'Başbakan Olmak İstiyorum'
Sanatçı Yılmaz Morgül siyasi arenaya atılmak istediğini söyledi.
Gezi Parkı eylemleri sırasında duvarlarda'Çare Morgül'yazılarının ardından sosyal medyada en çok konuşulan isimler arasında olan Yılmaz Morgül Radikal gazetesinden Ece Çelik'in sorularını yanıtladı. Ülkede başbakan olursa vaadlerini sıralayan sanatçı bağımsız siyaset yapacağının da altını çiziyor.
'Çare Morgül'çizimlerini ilk nerede, ne zaman gördünüz?
İlk annemler görmüş. Galata tarafında bir elektrik trafosunun duvarı üzerine yapmışlar. Önce üzülmüşler. Annem 'Ne oldu da evladımın böyle resmini yaptılar, terörist mi bu' diye sormuş. Tedirgin olmuşlar çünkü ailede emniyet teşkilatından insanlar var. Annem bana gelip 'Yılmaz bize yakışmayacak bir şey bu' diye tepkisini dile getirdi. Ben de merak ettim. Twitter'a girdim. Onlarca yerde aynı çizim. İnsanlar fotoğraflarını çekip bana yollamışlar. Erenköy'de alt geçitin duvarında, Karaköy'de... Çok şaşırdım ve anlamını öğrenmek istedim. Onlarla sosyal medya üzerinden iletişime geçtim. Neden'Çare Morgül'dedim. Bana 'Siz bizi ilk günümüzden beri yalnız bırakmadınız' dediler.
BAĞIMSIZ SANATÇI BAŞBAKAN
Dördüncü gün de Gezi'deydim. Gazdan ben de etkilendim. Altıncı gün yine gittim. 'Yanınızdayım' dedim. Megafonla konuşma da yaptım O gün de insanlarla konuştuğumda insanların artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini istediğini gördüm. Bizi temsil eden insanların çok lüks hayatlar yaşadıklarını biliyoruz. Köyden çıkmış insanların tasını tarağını satarak Meclis'e girdiğini ve Meclis'e girdikten sonra sadece yedi sülalesini düşündüğünü biliyoruz. Sigarayla ve uyuşturucuyla mücadele konusunda çalıştığım dernekler vasıtasıyla Başbakan'la sık sık bir araya geldim. Hemşerim olur kendisi. O bana her seferinde 'Bir isteğin var mı hemşerim?' diye sorar ben de ona 'Siz sağlıklı olunuz toplumu da sağlıklı yaşatınız' derim. Asla bundan başka bir istek ya da söylem söylemem. Siyasi arenayla yakınlık kurup buradan farklı bağlarla bir yerlere gelmeye çalışmam. Ben nerede doğduğumu nasıl bir ailede büyüdüğümü çok iyi biliyorum. O yüzden hiç bir partiye yandaş olmak istemem. Ancak ileride yine hiçbir partiye üye olmadan bağımsız olarak bu ülkenin ilk sanatçı başbakanı olabilirim.
TOPLUM ÇOK KÖTÜ BİR DURUMDA
Ben olsam televizyonlardaki yemek reklamlarını yasaklardım. Çünkü gördüğüm yerlerde o yiyeceklerin o içeceklerin bulunması hayal. Ben bu yaptığım çalışmalardan çok etkilendim. Çok hassas bir insanım. Uyuşturucu yaşı 8'e düşmüş, cinsellik yaşı 12'ye. Toplum çok kötü bir durumda. Türkiye'nin her yerine'Meclis Lokantaları'açardım. Çünkü o kadar ucuz ki... Bunu ülkenin her yerine yayarım. Temsilcimin yediği yemeği ben de yiyebilmeliyim. Altyapıda inanılmaz eksikler var, doğalgaz yok. Hâlâ kömür sobasından zehirlenerek ölen insanlar var. Ordu'da Trabzon'da asmaköprüden yürüyüp okuluna giden çocuklarımız var... Bu ülkeyi bekleyen en büyük tehlike sosyal terördür. Yılmaz Morgül uyarıyor.
'Çare Morgül'çizimlerini ilk nerede, ne zaman gördünüz?
İlk annemler görmüş. Galata tarafında bir elektrik trafosunun duvarı üzerine yapmışlar. Önce üzülmüşler. Annem 'Ne oldu da evladımın böyle resmini yaptılar, terörist mi bu' diye sormuş. Tedirgin olmuşlar çünkü ailede emniyet teşkilatından insanlar var. Annem bana gelip 'Yılmaz bize yakışmayacak bir şey bu' diye tepkisini dile getirdi. Ben de merak ettim. Twitter'a girdim. Onlarca yerde aynı çizim. İnsanlar fotoğraflarını çekip bana yollamışlar. Erenköy'de alt geçitin duvarında, Karaköy'de... Çok şaşırdım ve anlamını öğrenmek istedim. Onlarla sosyal medya üzerinden iletişime geçtim. Neden'Çare Morgül'dedim. Bana 'Siz bizi ilk günümüzden beri yalnız bırakmadınız' dediler.
BAĞIMSIZ SANATÇI BAŞBAKAN
Dördüncü gün de Gezi'deydim. Gazdan ben de etkilendim. Altıncı gün yine gittim. 'Yanınızdayım' dedim. Megafonla konuşma da yaptım O gün de insanlarla konuştuğumda insanların artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini istediğini gördüm. Bizi temsil eden insanların çok lüks hayatlar yaşadıklarını biliyoruz. Köyden çıkmış insanların tasını tarağını satarak Meclis'e girdiğini ve Meclis'e girdikten sonra sadece yedi sülalesini düşündüğünü biliyoruz. Sigarayla ve uyuşturucuyla mücadele konusunda çalıştığım dernekler vasıtasıyla Başbakan'la sık sık bir araya geldim. Hemşerim olur kendisi. O bana her seferinde 'Bir isteğin var mı hemşerim?' diye sorar ben de ona 'Siz sağlıklı olunuz toplumu da sağlıklı yaşatınız' derim. Asla bundan başka bir istek ya da söylem söylemem. Siyasi arenayla yakınlık kurup buradan farklı bağlarla bir yerlere gelmeye çalışmam. Ben nerede doğduğumu nasıl bir ailede büyüdüğümü çok iyi biliyorum. O yüzden hiç bir partiye yandaş olmak istemem. Ancak ileride yine hiçbir partiye üye olmadan bağımsız olarak bu ülkenin ilk sanatçı başbakanı olabilirim.
TOPLUM ÇOK KÖTÜ BİR DURUMDA
Ben olsam televizyonlardaki yemek reklamlarını yasaklardım. Çünkü gördüğüm yerlerde o yiyeceklerin o içeceklerin bulunması hayal. Ben bu yaptığım çalışmalardan çok etkilendim. Çok hassas bir insanım. Uyuşturucu yaşı 8'e düşmüş, cinsellik yaşı 12'ye. Toplum çok kötü bir durumda. Türkiye'nin her yerine'Meclis Lokantaları'açardım. Çünkü o kadar ucuz ki... Bunu ülkenin her yerine yayarım. Temsilcimin yediği yemeği ben de yiyebilmeliyim. Altyapıda inanılmaz eksikler var, doğalgaz yok. Hâlâ kömür sobasından zehirlenerek ölen insanlar var. Ordu'da Trabzon'da asmaköprüden yürüyüp okuluna giden çocuklarımız var... Bu ülkeyi bekleyen en büyük tehlike sosyal terördür. Yılmaz Morgül uyarıyor.
