'Kimse Boşanmak İçin Evlemez'
Özlem Yıldız, TV8’deki “Yaşam Sağlıkla Güzel” programıyla yeniden ekranda...
Eşi Sinan Serter ile evliliğinin bitme noktasında olduğu bir süreçte televizyona dönen Yıldız, bu araf dönemindeki duygu ve düşüncelerini Quality of Magazine 'le paylaştı.
* Yeni televizyon programın hayırlı olsun. Şimdi ekranlarda “Yaşam Sağlıkla Güzel” diyorsun. Kaç yıl ara verdin?
-Çok ara vermedim aslında... Yalnızca geçtiğimiz yıl program yapmadım. Ama evlendikten sonra dört yıl gibi aram var.
* Ya mankenlik?
-Mankenlik hiçbir zaman benim asıl mesleğim olmadı. Hayatımda çıktığım defile sayısı 10 'u geçmez. Hayatımda güzel bir anı olsun diye yaptığım bir şeydi. Asıl mesleğimin her zaman için televizyon sunuculuğu olduğunu düşünüyorum.
* Bu, ilk sağlık programın mı?
-Tamamen sağlığa odaklı olarak evet ilk programım. TRT 'de program yaparken doktorların yanı sıra tiyatrocu, sporcu konuklarım da oluyordu. Bu programda ise sağlık daha ağırlıklı.
* Neden sağlık?
-Sağlık yaz döneminde daha fazla ilgi çeken bir alan. Ramazan da yaza denk geldi. Dolayısıyla insanların yemek ve sağlıkla ilgili merak ettiği konuların televizyonda işlenmesi için doğru bir dönem... Benim için bir farklılığı da meslek hayatımda ilk kez yaz döneminde çalışıyorum. İlk başta hayır dedim. Sonra ruhumun şu anda çalışmaya çok müsait olduğunu, kafamın işimle meşgul olmasına ihtiyaç duyduğumu hissettim. Diğer taraftan tatil yapmadan duramayacağım ve oğlumun da tatile ihtiyacı olduğu için şöyle anlaştık: Hafta sonları Bodrum 'da olacağım, hafta içi canlı yayın yapacağım.
9 YILIN ARDINDAN KONUŞMAK OLMAZ
* Programa nasıl hazırlandın?
-Programı Doktor Gökhan Özçınar 'la birlikte sunuyoruz. O bir uzman. Benim sağlık konusunda onun kadar bilgili olmam mümkün değil. Konulara bir gün öncesinden onun verdiği bilgiler doğrultusunda çalışmaya başlıyorum. Sabah bir daha üzerinden geçiyorum. Ünlü konuğumuzla ilgili bir sıkıntımız yok. Konular üzerine internet ortamında da araştırma yapıyorum.
* Programın zaman içinde monotonlaşmaması için ne düşünüyorsunuz?
-Şu anda yaz dönemini bu içerik ve işleyişle sürdürüp, eylül döneminde ufak tefek değişikliklerle programı farklı bir boyuta taşıyarak izleyicilerle birlikte olmayı hedefliyoruz.
* Oğlunun büyümesi, gelişimiyle ilgili ve sonrasında da evliliğinde birçok sıkıntı yaşadın. Boşanma konusunda eşinle uzlaştığınızı duydum. Doğru mudur, neler oluyor hayatında?
-Ben de çok şey duyuyorum. Bilmiyorum hangisi doğru? Tabii ki hiç kimse boşanmak için evlenmez. Bir yuva kolay kurulmuyor. Hele bir çocuk sahibiyseniz, her şeyden önce bir anne baba olarak onun da geleceğini, psikolojisini düşünmek zorundasınız. O yüzden bu kolay verilmiş bir karar değil.
* İçinde bulunduğun durumu değerlendirir misin?
-Dile kolay 9 yıllık bir beraberliğin arkasından, hele de böyle bir süreçte konuşmamak en doğrusu bence. Bugüne kadar biten evliliklerin arkasından konuşanları hep ayıpladım. Sonuçta bir anne, babasınız, yarın öbür gün çocuğunuz yetişkin bir birey olduğnda her şeyi internet ortamında görebilir. Evlenirken iyi de, boşanırken niye insanlar bu kadar kötü? Bugüne kadar hep bunu savunan bir insandım. Şimdi bunu yaşarken aynı kötü örneklerin içine girmek asla istemem. O yüzden bu benim almış olduğum karar, benim duruşum. Bugüne kadar magazin basını ile hiçbir sorunum olmadı. Özel anlarımı hep paylaştım. Ama bu yaşadığımız öyle bir şey ki tamamen içime gizlenmek, suskunluğumu korumak zorundayım. Kolay bir dönem değil. Zamanın önümüze ne getireceğini ben de bilmiyorum. Hayırlısı neyse o olsun diyorum.
DEMİR BENİ BİR KEZ AĞLARKEN GÖRMEDİ
* Demir durumu nasıl karşılıyor?
-Şu anda bu çok hassas bir dönem. Demir artık ilkokula başlama yaşına geldi. Yazılanları, benim hareketlerimi, psikolojimi çok net çözebiliyor. Beni bir kez bile ağlarken görmedi ama sıkıntılı olduğum bir an “Anne senin neyin var?” diye soruyor hemen. Duygularımı saklayamıyorum ve doğal olarak bu da beni üzüyor. Onun bir şeylerin farkına varması normal ama içinde bulunduğumuz bu durumdan onun olabildiğince az etkilenmesi açısından elimden gelen maksimum hassasiyeti gösteriyorum.
* Demir nasıl bir çocuk?
-Çok aklı başında. Yaşından olgun hareketleri var. Duygusal bir çocuk. Ondan hiçbir şey saklayamıyorum. Meslek seçimine karışmam ama sporla ilgilenmesini isterim. Çok artistik yetenekleri yok ama çok komik hareketleri var. Beni çok güldürüyor.
* Yeni televizyon programın hayırlı olsun. Şimdi ekranlarda “Yaşam Sağlıkla Güzel” diyorsun. Kaç yıl ara verdin?
-Çok ara vermedim aslında... Yalnızca geçtiğimiz yıl program yapmadım. Ama evlendikten sonra dört yıl gibi aram var.
* Ya mankenlik?
-Mankenlik hiçbir zaman benim asıl mesleğim olmadı. Hayatımda çıktığım defile sayısı 10 'u geçmez. Hayatımda güzel bir anı olsun diye yaptığım bir şeydi. Asıl mesleğimin her zaman için televizyon sunuculuğu olduğunu düşünüyorum.
* Bu, ilk sağlık programın mı?
-Tamamen sağlığa odaklı olarak evet ilk programım. TRT 'de program yaparken doktorların yanı sıra tiyatrocu, sporcu konuklarım da oluyordu. Bu programda ise sağlık daha ağırlıklı.
* Neden sağlık?
-Sağlık yaz döneminde daha fazla ilgi çeken bir alan. Ramazan da yaza denk geldi. Dolayısıyla insanların yemek ve sağlıkla ilgili merak ettiği konuların televizyonda işlenmesi için doğru bir dönem... Benim için bir farklılığı da meslek hayatımda ilk kez yaz döneminde çalışıyorum. İlk başta hayır dedim. Sonra ruhumun şu anda çalışmaya çok müsait olduğunu, kafamın işimle meşgul olmasına ihtiyaç duyduğumu hissettim. Diğer taraftan tatil yapmadan duramayacağım ve oğlumun da tatile ihtiyacı olduğu için şöyle anlaştık: Hafta sonları Bodrum 'da olacağım, hafta içi canlı yayın yapacağım.
9 YILIN ARDINDAN KONUŞMAK OLMAZ
* Programa nasıl hazırlandın?
-Programı Doktor Gökhan Özçınar 'la birlikte sunuyoruz. O bir uzman. Benim sağlık konusunda onun kadar bilgili olmam mümkün değil. Konulara bir gün öncesinden onun verdiği bilgiler doğrultusunda çalışmaya başlıyorum. Sabah bir daha üzerinden geçiyorum. Ünlü konuğumuzla ilgili bir sıkıntımız yok. Konular üzerine internet ortamında da araştırma yapıyorum.
* Programın zaman içinde monotonlaşmaması için ne düşünüyorsunuz?
-Şu anda yaz dönemini bu içerik ve işleyişle sürdürüp, eylül döneminde ufak tefek değişikliklerle programı farklı bir boyuta taşıyarak izleyicilerle birlikte olmayı hedefliyoruz.
* Oğlunun büyümesi, gelişimiyle ilgili ve sonrasında da evliliğinde birçok sıkıntı yaşadın. Boşanma konusunda eşinle uzlaştığınızı duydum. Doğru mudur, neler oluyor hayatında?
-Ben de çok şey duyuyorum. Bilmiyorum hangisi doğru? Tabii ki hiç kimse boşanmak için evlenmez. Bir yuva kolay kurulmuyor. Hele bir çocuk sahibiyseniz, her şeyden önce bir anne baba olarak onun da geleceğini, psikolojisini düşünmek zorundasınız. O yüzden bu kolay verilmiş bir karar değil.
* İçinde bulunduğun durumu değerlendirir misin?
-Dile kolay 9 yıllık bir beraberliğin arkasından, hele de böyle bir süreçte konuşmamak en doğrusu bence. Bugüne kadar biten evliliklerin arkasından konuşanları hep ayıpladım. Sonuçta bir anne, babasınız, yarın öbür gün çocuğunuz yetişkin bir birey olduğnda her şeyi internet ortamında görebilir. Evlenirken iyi de, boşanırken niye insanlar bu kadar kötü? Bugüne kadar hep bunu savunan bir insandım. Şimdi bunu yaşarken aynı kötü örneklerin içine girmek asla istemem. O yüzden bu benim almış olduğum karar, benim duruşum. Bugüne kadar magazin basını ile hiçbir sorunum olmadı. Özel anlarımı hep paylaştım. Ama bu yaşadığımız öyle bir şey ki tamamen içime gizlenmek, suskunluğumu korumak zorundayım. Kolay bir dönem değil. Zamanın önümüze ne getireceğini ben de bilmiyorum. Hayırlısı neyse o olsun diyorum.
DEMİR BENİ BİR KEZ AĞLARKEN GÖRMEDİ
* Demir durumu nasıl karşılıyor?
-Şu anda bu çok hassas bir dönem. Demir artık ilkokula başlama yaşına geldi. Yazılanları, benim hareketlerimi, psikolojimi çok net çözebiliyor. Beni bir kez bile ağlarken görmedi ama sıkıntılı olduğum bir an “Anne senin neyin var?” diye soruyor hemen. Duygularımı saklayamıyorum ve doğal olarak bu da beni üzüyor. Onun bir şeylerin farkına varması normal ama içinde bulunduğumuz bu durumdan onun olabildiğince az etkilenmesi açısından elimden gelen maksimum hassasiyeti gösteriyorum.
* Demir nasıl bir çocuk?
-Çok aklı başında. Yaşından olgun hareketleri var. Duygusal bir çocuk. Ondan hiçbir şey saklayamıyorum. Meslek seçimine karışmam ama sporla ilgilenmesini isterim. Çok artistik yetenekleri yok ama çok komik hareketleri var. Beni çok güldürüyor.
