Entelektüel Çevre Beğendi

Nadide, “Hayat Aşktan Yana” albümünün ikinci klibini “Taşındım Yüreğinden” şarkısına çekti.

Ünlü şarkıcıyla nişanlısı Hakan Yonat'ın yönettiği klibinin detaylarını ve evlilik planlarını konuştuk.

* “Hayat Aşktan Yana” albümünün ikinci klibi, “Taşındım Yüreğinden” şarkısına geldi. Yeni klibi bu şarkıya çekmeye nasıl karar verdiniz?

-Fanlar, bu şarkıya klip çekilmesini çok isteyince kliplendirdik. Aslında mart-nisan gibi çekmiştik ama beklettik. Bu işlerde zamanlama çok önemli.

* Sözlerine bakınca hüzünlü bir şarkı gibi geliyor ama siz büyük bir neşeyle okumuşsunuz “Taşındım Yüreğinden”i...

-Aynen öyle... Bazen taşınıp gitmek lazım. Taşınıp gitmek, yeni başlangıçlar yapmak için iyidir. Şarkıda da kadın “Taşındım yüreğinden” diyor ama “İyi ki de taşınmışım” demek istiyor.

* Klipte 1920'li yıllardan esinlenmişsiniz sanki. Kıyafetler de nostaljik. Kimin fikriydi bu?

-Fikir, yönetmenimiz Hakan Yonat'tan çıktı. 1920'lerle 2000'lerin karmasını yaptık. Kıyafetleri de İzlem Ünver hazırladı.

BENDEN BÖYLE BİR ŞARKI ÇIKTIĞINA ŞAŞIRDIM

* Albümdeki başka hangi şarkılara klip çekmeyi planlıyorsunuz?

-Aslında iki klip daha çekmek istiyoruz ama henüz net bir karar vermedik. Bu klip bizi bütün yaz götürürse, sonbaharda “Dön Bana”yı kliplendireceğiz. Ama yaz ortası bir klip daha çekmek istersek, “Aşk Beni de Al”a çekebiliriz.

* Bu arada bir single çalışması olabilir mi?

-Olabilir. Bir şarkı yaptım zaten. Patronla konuşacağım. Albümü bölmeden single çıkarabilirim.

* O şarkı nasıl? Hareketli mi, slow mu?

-Çok hareketli. Farklı bir şarkı oldu. Benden çıktığına şaşırdım!

* Neden şaşırdınız?

-Tekdüze bir tarzı yok. Ritim yürüyüşü, gamı değişiyor. İnsan bazen kendinden çıkan şeylere şaşırır ya, öyle oldu. “Bunu ben mi yaptım” dedim.

“NE KADAR HOŞ VE KÜLTÜRLÜSÜN” DEDİLER

* “Hayat Aşktan Yana” albümünüz ilk çıktığında da röportaj yapmıştık. Artık sadeleştiğinizi ve bu kez farklı beklentiler içinde olduğunuzu söylemiştiniz. Aradan geçen zamanda beklentileriniz gerçekleşti mi?

-Yavaş yavaş gerçekleşiyor... Ben gerçek kimliğimi daha iyi yansıtmaya çalıştım bu albümde. Bu, zamanla iyice oturacak ama şimdiye kadar aldığım geri dönüşler çok olumluydu. “Ne kadar farklı, hoş ve kültürlüsün” dediler. Özellikle entelektüel çevreden çok güzel şeyler söyleyenler oldu.

* Entelektüel çevreden kastınız nedir?

-Yazar, çizer takımı... Abim tiyatrocu, onun çevresinden de övgüler aldım. Böyle devam etmeyi düşünüyorum. Üzerimde yapma bir şey yok. Büyüdükçe sadeleştim, fazlalıklarımdan kurtuldum. * Sultan ismini kullanmıyorsunuz artık, ona alışabildi mi dinleyicileriniz?-Ben alıştım ama galiba insanlar daha alışamadı. O da yavaş olacak bir şey. Nadide Sultan da benim, çünkü gerçek adım o. Bir şey fark etmiyor. Sadece bana Nadide denmesinden hoşlanıyorum.

UÇAKTAKİ AMCA, BANA BENİM DEDİKODUMU YAPTI


* Az önce “Taşınıp gitmek bazen iyidir” dediniz. Sizin var mı öyle taşınıp gitmişliğiniz? Zor bir durumla karşılaştığınızda düzeltmek için zorlar mısınız, yoksa çekip gider misiniz?

-Sonuna kadar zorlarım ama tabii ne olduğuna da bağlı. Bu bir işse, şansımın son damlasına kadar zorlarım. Aşk mevzusu ise bütün kredilerimi veririm, sabrederim. Ama bittiği zaman bir daha arkama bakmam.

* Bam teliniz nedir peki?

-Yaptığım güzel şeylerin altında farklı şeylerin aranmasına katlanamam. Bir de yalan söylenmesine tahammül edemem. Yalan, aptal yerine konduğunuzu gösterir ve egonuza dokunur.

* Egonuza dokunan başka neler var? Bir şarkınızın beğenilmemesi ya da sokakta tanınmamak mesela?

-Ünlü olunca ve müzikle uğraşınca egolarınız daha şişik oluyor. Tabii şarkım beğenilmese, egom sarsılır. Ayrıca çok da üzülürüm. Çünkü duygusal bir yapım var. Sokakta tanınmamak da çok üzer beni. Çünkü buna çok alışıyorsunuz ve artık tanındığınızı fark etmemeye başlıyorsunuz. Ama tanınmadığınız anda onu fark edersiniz.

* Öyle bir şey başınıza geldi mi hiç?

-Bir uçak yolculuğunda yanıma oturan amca, bana benim dedikodumu yapmıştı mesela. Beni bana benzetti ama ben olduğuma inanmadı. Bir sürü estetik olduğumu iddia etti, karısıyla hakkımda konuştuklarını anlattı.

* Söylemediniz mi gerçekten siz olduğunuzu?

-Söyledim ama inanmadı ki! Kimliğimi görmek istedi. (Gülüyor)

* Bu arada yüksek lisansınız devam ediyor. “Profesör Nadide” olma yolunda ilerliyorsunuz...

-İnşallah... Bir hedef koymadım kendime. Ama gittiği yere kadar gitsin istiyorum. Akademik olarak yapmak istediğim şeyler var. Doktorayı belki Azerbaycan'da yapabilirim. Konser için oraya gittiğimde konservatuvarlarını gördüm, müthişti!

Kumsalda evlenmek istiyor
* Genç kadınların pek çoğu düğününü hayal eder ya, var mı sizin de bir düğün hayaliniz?

-Ben kumsalda evlenmek istiyorum, çünkü tam bir deniz aşığıyım. Tabii bu konuda sadece benim değil, Hakan'ın da fikirleri önemli... Kahveyi tuzlu değil, karabiberli yaptım

* Klibinizin yönetmeni Hakan Yonat, aynı zamanda nişanlınız. Ne zaman evlenmeyi planlıyorsunuz?

-Yaz sonu düşünüyoruz kısmetse. Ama biz çift olarak çok plan yapmıyoruz, kafamıza nasıl eserse öyle davranıyoruz. Ailelerimiz de alıştı bu duruma. Kız isteme konusunda da öyle yaptık. Hakan'ın ailesi İzmir'den buraya ziyarete geldiklerinde sadece aileler tanışacak sanıyorlardı. “Madem geldiniz, yüzüğü takarız” dedik. Biz kot pantolonla olmak istedik, onlar bize zorla şık kıyafetler giydirdi. Hatırladıkça gülümsüyorum.

* Tuzlu kahve yaptınız mı Hakan Bey'e?

-Ona kıyamadım, karabiberli yaptım.

* Nasıl bir düğün hayal ediyorsunuz?

-Ben kumsalda evlenmek istiyorum, çünkü tam bir deniz aşığıyım. Tabii bu konuda sadece benim değil, Hakan'ın da fikirleri önemli...

Gülbahar KARAKUŞ