Gizem Karaca'dan samimi açıklamalar

Genç oyuncu Gizem Karaca yeni dizisini ve özel hayatıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu.

BAŞROLÜNÜ üstlendiği Güzel Köylü dizisinde, İstanbul’un keşmekeşliğinden sıkılan ve üstüne üstlük evlenmek üzere olduğu sevgilisi tarafından da aldatıldığını düşünen Gül’ü canlandıran genç oyuncu Gizem Karaca yeni dizisini ve özel hayatını tüm samimiyetiyle HT Magazin’e anlattı.

Diziye dahil olma süreciniz nasıl gerçekleşti?

Benim bundan önce yer aldığım proje “Benim Hâlâ Umudum Var” da bir Gold Yapım projesiydi, ilk işimde bana çok güven verdi. Faruk Turgut’la oturup birlikte hayatımla ilgili kararlar alıyoruz, birlikte yön veriyoruz. Bu proje benim 4. projem. Bundan önce hep dram hep ağlayan kızı oynadım. Bu projeyi kabul etmemde romantik komedi olması dikkatimi çekti. Komik olan ben değilim ama komik olayların ortasında kalıyor olmam güzel. Şehirdışı olması da güzel İstanbul’dan da kaçmak istiyordum zaten.

Muğla’da çekimler nasıl gidiyor? İstanbul’dan kaçmak istiyorum dediniz...

Ben her zaman gezmeyi ve özgür olmayı seven bir kızım. İstanbul son dönemlerde sıkıntılı bir yer olmaya başladı. İnsan nefes almak istiyor. Çalışma şartlarımız zor zaten, sosyal hayatınız olmuyor. O yüzden yeni bir yere gelmek beni çok heyecanlandırdı.

‘TÜKENMEK IÇIN DAHA ÇOK ERKEN’

Güzel Köylü dizisinde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?


Hayatında köy yaşantısını hiç bilmeyen, bizim değişimizle'koca karı’ ilaçlarını bilmeyen bir kız. Gül bir gökdelende sevgiliyle, şehrin yoğunluğunda hayatına devam eden bir kız. Ve tesadüfler sonrası buraya geliyor. Başta gitmek istese de sonra köyü ve şehirdeki hayatla insanları kıyaslamaya başlıyor.

Dizide tükenmişlik sendromu olan bir karakterle sizi izleyeceğiz. Bazen sizin de böyle hissettiğiniz oluyor mu?

Tükenmek için daha çok erken. Ben bunu yanlış bulmuyorum, saçma olduğunu söylemiyorum bu her meslek için söz konusu. Tabii ki ben de İstanbul’dan kaçıp buraya geldim. Şimdi burada olmak beni mutlu ediyor.

Yazın tatil yapmak yerine neden dizi projesinde yer aldınız?

Ben çalışmayı çok seviyorum. Bir de güvendiğin yapım şirketi ve kanalla çalışıyorsan iş içine siniyorsa yaz kış fark etmez benim için. Biz bu projeyi yaz projesi olarak düşünmedik. “Benim Hâlâ Umudum Var” dizisi de temmuzda başlamıştı ve marta kadar devam etti.

Sosyal medya ile aranız çok iyi. Siz sosyal medyayı nasıl yorumluyorsunuz?

Instagram ve Twitter’ı kullanıyorum. Twitter’ı genelde haberleri takip etmek için kullanıyorum. Çok fazla bir şey yazmıyorum. Daha ziyade Instagram’ı kullanıyorum çünkü fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Bazen diyorum ben çok saçmalamışım ama her anı yakalamak istiyorum. İnsanlar beni takip ediyorlarsa eğer ben de onlara hayatımdan bir şeyler göstermek zorundayım.

Sinema filminiz ne durumda bitti mi? Filmde oynamak nasıl bir duygu?

Çok hevesli gittim zaten Kıbrıs’ta çekildi film. Oranın çok değişik bir havası var. Güzel bir ortam var. Kasımda vizyona girecek “Seni Seviyorum Adamım”da Barış Kılıç ve Ayşen Gruda ile birlikte oynamak mutluluk vericiydi. Oyunculuk adına bana çok şey öğrettiler. Ailesinden ve çevresinden gizleyen hasta bir kızı canlandırdım. Yeşilçam tadında sonu acıklı biten bir film oldu. Çokta fazla bilgi vermeyeyim izleyip yorumu siz yapın. Benin için ilk deneyimdi sinemaya güzel bir adım oldu.

Yılmaz Erdoğan'dan sete ziyaret

YAZI Köyceğiz’de satın aldığı villada geçiren Yılmaz Erdoğan çekimleri Muğla’da devam eden Güzel Köylü dizisinin setini ziyaret etti. Gazetecilerin, “Muğla’ya temelli mi yerleştiniz?” sorusu üzerine “Keşke öyle bir imkânım olabilse de tası tarağı toplayıp gelebilsem” dedi.

‘Aksiyon işlerde hep varım’

Oyuncu olma fikri yarışmadan sonra mı oldu?

Üniversite döneminde ajanslara kaydolmuştum. Bir anda teklif geldi ve ben de kendimi yarışmanın içinde buldum. İlk topuklu ayakkabımı bile Miss Turkey yarışmasında giymiştim. Yarışmada ikinci oldum ve her şey öyle başladı. Uğurkan Erez’le tanıştım beni yetiştirdi daha sonra Med Yapım Fatih Aksoy aracılığıyla ilk projem'Eve Düşen Yıldırım’ dizisiyle oyunculuk serüvenim başladı.

Miss Turkey yarışması bu sene çok fazla eleştiri aldı. Siz nasıl değerlendirdiniz?


Herkesin kendine göre bir fikri var. Bana da zamanında kötü yorumlar gelmişti. Ben şanslıyım ki benim dönemimde Özcan Sandıkçıoğlu vardı. Onun seçtiği son kızlar bizlerdik. Bizden sonra sistemi değiştirdiler. Bizim ekranda bulunma şansımız çok oldu. Kızlar hakkında yorum yapmak istemem ama şu algı çok yanlış oyuncu olmak için herkesin bir yarışmaya başvurmasını doğru bulmuyorum.

Yoğun set ortamından sonra neler yapıyorsunuz nasıl vakit geçirirsiniz?

Çok hareketli biri olduğum için genelde aksiyon işlerde hep ben varım. Geçende offroad çekimlerimiz vardı arabayı alıp kaçmıştım. Araba kullanmayı çok seviyorum bunun yanında ata binmeyi de seviyorum ama çok fazla imkânım olmuyor. Salon sporlarından ziyade aktif sporlarla ilgileniyorum. Yürümeyi, koşmayı ya da voleybol oynamayı seviyorum. Amatörce karakalem çalışması yapıyorum.