Reyhan Karaca'nın acı dolu günleri

Şebnem Özcan köşe yazısında dostu Reyhan Karaca'nın çok zor günler geçirdiğini belirtti.

Şebnem Özcan'ın yazısı

Dün, şarkıcı dostum Reyhan Karaca'yı aradım.
Ne zamandır konuşmamıştık.
Özlemişim. Hatırını sordum.
"Nasıl olabilirim Şebnemciğim" dedi.
"Kardeşim için koşturuyorum. Yine hastanedeyim! Doktoruyla görüşeceğim."
"Hayrola" dedim, "Son gelişmeler nedir?"
- Hiç sorma Fatih'imin bacağını kestiler.
İşte o an başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
Ne diyeceğimi şaşırdım.
Kekeleyerek,
"Bilmiyordum Reyhancığım, çok üzgünüm, Allah şifasını versin, neler oldu" dedim.
- Biliyorsun kardeşim kemik kanseri. Bir ameliyat geçirdi, tümörü alındı. İkinci bir tümör oluştu, tekrar ameliyat oldu. Sonra bacağına protez takıldı ancak bünyesi protezi kabul etmedi. Tümör kalçaya yakın bir yerde yeniden nüksetti. Bacağını kestiler. Fatih'in en büyük korkusu bacağını kaybetmekti, o da başımıza geldi. Yine de şükür!
Kelimeler boğazıma dizildi, yutkundum.
- Peki, o şimdi nasıl?
- Acımız bitmedi. Şimdi daha zor günler yaşıyoruz. Bacağı kesildi ama beyin bacağının kesildiğini kabul etmiyor. Bacağı olmamasına rağmen sanki bacağı varmış gibi acı içinde kıvranıyor. Müthiş ağrılar çekiyor. "Abla, her gün ayak parmaklarım jiletle kesiliyor. Kesilen bacağımın sancısını yaşıyorum" diyor. Bense dualarla ayakta durmaya çalışıp, ona ve anneme moral vermeye çalışıyorum.
Telefonu kapattık.
Gözyaşlarıma daha fazla söz dinletemedim.
Yüreği büyük abla Reyhan ve genç Fatih için sel oldular.
Reyhan, şu ibretlik hikâyeyi ben çok severim.
Seninle de paylaşmak isterim...
Soğuk bir kış sabahı sahilde bulunan küçük bir koydan bir balıkçı filosu denize açılır.
Öğleden sonra müthiş bir fırtına kopar ve gece olduğunda balıkçı teknelerinden hiçbiri limana geri dönemez.
Bütün gece boyunca, hanımlar, anneler, çocuklar, sevgililer sevdiklerini kurtarması için ellerini açıp Allah'a dua ederler.
Bu içler acısı durum yaşanırken sahildeki evlerden birinde yangın çıkar.
Rüzgar yangını körükler ve ateş söndürülemez.
Gün ışır ve balıkçı tekneleri ufukta görünür.
Herkes sevinç çığlıkları atarken, evi yangında kül olan kadın teknedeki kocasına çığlık çığlığa bağırmaktadır.
"Mahvolduk, evimiz ve içindeki her şey yangınla birlikte yok oldu!"
Adamsa sevinçle karşılık verir.
"O yangına şükürler olsun! Yanan kulübemizin ışığı sayesinde bütün tekneler yolunu buldu. Sapasağlam limana döndük!"
Güzel kardeşim, bilmem anlatabildim mi?
Benim hayata teslimiyetim.
"Her şerde bir hayır vardır"da saklı!
Bazıları gibi ben de yaşadığım sıkıntıları bu ümitle atlatmaya çalışıyorum.
Başımıza gelen zorlukları imtihan gereği yaşamamız gerekiyor, bunu biliyorum.
Kardeşinin ve senin büyük acınızı çok iyi anlıyorum...
Ancak, kaçış yok, sabır şart!
Kör talih olarak gördüğümüz şey belki kurtuluş biletimizdir.
Hikmet sahibi değiliz, hayrın bize nasıl geleceğini bilemeyiz ki?
İşin aslını ancak Allah bilir.