'Gerekli açılımı sağlayamadılar'
Nurgül Yeşilçay'ın 'Gerekli açılımı sağlayamadılar' diyerek mahkemeye yaptığı başvuruya heyet diğer ünlülere emsal olacak bir karar verdi.
Procom Film şirketiyle olan sözleşmesini “Popülerliğimi devam ettirmek için gerekli açılımı sağlayamadılar” diyerek tek taraflı fesh eden Nurgül Yeşilçay’ı mahkeme haklı buldu.
Nurgül Yeşilçay, 2004 yılında yapımcı-yönetmen Abdullah Oğuz’un sahibi olduğu “Procom Film” şirketi ile olan sözleşmesini “yükümlülüklerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle” tek taraflı bozdu. Nurgül Yeşilçay
Şirket ise genç oyuncunun sözleşme gereği 100 bin TL ödemesi gerektiğini belirterek mahkemeye başvurdu. İstanbul Adliyesi’nde görülen davada Yeşilçay, “Popülerliğimin devamı için hiçbir çalışma yapılmadı” diyerek kendini savundu.
Davacı şirket ise, “Tanıtım hizmeti verildi. dil öğrenmesi için 3 aylığına İngiltere’ye gönderildi. Asmalı Konak’ta oynadığı için başka bir dizide oynayamazdı” diyerek iddiaları yalanladı. Yargıtay’a gidip dönen davada mahkeme sağlıklı bir sonuç alınabilmesi için 3 kişilik bir bilirkişi oluşturup, görüşüne başvurdu. Bilirkişi raporunda, “Davalının ’Asmalı Konak’ dizisi ve sinema ile ulaştığı şöhreti ve sanatçının tanınmışlığını artıracak, kariyerini ileriye taşıyacak herhangi bir proje yapılmamış. Tek tip rolle yetinilmiş. Çok iyi teklifler geri çevrilmiş. Davalı adına web sitesi dahi oluşturulmamış, finans, hukuk hizmetleri verilmemiş. Davalıya ’oyuncu koçu’ tahsis edilmemiştir” denildi. Bu raporun ardından mahkeme, Yeşilçay’ı tek taraflı fesh kararında haklı bularak yapımcı şirketin açtığı davayı bir kez daha reddetti. Yeşilçay'ın avukatı Ali Cahit Polat bu kararın ’emsal’ niteliğinde olduğunu savunarak, ”Bundan sonra sanatçılar, menajerlik şirketlerinin ’oyuncağı’ olmaktan kurtulacak. Sözleşmeler hukuki zemine oturtulacak“ dedi.
Nurgül Yeşilçay, 2004 yılında yapımcı-yönetmen Abdullah Oğuz’un sahibi olduğu “Procom Film” şirketi ile olan sözleşmesini “yükümlülüklerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle” tek taraflı bozdu. Nurgül Yeşilçay
Şirket ise genç oyuncunun sözleşme gereği 100 bin TL ödemesi gerektiğini belirterek mahkemeye başvurdu. İstanbul Adliyesi’nde görülen davada Yeşilçay, “Popülerliğimin devamı için hiçbir çalışma yapılmadı” diyerek kendini savundu.
Davacı şirket ise, “Tanıtım hizmeti verildi. dil öğrenmesi için 3 aylığına İngiltere’ye gönderildi. Asmalı Konak’ta oynadığı için başka bir dizide oynayamazdı” diyerek iddiaları yalanladı. Yargıtay’a gidip dönen davada mahkeme sağlıklı bir sonuç alınabilmesi için 3 kişilik bir bilirkişi oluşturup, görüşüne başvurdu. Bilirkişi raporunda, “Davalının ’Asmalı Konak’ dizisi ve sinema ile ulaştığı şöhreti ve sanatçının tanınmışlığını artıracak, kariyerini ileriye taşıyacak herhangi bir proje yapılmamış. Tek tip rolle yetinilmiş. Çok iyi teklifler geri çevrilmiş. Davalı adına web sitesi dahi oluşturulmamış, finans, hukuk hizmetleri verilmemiş. Davalıya ’oyuncu koçu’ tahsis edilmemiştir” denildi. Bu raporun ardından mahkeme, Yeşilçay’ı tek taraflı fesh kararında haklı bularak yapımcı şirketin açtığı davayı bir kez daha reddetti. Yeşilçay'ın avukatı Ali Cahit Polat bu kararın ’emsal’ niteliğinde olduğunu savunarak, ”Bundan sonra sanatçılar, menajerlik şirketlerinin ’oyuncağı’ olmaktan kurtulacak. Sözleşmeler hukuki zemine oturtulacak“ dedi.
