Okan Bayülgen'in reyting isyanı
Ünlü Şovmen Okan Bayülgen, reyting sıralamasında üst sıralara çıkabilmek için başta Acun Ilıcalı olmak üzere birçok program yapımcısının başvurduğu yolları, izleyiciye şikayet etti.
Medya Kralı programında RTÜK'e ihbarda bulunan Okan Bayülgen, bazı program yapımcılarını reytinglerle ilgili 'sahtekarlık' yapmakla suçladı.
Haftada 3 gece geç saatlere kadar program yapan Okan Bayülgen, reyting listelerindeki bir duruma dikkat çekti. Aynı programın farklı isimlerle bir kaç parçaya bölündüğünü ifade eden Bayülgen, "Bu konuda RTÜK'ün aldığı kararlara rağmen TRT dahil bir çok kanalda, bir çok program yapımcısı, halkı ve reklamcıları kandırmaya devam ediyor" diye konuştu.
Örnek vermek için birgün önceki reytinglere dikkat çeken Okan Bayülgen,"Türkiye'nin çok izlenen programlarından 'Yetenek Sizsiniz Türkiye' bu yola başvuruyor ve bir programı bilmem kaç parçaya bölüyorlar. Yine Türkiye'de çok izlenen çok sevilen programlarından 'Bir Şarkısın Sen', yine böyle bölünmeler yapıyor" diyerek izleyiciye şikayet etti.
Televizyon ekranında iş yapan adamların dürüst olması gerektiğini söyleyen Bayülgen, insanların kazıklanarak, kandırılarak reyting yoluna gidildiğini ifade etti. "Bu üçkağıtçılığın, bunun yapılmaması gerekiyor. İlk önce dürüstçe program yapılması gerekiyor ve her seferinde de bunları ihbar edeceğim" diyen Bayülgen, reyting kaygısı taşımadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir reyting listesi alıyorsunuz, bir sürü üçkağıt ve sahtekarlık var. Programları bölmeler bilmem neler falan.... Bunu yapınca üst sıralara çıkıyorlar falan filan. Bunu yapmayınca da sen salak durumunda kalıyorsun. Yani 4 saat program yapıyorsun ve sen bir program olarak sayılıyorsun... Bölümlere bölsek zaten şu anda ilk 10 içerisindeyiz demek ki diziler gibi sonuçlar almaya başlarız. Ne reyting bir yere kaçıyor ne seyirci!"
Bayülgen, bu durumu protesto etmek için programını erken saatte bitireceğini söyledi. Ancak bu söylemine karşın programdaki konuklarına yeterince söz hakkı verebilmek için söylediği saatte programı bitirmekten vazgeçti.
Mesut Yar'ın yorumu: Protesto doğru ama yapılabilirse!
Okan Bayülgen izlenme oranlarını sıralayan ilk yüz program listesindeki bölünmeleri protesto etti önceki gün. Nedir bölünme; listede yer alabilmek için programların kendini “özel, ekstra, final” gibi başlıklarla küçük parçalara ayırmaları...
Ne oluyor böyle yapınca; genel olarak izlenmeyen ama bir bölümü hasbelkader izlenmiş programlar listede adını gösterip reklam verenin aklına giriyor...
Parçalara bölünmeden, bir bütün halinde yayınını tamamlayan program sayısı dizileri saymazsak neredeyse yok denecek kadar az. Bu yüzden mağdur olanlar tek parça programlar elbette. Okan bunu, “üçkağıtçılık ve reklamcıyı aldatma” olarak yorumluyor. Doğrudur. Ama seyirci hiçbir zaman o listelere bakıp izleme alışkanlığını belirlemiyor ki...
Neyse. Yine de bir doğrunun altını çizerek önceki akşam sadece protesto amaçlı Medya Kralı'nı erken bitireceğini anons ediyor Okan. Ama söz verdiği saat geldiğinde program bitmiyor, tam tersine zirve yapmış oluyor...
“Ne oldu protesto edecektin hani?” diye geçiyor içimden. Etmeyince de bir yanlış tüm doğruları götürüyor işte. Herkesin derdi aynı işte Okan; izlenmek. Parça parça ya da beton kalıp gibi, fark etmiyor...
Haftada 3 gece geç saatlere kadar program yapan Okan Bayülgen, reyting listelerindeki bir duruma dikkat çekti. Aynı programın farklı isimlerle bir kaç parçaya bölündüğünü ifade eden Bayülgen, "Bu konuda RTÜK'ün aldığı kararlara rağmen TRT dahil bir çok kanalda, bir çok program yapımcısı, halkı ve reklamcıları kandırmaya devam ediyor" diye konuştu.
Örnek vermek için birgün önceki reytinglere dikkat çeken Okan Bayülgen,"Türkiye'nin çok izlenen programlarından 'Yetenek Sizsiniz Türkiye' bu yola başvuruyor ve bir programı bilmem kaç parçaya bölüyorlar. Yine Türkiye'de çok izlenen çok sevilen programlarından 'Bir Şarkısın Sen', yine böyle bölünmeler yapıyor" diyerek izleyiciye şikayet etti.
Televizyon ekranında iş yapan adamların dürüst olması gerektiğini söyleyen Bayülgen, insanların kazıklanarak, kandırılarak reyting yoluna gidildiğini ifade etti. "Bu üçkağıtçılığın, bunun yapılmaması gerekiyor. İlk önce dürüstçe program yapılması gerekiyor ve her seferinde de bunları ihbar edeceğim" diyen Bayülgen, reyting kaygısı taşımadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir reyting listesi alıyorsunuz, bir sürü üçkağıt ve sahtekarlık var. Programları bölmeler bilmem neler falan.... Bunu yapınca üst sıralara çıkıyorlar falan filan. Bunu yapmayınca da sen salak durumunda kalıyorsun. Yani 4 saat program yapıyorsun ve sen bir program olarak sayılıyorsun... Bölümlere bölsek zaten şu anda ilk 10 içerisindeyiz demek ki diziler gibi sonuçlar almaya başlarız. Ne reyting bir yere kaçıyor ne seyirci!"
Bayülgen, bu durumu protesto etmek için programını erken saatte bitireceğini söyledi. Ancak bu söylemine karşın programdaki konuklarına yeterince söz hakkı verebilmek için söylediği saatte programı bitirmekten vazgeçti.
Mesut Yar'ın yorumu: Protesto doğru ama yapılabilirse!
Okan Bayülgen izlenme oranlarını sıralayan ilk yüz program listesindeki bölünmeleri protesto etti önceki gün. Nedir bölünme; listede yer alabilmek için programların kendini “özel, ekstra, final” gibi başlıklarla küçük parçalara ayırmaları...
Ne oluyor böyle yapınca; genel olarak izlenmeyen ama bir bölümü hasbelkader izlenmiş programlar listede adını gösterip reklam verenin aklına giriyor...
Parçalara bölünmeden, bir bütün halinde yayınını tamamlayan program sayısı dizileri saymazsak neredeyse yok denecek kadar az. Bu yüzden mağdur olanlar tek parça programlar elbette. Okan bunu, “üçkağıtçılık ve reklamcıyı aldatma” olarak yorumluyor. Doğrudur. Ama seyirci hiçbir zaman o listelere bakıp izleme alışkanlığını belirlemiyor ki...
Neyse. Yine de bir doğrunun altını çizerek önceki akşam sadece protesto amaçlı Medya Kralı'nı erken bitireceğini anons ediyor Okan. Ama söz verdiği saat geldiğinde program bitmiyor, tam tersine zirve yapmış oluyor...
“Ne oldu protesto edecektin hani?” diye geçiyor içimden. Etmeyince de bir yanlış tüm doğruları götürüyor işte. Herkesin derdi aynı işte Okan; izlenmek. Parça parça ya da beton kalıp gibi, fark etmiyor...