yasemin’i Bahar’a çok benzetiyorum. O nedenle de bu karakteri canlandırırken zorlanmıyorum. Ayrıca oynadığım karakterlerden çok şey öğreniyorum. Mesela Yasemin bana başka bir dünya gösteriyor.
*** Ne gibi?
Nurgül, Yasemin ve Bahar’ın ortak özelliği, hislerimizle hareket etmemiz. Ben duygularıyla hareket eden insanları severim. Yasemin’in aşkına sahip çıkma biçimini ve aşkı romantik yaşamasını çok seviyorum. Bahar’ın keskin hatları vardı, romantik değildi. Yasemin benden romantikliğiyle ayrılırken ben de ona benzemeye çalışıyorum. Mesela setten eve gelince Cem’e “Sana pilav pişirip, masaj yapacağım” diyorum. O da “Üstüne para vereyim, lütfen yapma” diyor. (Kahkahalar) Bunlar Yasemin’e yakışıyor ama bende olmuyor.

*** Ama siz tutkulu aşkların kadınısınız...
Tutkulu âşık rollerini oynamayı seviyorum. Yaşanılan aşkın içinde mutlaka inişler, çıkışlar ve bir arızası olmalı. Zaten sorunsuz, yapış yapış âşık bir kadını oynayamam.
*** Neden?
‘İkinci Bahar’ döneminde öğrenciydim ve okulu uzatmak zorunda kaldım. 6 yıl oyunculuk eğitimi aldım. Senaryo tekniğini, kahramanın nasıl yaratılıp dönüştürüleceğini çok iyi bilirim. Senaryolarımı da ona göre seçerim.

"DEDİKODU OLAN YERDEN KAÇARIM"

*** Peki, ‘Aşk ve Ceza’daki partneriniz Murat Yıldırım’la iyi partner oldunuz mu?
Akıllı olmayan kişilerin oyunculuk yapabileceğine inanmıyorum. Oyunculuk akıl ve mantık işi. Murat Yıldırım’ı da çok akıllı buluyorum. Onunla karşılıklı oynamaktan çok keyif alıyorum.

*** Sette ilişkileriniz nasıl?
Dedikodunun olduğu yerden hayır gelmez. Ben öyle ortamlardan kaçarım. Bizim sette dedikodu yapmak yasaktır. Sonuçta birbirimizi sevsek de sevmesek de beraber bir iş yapıyoruz ve saygımızı aşmamamız gerekiyor. Bazen sete giderken ayaklarınız geri gider ama ben koşarak gidiyorum. Küçük oyunlar oynuyoruz. Geç kalandan para alıyoruz. Pazar kahvaltıları yapıyoruz. Sinema, tiyatro muhabbeti çeviriyoruz ve gerçekten çok eğleniyoruz.

*** Bu yoğun dizi karmaşasında ev hayatınız nasıl gidiyor?
O da yoğun gidiyor. Setten eve yorgun geliyorum ama eşime, oğluma zaman ayırıyorum. O nedenle belki bu yaz sinema filminde çalışmayacağım. Çünkü 1.5 ay tatilimiz olacak ve seneye daha yoğun bir tempoya gireceğiz. Dinlenmek istiyorum. Ancak beni çok etkileyen bir şey olursa oynarım.

BİR OTURUŞTA YARIM KİLO BAKLAVA YERDİM

*** Dizi başladığında Murat Yıldırım’ın ablası gibi göründüğünüz yazıldı. Ardından 8 kilo verdiniz. Bunu yapım şirketi mi istedi?
Kimseden böyle bir talep gelme i. Sonuçta oyunculuğuma güvendikleri ve Murat’la yakışacağımızı düşündükleri için beni seçtiler ve teklif getirdiler. Bende senaryoyu sevdim, yapım şirketi, yönetmen ve ekiple çalışmak istedim. Yalnız bir gerçek var ki, çok kilo aldım. Kolesterolüm yüksek çıktı, o nedenle kilo verdim. Üstelik diyetisyene bile gitmedim. Izgara ve salata yiyip, dikkatli davrandığın zaman kilo almıyorsun. Eskiden eve baklava alırdık ve ben yarım kilosunu tek başıma yerdim. Şimdi sadece iki tane yiyorum. Gerçekten daha mutluyum.

"EVLİYİM ÇOCUĞUM VAR NEYİM MERAK EDİLİYOR"

*** Sizden star diye bahsediliyor. Bunun formülü nedir?
Herhalde görmekten zevk aldığın, merak ettiğin, baktığında bir elektrik aldığın kişiye ‘star’ deniliyor. Bunu ben de tam olarak bilmiyorum. Bazen şunu düşünüyorum: Evliyim, çocuğum var. Oturduğum yer belli, yaptığım iş ortada. Neyim merak ediliyor? Sanırım merak durumu benim çok açık sözlü olmamdan kaynaklanıyor. Bazen insanlar bir de benim fikrimi merak ediyor. (Gülüyor)

Habertürk