'Kürtçe şarkı neden olmasın?'
'Demokratik Açılım'a destek veren Funda Arar,'Kürtçe şarkı neden olmasın' dedi.
Kariyerinde emin ve sağlam adımlarla yürüyen Funda Arar, sessiz sedasız çıktığı müzik yolculuğunda artık zirvede... 'Sandık' adlı albümü piyasaya çıkalı bir yıl olmasına rağmen şarkıları hala dillerde dolaşan Arar, Klasik Türk Sanat Müziği'nin zorlu eserlerini bile rahatlıkla okuyabilen güçlü sesi, ses rengi, kendine has yorumu ile büyük bir hayran kitlesine sahip. En çok konser veren kadın pop sanatçısı unvanını da elinde bulunduran Arar, bugün Kıbrıs Acapulco Otel'de, yarın İstanbul'da Günay'da sahneye çıkacak. Arar, bu yoğun trafikte Akşam gazetesinden Erçin Dağ'a konuştu.
- 'Sandık' bir yıl önce yayınlandı. Ama albümdeki şarkılar hala dillerde. Bu müzik piyasasında az rastlanır bir durum...
Çabuk tüketilecek şarkılar yapmıyorum. Sözlerin şiirsel olmasına dikkat ediyorum. Kolay akılda kalan parçalar çabuk unutulabiliyor. Ama şiirsel olanlar derin izler bıraktığı için uzun soluklu oluyor. 'Yazlık albüm yapalım da insanlar hoplasın zıplasın' demiyorum.
- Magazinin bu kadar içindeyken, hiçbir sansasyona karışmadınız. Nasıl başarıyorsunuz bunu?
Müziğinizle var olduğunuz zaman, insanlar daha fazla saygı duyuyor. Amacım şöhret olmak değil. Yıllar sonra tartışmalarla hatırlanmak istemiyorum.
- Son günlerde sesiniz kadar görüntünüzle de konuşulur oldunuz. Kadınlığınızı yeni mi keşfettiniz?
Hayır ama fotoğraf çekimleri, klipler ve konserler için moda editörü Esra Başıbüyük'ten profesyonel destek aldım. Bundan sonra günlük hayatımda da başvuracağım.
- Sahneye hep farklı kıyafetle çıkıyorsunuz?
Evet. Fakat kimi zaman da insan ne giydiğini unutabiliyor. Onun için asistanıma hangi kıyafeti giydiğimi not aldırıyorum.
- Eşinizin de sanatçı olması avantaj mı, yoksa gerginliklere, kıskançlıklara yol açıyor mu?
Her ne kadar ben ön planda olsam da Febyo sanat hayatımda çok önemli bir yere sahip. Ben onun şarkılarıyla Funda Arar oldum, öbür yarım diyebilirim. Onun için hiçbir şekilde kıskançlığımız yoktur. Çoğu erkek karısının bu kadar ön planda olmasını istemez. Biz de hiç öyle şeyler olmuyor. Bir kere birbirimize karışmıyoruz. En önemli formülümüz bu. Herkesin ayrı bir hayatı var.
- Bu arada eşiniz Febyo Taşel de bir albüm çıkardı...
Evet, enstrümantal bir albüm. Satışları da iyi gidiyor.
- Eşinizin sesini beğenmediğiniz doğru mu?
Febyo'nun şarkı söyleme kabiliyeti yoktur. Beste yaparken kendi kendine mırıldanırdı. Belki eğitilse, şan dersi alsa belli bir kıvama gelir ama beni tatmin edecek bir kıvam olur mu bilmem!.
- Sizin böyle bir yorumda bulunmanıza kızmıyor mu?
Yok canım kızmıyor, gülüyor. Ben doğrucu Davut'um. Pohpohlayamam. 'İyisin' dersem, o da sözlü albüm çıkarırsa ne yapacağız?
- Sesini kullanma konusunda yardımcı oluyor musunuz?
Hayır, olamam. Her şeyin bir sihiri ve formülü olduğunu düşünüyorum. Formülümü de kimseyle paylaşamam. Kocamla bile!
- Hamile olduğunuza dair haberler çıktı?
Yok öyle bir şey. Millet ne kadar meraklı çocuk yaptırtmaya. Herhalde onlar bakacaklar. Durup durup neden böyle şey çıkıyor anlamıyorum. Hamile olsam, çıkar söylerim. Niye saklayayım ki.
- Çocuk yapmayı düşünüyor musunuz?
Çocuk büyük sorumluluk. Kolay bir şey değil. Bu sene biraz zor.
- Eşinizde albüm çıkarınca birbirinizi ne kadar sıklıkta görebiliyorsunuz?
Zannediyorlar ki sürekli beraberiz. Hem birlikte çalışıyorlar hem de evliler. Hiç öyle bir şey yok. Çok az görüşüyoruz.
- Başbakan Erdoğan'ın 20 Şubat'ta sanatçılarla düzenleyeceği toplantıya katılacaksınız. Kürt açılımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sorun sadece Kürt meselesi değil. Evet o büyük bir mesele ama insanlar her istediğini özgürce dile getirebileceği bir ortamda yaşamalı. Demokratik bir ülkede faili meçhul cinayetlerin olmaması gerekiyor. Bunların da tartışılması lazım. Ülkemizde yaşayan birçok etnik grup var. Hepsinin haklarının konuşulması gerekiyor. Ben özgürlükten yanayım. Herkes istediği gibi konuşsun, istediği eğitimi görsün. Her şey demokratik bir çerçevede olsun. Sanatçıların da bunun üzerinde durması gerekiyor. Yıllardır çözülmeyi bekleyen bir Kürt meselesi var. Kimsenin ölmesini istemiyoruz. Gözü yaşlı anne görmek istemiyoruz. Evlatlarımızın ölmesini kimse istemiyor. İnşallah bunlar gerçekleşir. Açılımın demokratik bir çerçevede olmasını isterim.
- Kürtçe şarkı söyler misiniz?
Dediğim gibi özgürlükten yanayım. Her dilden şarkı söylenir. İngilizce, Almanca, Rumca parçalar söyleniyor da Kürtçe bir şarkı neden söylemeyeyim? Müzik evrensel bir dildir. Renkli bir ülkeyiz, o yüzden her şarkıyı okurum.
FUNDA ARAR'DAN İNCİLER
Türkiye'deki albüm satış rakamlarını görünce üzülüyorum. Müzik piyasası bitti. Yakında kimse albüm çıkarmayacak. Piyasanın durumu çok kötü ama kimse farkında değil.
Albümlerin satmaması, ekonomik duruma bağlı. Ama sanata bakışla da ilgili. Tribünleri tıklım tıklım dolduran 40-50 bin kişi, futbol için para buluyor ama sanata para harcamak istemiyor. Tabii bu arada tahammül edilemeyecek kadar kötü albümler de çıkıyor. Müzik konusunda kendimizi yetiştirmemiz gerekir.
Yeni albüm için çalışmaya başladık. Yazın yoğunlaşıp sonbaharda stüdyoya gireceğiz. 2011'in ocak ayında çıkarmak istiyorum. Kayıtlarını yurtdışında yapmayı planlıyoruz.
Tarzımda değişiklik yapmayacağım. Benden Funda Arar şarkıları bekleyen bir kitle var. Ancak albümün kendi yapısını ve bütünlüğünü bozmayan yenilikler yapabilirim.
- 'Sandık' bir yıl önce yayınlandı. Ama albümdeki şarkılar hala dillerde. Bu müzik piyasasında az rastlanır bir durum...
Çabuk tüketilecek şarkılar yapmıyorum. Sözlerin şiirsel olmasına dikkat ediyorum. Kolay akılda kalan parçalar çabuk unutulabiliyor. Ama şiirsel olanlar derin izler bıraktığı için uzun soluklu oluyor. 'Yazlık albüm yapalım da insanlar hoplasın zıplasın' demiyorum.
- Magazinin bu kadar içindeyken, hiçbir sansasyona karışmadınız. Nasıl başarıyorsunuz bunu?
Müziğinizle var olduğunuz zaman, insanlar daha fazla saygı duyuyor. Amacım şöhret olmak değil. Yıllar sonra tartışmalarla hatırlanmak istemiyorum.
- Son günlerde sesiniz kadar görüntünüzle de konuşulur oldunuz. Kadınlığınızı yeni mi keşfettiniz?
Hayır ama fotoğraf çekimleri, klipler ve konserler için moda editörü Esra Başıbüyük'ten profesyonel destek aldım. Bundan sonra günlük hayatımda da başvuracağım.
- Sahneye hep farklı kıyafetle çıkıyorsunuz?
Evet. Fakat kimi zaman da insan ne giydiğini unutabiliyor. Onun için asistanıma hangi kıyafeti giydiğimi not aldırıyorum.
- Eşinizin de sanatçı olması avantaj mı, yoksa gerginliklere, kıskançlıklara yol açıyor mu?
Her ne kadar ben ön planda olsam da Febyo sanat hayatımda çok önemli bir yere sahip. Ben onun şarkılarıyla Funda Arar oldum, öbür yarım diyebilirim. Onun için hiçbir şekilde kıskançlığımız yoktur. Çoğu erkek karısının bu kadar ön planda olmasını istemez. Biz de hiç öyle şeyler olmuyor. Bir kere birbirimize karışmıyoruz. En önemli formülümüz bu. Herkesin ayrı bir hayatı var.
- Bu arada eşiniz Febyo Taşel de bir albüm çıkardı...
Evet, enstrümantal bir albüm. Satışları da iyi gidiyor.
- Eşinizin sesini beğenmediğiniz doğru mu?
Febyo'nun şarkı söyleme kabiliyeti yoktur. Beste yaparken kendi kendine mırıldanırdı. Belki eğitilse, şan dersi alsa belli bir kıvama gelir ama beni tatmin edecek bir kıvam olur mu bilmem!.
- Sizin böyle bir yorumda bulunmanıza kızmıyor mu?
Yok canım kızmıyor, gülüyor. Ben doğrucu Davut'um. Pohpohlayamam. 'İyisin' dersem, o da sözlü albüm çıkarırsa ne yapacağız?
- Sesini kullanma konusunda yardımcı oluyor musunuz?
Hayır, olamam. Her şeyin bir sihiri ve formülü olduğunu düşünüyorum. Formülümü de kimseyle paylaşamam. Kocamla bile!
- Hamile olduğunuza dair haberler çıktı?
Yok öyle bir şey. Millet ne kadar meraklı çocuk yaptırtmaya. Herhalde onlar bakacaklar. Durup durup neden böyle şey çıkıyor anlamıyorum. Hamile olsam, çıkar söylerim. Niye saklayayım ki.
- Çocuk yapmayı düşünüyor musunuz?
Çocuk büyük sorumluluk. Kolay bir şey değil. Bu sene biraz zor.
- Eşinizde albüm çıkarınca birbirinizi ne kadar sıklıkta görebiliyorsunuz?
Zannediyorlar ki sürekli beraberiz. Hem birlikte çalışıyorlar hem de evliler. Hiç öyle bir şey yok. Çok az görüşüyoruz.
- Başbakan Erdoğan'ın 20 Şubat'ta sanatçılarla düzenleyeceği toplantıya katılacaksınız. Kürt açılımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sorun sadece Kürt meselesi değil. Evet o büyük bir mesele ama insanlar her istediğini özgürce dile getirebileceği bir ortamda yaşamalı. Demokratik bir ülkede faili meçhul cinayetlerin olmaması gerekiyor. Bunların da tartışılması lazım. Ülkemizde yaşayan birçok etnik grup var. Hepsinin haklarının konuşulması gerekiyor. Ben özgürlükten yanayım. Herkes istediği gibi konuşsun, istediği eğitimi görsün. Her şey demokratik bir çerçevede olsun. Sanatçıların da bunun üzerinde durması gerekiyor. Yıllardır çözülmeyi bekleyen bir Kürt meselesi var. Kimsenin ölmesini istemiyoruz. Gözü yaşlı anne görmek istemiyoruz. Evlatlarımızın ölmesini kimse istemiyor. İnşallah bunlar gerçekleşir. Açılımın demokratik bir çerçevede olmasını isterim.
- Kürtçe şarkı söyler misiniz?
Dediğim gibi özgürlükten yanayım. Her dilden şarkı söylenir. İngilizce, Almanca, Rumca parçalar söyleniyor da Kürtçe bir şarkı neden söylemeyeyim? Müzik evrensel bir dildir. Renkli bir ülkeyiz, o yüzden her şarkıyı okurum.
FUNDA ARAR'DAN İNCİLER
Türkiye'deki albüm satış rakamlarını görünce üzülüyorum. Müzik piyasası bitti. Yakında kimse albüm çıkarmayacak. Piyasanın durumu çok kötü ama kimse farkında değil.
Albümlerin satmaması, ekonomik duruma bağlı. Ama sanata bakışla da ilgili. Tribünleri tıklım tıklım dolduran 40-50 bin kişi, futbol için para buluyor ama sanata para harcamak istemiyor. Tabii bu arada tahammül edilemeyecek kadar kötü albümler de çıkıyor. Müzik konusunda kendimizi yetiştirmemiz gerekir.
Yeni albüm için çalışmaya başladık. Yazın yoğunlaşıp sonbaharda stüdyoya gireceğiz. 2011'in ocak ayında çıkarmak istiyorum. Kayıtlarını yurtdışında yapmayı planlıyoruz.
Tarzımda değişiklik yapmayacağım. Benden Funda Arar şarkıları bekleyen bir kitle var. Ancak albümün kendi yapısını ve bütünlüğünü bozmayan yenilikler yapabilirim.
