Kocamı Vura Vura Severim!

Şu sıralar bir TV reklamında hamile bir kadın olarak ekrana gelen Begüm Kütük; son günlerde herkesin kendisini hamile sandığını söylüyor.

Üç yıldır karikatürist Erdil Yaşaroğlu ile evli olan ünlü oyuncu, 'Artık herkes aşkımızın meyvesini görmek istiyor ' diyor. Begüm Kütük ile yeni reklam filmini ve özel yaşamını konuştuk.

İlk kez sizi ekranda hamile olarak gördük. Bu reklam filmi nasıl doğdu?
Sarelle, çocukluğumdan beri bildiğim bir marka. Böyle bir teklif geldiğinde çok heyecanlandım. Erdil ile birlikte çalışabileceğimiz bir projeydi. Ben hamile bir kadın olacaktım, Erdil de karnımdaki bebek... Üç reklamlık güzel bir kampanya oldu, ses getirdi.

ÇOK AZ MUTLU ÇİFT VAR

Hamile kalmanızı bekleyen ne kadar çok kişi varmış, değil mi?
Reklam filmi çok inandırıcı olduğu için böyle bir algı oluştu. Biz sekiz yıldır Erdil ile beraberiz; son üç senedir de evliyiz. Herkes bizi çok yakıştırıyor ve çoluk çocuğa karışmamızı istiyor. Etrafımızda bu kadar mutlu ve birbirine kenetlenmiş çift çok az. Bizdeki mutluluk potansiyelini görenler, aşkımızın meyvesini de görmek istiyor tabii...

Annelik duygusunu tatmadan hamile birini canlandırmak nasıldı?
O duyguyu bilmeden onu verebilmek çok zordu. Ayrıca animasyon olarak da ortaya nasıl bir şey çıkacağını bilmiyordum. Ben hamile rolünde iyi bir performans gösterince, bir de Twitter'dan şapşal gibi reklam pozunu paylaşınca; herkes beni hamile sandı!

Sonrasında 'Hamile değilim ' açıklaması yapmaktan bıkmadınız mı?
Hayır, aksine herkesin iyi dileklerini sunması hoşuma gitti. Bebeğin cinsiyetini bile soranlar oluyor. Erdil'i de kutlayanlar oldu. Kendimi anne gibi hissetmeye başladım.

Peki, gerçekten çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz?
Evet, düşünüyoruz. Mutlu bir hayat yaşadığım için çocuk sahibi olma fikri beni korkutmuyor. Fakat Erdil ile beraberken hayat o kadar akıcı, sürükleyici ve keyifli ki; henüz çocuğun eksikliğini hissetmiş değiliz. Hâlâ flört ediyor gibiyiz. Çocuk bizim için kurtarıcı değil, zevk olacak. Bunun için doğru zamanı bekliyoruz.

ANNE ROLLERİ OYNARIM

Hamile sanılmak oyunculuk kariyerinizi etkiledi mi?

Evet, böyle bir durum oldu. Kast direktörlerinin, bir proje için adım geçtiğinde 'Begüm olsa iyi olurdu ama hamileymiş ' dediklerini duydum. Hamile değilim ama anne rolleri oynarım!

Size hep şehirli kadın rolleri teklif ediliyor sanırım.
Beyaz tenli, renkli gözlü ve uzun boylu olunca bu tip roller geliyor hep. Halbuki, ben oyunculuğa 'Melek' dizisinde bir köylü kızını oynayarak başladım. 'Mar' filminde ise taşrada çalışan bir diş hekimini canlandırdım.

ANTİ-ROMANTİK BİR ÇİFTİZ

Evliliğinizdeki bu mutluluğun bir sırrı var mı?

Arkadaşlık ve kin tutmamak... Arkadaş olamadığın biriyle; bırak evlenmeyi, aynı odayı bile paylaşamazsın. Aşk da, tutku da arkadaşlıktan beslenen şeyler. Evlendikten sonra hayat daha keyifli olmaya başladı bizim için. Bu yıl Erdil, 10 günlüğüne Patagonya'ya gitti. Ben boşluğa düşmüş gibi oldum; kolum kanadım kırılmış gibi hissettim kendimi. Geldiğinde de ona vura vura sarıldım.

ERKEK GİBİ OLAN BENİM

Eşinize sevginizi vurarak mı belli edersiniz?

Ben sevgimi vurarak belli edenlerdenim. Yanaklarını sıkarım, Erdil ise bundan nefret eder. Bu sebepten çok didişiriz. Mesela PlayStation'da yenilince hıncımı ondan alırım. İlişkide erkek gibi davranan benim. Romantizmden çok hoşlanmam; ikimiz de anti-romantiğiz.

Ünlü bir karikatüristle evli olmak nasıl bir şey peki?
Çok keyifli; Erdil hemen her şeye baloncuk yapıp onu konuşturabilir. Örneğin ben yumurtadan nefret ederim, o çok sever. Yumurta yediği tabağın, çatalın üzerine kağıtlar yapıştırır 'Biz yumurtalandık ' yazar. Kullanma kılavuzlarını benim anlayacağım şekilde çizer. Ben Erdil gibi biriyle evlendiğim için çok şanslı hissediyorum kendimi ve hep şükrediyorum.

Röportaj: İlker Gezici