Manga iddialı konuştu!

Manga Eurovision şarkı yarışması öncesinde iddialı konuştu. Manga 2010 Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye'yi temsil edecek.

Röportaja geçmeden önce Manga Grubu hakkında hiçbir şey bilmeyenleri bilgilendirmek lazım. Eurovision’da bizi temsil edecek grup, beş kişiden oluşuyor.

Ankara kökenli Manga, Yağmur Sarıgül (Gitar), Özgür CanÖney (Davul), Ferman Akgül (Vokal), Efe Yılmaz (Turntable) ve Cem Bahtiyar’dan (Bas gitar) oluşuyor. Grubun müzik kariyeri, 2001’de katıldıkları ‘Sing Your Song’ yarışmasında şekillendi ve ilk albümlerini 2004 yılında çıkardılar.

‘Bir Kadın Çizeceksin’ adlı şarkılarıyla büyük bir çıkış yakalayanManga, üçüncü albümleri ‘Şehr-i Hüzün’le daha fazla hayran kitlesine ulaştı. Çıkış yaptıkları ilk günden bu yana sayısız ödüle sahip olan maNga, ‘En İyi Çıkış Yapan Grup’, ‘En İyi Performans’ ödüllerinin yanı sıra, geçen yıl MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nde ‘Avrupa’nın En İyi Sanatçısı’ olmayı başardı.

Konuya bu bilgiler ışığında bakınca, Eurovision onlar için kolay iş gibi görünüyor...Mikrofonu kendilerine uzatıyoruz, bakalım onlar kendilerine ne kadar güveniyor...

*** Heyecan var mı?
Cem: Aslında şimdilik bir şey hissetmiyoruz. Geçenlerde Mor ve Ötesi’nin menajeri Can, “Otele ayak bastığınızda dünyanız değişecek, o zaman anlayacaksınız” demişti. Sanırım öyle olacak.


"HER ŞEYE HAZIRLIKLIYIZ"


*** Eurovision yarışmasını ilk keşfiniz ne zaman oldu?
Yağmur: 1988 MFÖ, ‘Sufi’ şarkısıyla Eurovision’a girdiğinde yarışmanın varlığından haberdar olmuştum. Sonra unuttuk. 1997’de Şebnem Paker’in ‘Dinle’ şarkısından sonra yeniden herkes için önemli bir yarışma haline geldi.
Efe: Dereceler de o zaman gelmeye başladı tabii.

*** Eurovision’u ne derece ciddiye alıyorsunuz? Şıkları sayıyorum...
a) Çok ciddiye alıyoruz, geceleri uykularımız kaçıyor.
b) Dereceye girmezsek günlerce ağlarız.
c) Politik bir yarışma, kimin kazanacağına müzik karar vermiyor.
d) Çok umursamıyoruz, çıkıp şarkı söyleyeceğiz.
e) Hepsinden biraz hissediyoruz.
Cem: E şıkkı. Tabii ki geceleri oturup ağlamıyoruz, ama ciddiye de alıyoruz.

*** Dereceye giremezseniz herkesin içindeki eleştiri canavarları ortaya çıkacaktır. Genç yürekleriniz buna hazır mı?
Cem: (Kahkahalar) Her şeye hazırlıklıyız. Öncelikle bu bir yarışma, eleştiri de gelir, ama her şey dozunda tutulursa iyi olur tabii. Şarkıyı beğenmeyenler, “Biz söylemiştik, kötü şarkıydı” diyecek.
Efe: Beğenenler de saf değiştirecektir. (Gülüyor)
Ferman: Eleştiriliriz ama ben ilk beşe gireceğimizi düşünüyorum. Ama tam kaçıncı oluruz onu kestiremiyorum.

*** Ben tarot açtırdım bu konuda, sizin dördüncü olacağınızı söyledi spritüel danışman...
Ferman: Hadi ya, üzüldüm şimdi. 4 kötüymüş.
Yağmur: Dördüncü olursak o tarotçuya gitmek istiyorum.
Ferman: Cem, Özgür ve Efe inanmaz fala tarota, ama Yağmur’la ben inanırız. Benim annem de tarot bakıyor.

*** Eurovision şarkınız herkesi çok kucaklayan bir şarkı. Avrupa’da pek sevilmeyiz halbuki... Öyle değil mi?
Ferman: Bunlar bize öğretilmiş bilgiler bana kalırsa. “İngiltere, Yunanistan bizi hiç sevmez” gibi laflar döner hep. Ama sokaktaki insanın umurunda değil böyle şeyler. Biz de bürokrasiye değil, sokaktaki insana söylüyoruz şarkılarımızı. Yunanistan’da en radikal düşünen insan bile bizi dinlemeye geliyor, sohbet ediyor. Aslında herkes birbirini seviyor.

ŞIMARDIĞIMIZ DÖNEMLER DE OLDU

*** Şımarık ve Kaf dağında yaşayan bir grup değilsiniz. Bu gerçekten etkileyici...
Ferhan: Aslında şımardığımız dönemler oldu. Ne yapacağımızı bilemediğimiz günler yaşadık. Ama artık tüm bunları sindirdik. Çünkü bu tırmanış göründüğü gibi kolay ve hızlı olmadı. Adım adım çalışarak ve düşünerek ilerledik. Süreci iyi yaşayınca Kaf dağının masal dağı olduğunu öğreniyorsunuz.
Yağmur: “Mütevazı” derler bize genelde. “Evet, mütevazıyız” demek de tuhaf bir şekilde anti-mütevazılık sanırım. Mal budur, böyle bir grubuz işte.

İşte maNga'nın Eurovision klibi - video