Sedef Avcı: 'Kötü kadın olmak istiyorum'

Sedef Avcı iyi rollerden sıkıldığını açıkladı

“Menekşe ile Halil”in Menekşe’si, “Ezel”in Bahar’ı ve şimdi de “Umut Yolcuları”nın Aslı’sı olarak izlediğimiz Sedef Avcı, iyi rollerden sıkıldığını açıkladı. Sempatik oyuncu, “Artık kötü kadın olmak istiyorum ve açıkçası nasıl bir kötü kadın olacağımı çokmerak ediyorum” diyor.

Oyunculukta emin adımlarla ilerliyor Sedef Avcı. Her sezon en iddialı projelerin arasına adını yazdırmayı ihmal etmiyor. Geçen sezon “Ezel”in Bahar’ı olarak karşımıza çıktı. Diziye ölerek veda ederken seyirciyi de gözyaşına boğdu. Biz daha ölmesine alışamamışken o “Umut Yolcuları”nın polis Aslı’sı oldu. Şimdiye kadar rol aldığı tümprojelerde “iyi” karakterlere hayat veren başarılı oyuncu, artık kendini kötü kadın olarak da izlemek istediğini söylüyor.

“Ezel”de Bahar’ın neden öldüğünü hiçbirimiz anlayamadık. Ne oldu da diziden ayrıldınız?
Senaryoda zaten Bahar bir sezon oynayacaktı, ömrü o kadardı. Bunu bilerek diziyle anlaşmıştım. Ben de profesyonel bir oyuncu olarak dizi görüşmelerime devamediyordum. Bahar’ın rolü bitince “Umut Yolcuları”na geçtim.

“Umut Yolcuları”nın nesi sizi cezbetti?
Daha önce birçok defa polisiye dizi yapıldı ama hiç kimse çocuklara değinmedi. Bu dizide çocukları suça iten nedenler ve arkalarında neler olduğu işleniyor. Bunu ben bir sosyal sorumluluk projesi olarak da görüyorum. Ayrıca Çocuk Şube’ye gelen konuları işliyoruz. İşin bu gerçekçiliği, Zuhal Olcay, Yetkin Dikinciler ve Haluk Piyes gibimuhteşembir oyuncu kadrosu olunca diziyi kabul ettim.

Son röportajımızda “Ezel”de çok dramatik bir sahnenin ardından buluşmuştuk ve ağlıyordunuz. Şimdi yüzünüzden gülümseme eksik olmuyor...
(Gülüyor) Bu, oynadığınız karakterle de ilgili bir durum. Şimdi ben Aslı diye bir polisi oynuyorumve artık kendimi daha güçlü hissediyorum.

Polis oynamak nasıl bir duygu?
Benimiçin farklı ve çok keyifli. Ama gerçek polisin işi çok zor. Ben senaryomuzda yer alan hikâyelerin gerçek olduğunu öğrendikçe çok etkileniyorum. Şimdi çocuklara bakış açımdeğişti. Eskiden suçlu bir çocuk gördüğümde derinini düşünmezdim. Ama artık arkasında neler olduğuna kafa yoruyorum. Biz bu diziyle çok teşekkür aldık. Umarım çocuk suçluların topluma kazandırılması adına bir katkımız olur. Benimiçin o zaman bu dizi ödül olur.

Aslı karakterine nasıl hazırlandınız?
Tümekip Çevik Kuvvet’le çalıştık. Silah nasıl tutulur, tutuklama yapmanın teknikleri ve atış yapmayı öğrendik. Ben daha önce hiç atış yapmamıştım ve avuçlarımterleyerek poligona gittim. Ürküyordumama artık alıştım.Mesela Çocuk Şube polisleri üzerinde silah taşımazmış, çünkü çocuğu korkutmamak gerekiyor. Hayata dair önemli şeyler öğrendik.

Eşiniz Kıvanç Kasabalı sizi beğendimi?
O da yoğun bir şekilde “Küçük Kadınlar”da çalışıyor. Ama farklı bir karakter oynamamı hep destekledi ve Aslı’yı beğendi.

Bu yoğunlukta birbirinize nasıl vakit ayırıyorsunuz?
Biraz zor oluyor ama gençken çalışmalıyız. İleride birbirimizi görecek çok vaktimiz var. Şu anda iyi giden işlerde rol alıyoruz. Ama birbirimize vakit ayırmayı da ihmal etmiyoruz. Ayrıca birbirimizi özlüyoruz ve bu benim çok hoşuma gidiyor.

Sizi hiç kötü kadın olarak izleyecekmiyiz?
İnşallah. Ben de artık kötü kadın olmak istiyorumve açıkçası nasıl bir kötü kadın olacağımı da çokmerak ediyorum.

EZEL’İ ÖZLEMİYORUM
Sedef Avcı, bugüne kadar çalıştığısetlerde çok iyi arkadaşlar edindiğini söylüyor. “Ezel”deki set arkadaşlarıyla görüşmeye devam ettiği için de diziyi özlemediğini itiraf ediyor: “Kariyerimde ‘Ezel’ çok iyi bir iş olarak ayrı bir yere sahip ama bitti. Şu anda ‘Umut Yolcuları’nda oynuyorum ve gerçekten çok mutluyum. Artık sadece onu konuşmak istiyorum. Zaten ‘Ezel’deki arkadaşlarımla görüşüyorum. O nedenle ‘Ezel’i özlemiyorum. Arkadaşlarım da farklı bir karakter oynadığım için benim adıma seviniyorlar.”

ZUHAL OLCAY ÇOK SAMİMİ
Ekip arkadaşlarıyla çok uyumlu olduklarını ve kısa sürede kaynaştıklarını söyleyen Sedef Avcı, Zuhal Olcay’ın kendisini şaşırttığını söylüyor: “Ben daha farklı birini bekliyordum ama Zuhal Olcay çok sıcak, eğlenceli, samimi ve destekleyici biriymiş. Set aralarında kahkahamız dinmiyor, herkes birbiriyle şakalaşıyor.”